"Dini duyguların istismarı suretiyle dolandırıcılık" davasının sanığı hakim karşısına çıktı

Dini inanç ve duyguları istismar ederek "dolandırıcılık" yaptığı iddia edilen tutuklu sanık Burhan Dalğali'nın yargılanmasına başlandı.

Bakırköy 23. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanık Burhan Dalğali Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı. Duruşmaya, müşteki Ebubekir B. ve sanık avukatı da katıldı.

Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Burhan Dalğali, emniyet ve savcılıkta verdiği ifadeleri kabul etmedi.

Komşusunun, karısıyla tartışan kardeşini barıştırma talebinde bulunduğunu, bunun üzerine komşusunun kardeşi Ümit A.'nın evine giderek nasihat verdiğini, müştekiyi de burada gördüğünü anlatan sanık Dalğali, "Ebubekir bana 'Sen herhalde hocasın.' dedi. Ben de 'Biraz anlıyorum fetva veremem hoca değilim.' dedim. Ebubekir bana eşiyle tartışma esnasında 3 kere 'Boş ol.' dediğini, nikahının düşüp düşmediğini sordu. Ben de kendisine 'Yetkili imam değilim. Fetva veremem yetkili imamlara sor, benim bildiğime göre nikah düşmez.' dedim. Evdeki bir kişi bana 'Al sana 300 lira hediye edelim.' dedi. İstemedim, ısrar etti. Zorla verdi." diye konuştu.

"Bana kumpas kuruldu"

Müştekiden para almadığını, nikahlarını da kıymadığını öne süren sanık Dalğali, kendisine iftira atıldığını, bir hocanın nikah kıysa bile 3 bin 200 lira para almayacağını, kendisine iftira attığı için müştekiden şikayetçi olduğunu, kendisinin ve ailesinin perişan hale düştüklerini söyledi.

Kendisiyle ilgili bu olayın ve sosyal medyaya düşen görüntülerin birbirine karıştığını anlatan sanık Dalğali, görüntülerde, olayla ilgili kendisini müştekinin aradığını, bir kadının hasta olduğunu söylediğini, kendisinin bu kişiyle ilgilenmediğini ancak ısrar edince kadının sorunuyla ilgilendiğini belirtti.

Sanık Dalğali, müşteki ve kadınla ile birlikte eve çıktığını dile getirerek, savunmasında şu iddialarda bulundu:

"Kadının ne hastalığı var diye sordum. Ebubekir bana 'Kadın hasta değil, kocasından boşanmış benim evime geliyor sürekli, bir şey yap.' dedi. Bana çay içirdiler. Başım döndü. Beni kadınla bir odaya koydular. Beni kamera görüntüsüne aldılar. Görüntülerde benim kadını taciz etmediğim, onun beni taciz ettiği görülmektedir. O anda korktuğum ve beni öldüreceklerini düşündüğüm için bir şey yapamadım. Konuşmaların kendi lehine olan kısımlarını ses kaydına aldılar. Ertesi gün müşteki beni aradı. Kadının para istediğini, vermezsem şikayetçi olacağını ve görüntüleri sosyal medyada paylaşacağını söyledi. Para koparmak için yaptıklarını anladım."

Müştekinin kendisinden para istediğini iddia eden sanık Dalğali, istedikleri parayı vermediği için müştekinin şikayetçi olduğunu, kendisine kumpas kurulduğunu savunarak, beraatini talep etti.

Mahkeme Başkanı'nın, " Facebook'taki profilinde 'İlahiyatçı öğretmen El-Ensari' yazmışsın. Neden bu şekilde yazdın?" sorusuna sanık, "Öylesine yazdım. Medrese eğitimi aldığım için yazdım. Bir amacım yoktu. Ensar sülalesinden geldiğim için yazdım." karşılığını verdi.

"Kızdığı için 600'er lira daha istedi"

Duruşmada söz verilen müşteki Ebubekir B. de şunları söyledi:

"Eşimin dayısı olan Ümit A.'nın dini nikahına şahit olmak için eşimle evine gittik. Burhan ile orada tanıştık. Burhan ısrarla numarasını vererek, 'Sıkıntı olursa beni ara muska yaparım.' dedi. Ben eşimle kavga ettim. Ona 'Boş ol.' dedim, bu nedenle Burhan'ı arayıp, 'Dini nikah gerekiyor mu?' diye sordum. 'Evinize geleyim orada anlat.' dedi. Olayı anlattık, 'Eşinle baş başa görüşmem gerekiyor, boş oda var mı?' diye sordu. Şüphelendim 'Yok.' dedim. Sanık bir süre düşündü ve 'Nikahınız düşmüş kefaret parası gerekiyor.' dedi. 'Söylediklerimi tekrarlayın.' dedi ancak hızlı hızlı bir şeyler söyledi. 'Yetişemiyoruz.' dedim. Sonra bana 'gülme' diyerek kızdı."

Nikah için kendisi ve eşi için 1000'er lira, güldüğü için de 600'er lira olmak üzere toplam 3 bin 200 lira para verdiğini anlatan müşteki, sanığa "Hocam yardıma muhtaç insanlara bu parayı verelim beraber." dediğini, sanığın bu durumu kabul etmediğini ve şikayetçi olduğunu söyledi.

Sanığın kardeşinin kendisini, ailesini ve doğmamış çocuğunu tehdit ettiğini aktaran müşteki, karşı tarafın tehditleri nedeniyle şikayetini geri çektiğini ancak şu anda şikayetçi olduğunu ve zararının giderilmediğini kaydetti.

Duruşmada söz alan sanık avukatı da müşteki ve vekiliyle görüştüklerini, zararını giderdiklerini belirterek, "Şikayetten vazgeçmeden vazgeçme olmaz. Suçu kabul etmemekle birlikte zararı yeniden karşılamaya hazırız. Müvekkilimin tahliyesini istiyorum." dedi.

Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluğunun devamına karar vererek, tanıkların dinlenilmesi için duruşma ertelendi.

İddianameden

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, müşteki Ebubekir B.'nin eşi mağdur Semanur B. ile sorunlar yaşadığı, bir tartışma üzerine de eşine 3 defa "boş ol" dediği belirtilerek, Ebubekir B.'nin "dini nikah tazelemek" için sanık Burhan Dalğali'yi evine çağırdığı belirtiliyor.

Müştekilerin evine giden sanığın, "Böyle nikah düşmez. Siz tövbe edin. Sizin nikahınız düşmedi." diye konuştuğu anlatılan iddianamede, sanığın nasihat ve telkinleri karşılığında müştekilerin her birinden bin 600 lira, toplamda 3 bin 200 lira aldığı kaydediliyor.

Sanık Dalğali'nin Ebubekir B.'ye "Ayrı odanız var mı? Eşinle baş başa görüşmemiz lazım." dediği ifade edilen iddianamede, müştekilerin ayrı odalarının olmadığını söylemesi üzerine sanık Dalğali'nin çiftin evinden ayrıldığı belirtiliyor.

Sanık Dalğali'nin çevresindekilerin kendisine itibar edilmesi için birtakım dini kisveleri kullandığı belirtilen iddianamede, sanık hakkında "dini inanç ve duygularının istismarı suretiyle dolandırıcılık" ve "Tekke ve Zaviyelerle Türbeleri Seddine ve Türbedarlıklar ile Birtakım Unvanların Men ve İlgasına Dair Kanun'a muhalefet" suçlarından 2 yıldan 7 yıl 3 aya kadar hapis cezası isteniyor.