Eşim İçin Terapi Dersi Aldım - Son Dakika
Magazin

Eşim İçin Terapi Dersi Aldım

Eşim İçin Terapi Dersi Aldım

Basketbol dünyasının en şık ve uyumlu çiftlerinden Elif-Kerem Gönlüm, her zaman birbirlerinin destekçisi.

23.06.2012 06:04
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Milli Takım'ın ve Efes Pilsen'in başarılı oyuncusu Kerem Gönlüm ile eşi Elif Gönlüm, örnek aile yaşamları ile dikkat çekiyor. Yaklaşık altı ay sonra ikinci çocuğunu kucağına almaya hazırlanan Elif Gönlüm, güzelliği ve şıklığıyla da sık sık medyada boy gösteriyor. Gönlüm çifti ve 4.5 yaşındaki oğulları Keremcan ile Ulus'taki evlerinde buluştuk. Hayatta en çok kurdukları aileye önem verdiklerini söyleyen Kerem-Elif Gönlüm; ikinci bebek heyecanını ve birbirlerine olan aşklarını anlattı...

Sezon bitti, tatiliniz başlıyor; bu yazı Çeşme'de mi geçireceksiniz?

ELİF GÖNLÜM: Evet, Alaçatı'daki evimizde olacağız. Bu sene çok fazla gezmeden, sezonun yorgunluğunu evimizde atacağız.

PROGRAMLAR DEĞİŞTİ

Bu yaz çok fazla gezmeyecek olmanızın nedeni; ailenize katılacak dördüncü fert mi?

E.G.: Aynen öyle, programlar o yüzden değişti. Daha uzak seyahatler düşünüyorduk ama ikinci bebek kısmet oldu. O yüzden biraz dinlenmeye ihtiyacımız var. İlk zamanlar biraz daha dikkat etmem gerekiyor. Biz de zaten sporcu ailesi olarak çok gezeceğimiz değil de, dinlenebileceğimiz tatiller yapmayı seçiyoruz.

KEREM GÖNLÜM: Benim özellikle çok ihtiyacım var dinlenmeye çünkü geçen sene ağır bir ameliyat geçirdim. Eşimle beraber biz Belçika'da kaldık, oğlum burada yalnızdı. O yüzden onlarla vakit geçirmek istiyorum. Sezon zaten yorucu geçti, yani benim de çok ihtiyacım var bu tatile.

Bebek sürpriz miydi?

E.G.: Planladığımız bir şeydi, kısmet bugüneymiş.

"Bu sefer kız olsun" diyor musunuz, yoksa "Üç erkekle de başa çıkarım" mı?

E.G.: Hiç fark etmez; "Allah dağına göre karını verir" derler. İki oğlum da olsa çok güzel olur. Keremcan zaten erkek kardeş istiyor ama bizim için önce sağlıklı olması, ondan sonra hayırlı evlat olması önemli; cinsiyet fark etmez.

Erkekler genelde bir kız çocukları olsun isterler; Kerem Bey sizde var mı böyle bir istek?

K.G.: Benim de hiç öyle bir beklentim yok, sağlıklı olsun her şeyden önce. Allah'a şükür ikinci bebeğimize de sahip olma fırsatı yakaladık, ben cinsiyetinden çok o kısmıyla ilgileniyorum.

Spor dünyasının en şık ve tarz olarak uyumlu çiftlerinden biri olarak görülüyorsunuz. Buna özellikle dikkat ediyor musunuz?

K.G.: Bizim yaşam biçimimiz bu; öyle olmak için çabalamıyoruz. Biz zaten bu tarzda yaşıyoruz yani. Ama ben eşimle özellikle gurur duyuyorum; belli bir stili olan, çok zevkli bir kadın. O yüzden ben de giyinirken ona danışırım. Tarzımızla fark edilmek, örnek olmak da güzel bir şey.

YAKIŞTIĞIMIZ SÖYLENİYOR

Elif Hanım giyim tarzınız ve güzelliğinizle dergilerde bol bol yer alıyorsunuz; hoşunuza gidiyor mu bunlar?

E.G.: Beğenilmek tabii ki güzel bir şey ama eşimin de dediği gibi hayatım bunun etrafında dönmüyor. Neticede kendine yakışan şeyleri giymek bir keyiftir. Ben modayı yakından takip ediyorum. Eşimle hem giyim anlamında, hem her türlü yakıştığımızı söylüyorlar; bunları duyduğum zaman da mutlu oluyorum tabii.

Modayla daha yakından ilgilenmeyi düşünüyor musunuz?

E.G.: Ben eğitimlerimi moda üzerine almadım, işletme mezunuyum ama dediğim gibi modayı yakından takip ediyorum ve her zaman içinde olacağım. Bununla ilgili net bir iş projem olmadığı için öyle ya da böyle diyemem. Zaten şu ara daha farklı bir dala merak sardım; nefes terapisi ve psiko-spiritüel yaşam koçluğu eğitimi aldım. Eğitimlerimi tamamladım ve nefes koçu oldum. Tam iş projelerimi başlatacakken de bebek haberi geldi.

Nefes koçu olarak Kerem Bey'e de yardımcı oluyor musunuz?

E.G.: Zaten ben bu işe Kerem Bey için başladım. Kerem Bey'de uyku apnesi var; sporcular performans nefesi kullandıkları için bu, uyku apnesi yapabiliyormuş. Fakat ilk öğrendiğimizde işin bilinçli kısmında olmadığım, adını koyamadığım için uyurken nefesini tutuyor diye çok korkuyordum. Bunun araştırmasına başladım, nefes terapistlerini önerdiler. Kerem Bey yoğunluğundan dolayı terapilere çok fazla gidemeyince ben öğrenmeye ve evde ona öğretmeye karar verdim.

K.G.: Terapilere çok fazla devam edemedim belki ama çok faydasını gördüm.

Sizin terapiste gitmenize gerek kalmamış zaten, artık terapistiniz evde...

K.G.: (Gülüyor) Evet, alıp eve getirdik!

#Sayfa#

KIZ OLURSA ADI ELİFNAZ OLABİLİR

Bebeğinizin cinsiyeti belli mi?

Henüz net bir şey yok, onun için biz de merakla bekliyoruz aslında.

Oğlunuzun adını Keremcan koymuşsunuz; ikinci bebeğiniz kız olursa adını Elifcan koymayı düşünüyor musunuz?

E.G.: Elif'li bir şey olabilir.

K.G.: Keremcan'ın ismini annesi koydu, ben de "Kız olursa Elifnaz koyarım" diyorum ama kısmet tabii.

BABASININ İSMİ OĞLUMA BASKI YARATMASIN

Elif Hanım, Kerem Bey'in İstanbul'daki maçlarına gidiyor musunuz?

E.G.: Oğlumla hepsine gidiyoruz. Yurt dışındakilere çocuk olduktan sonra gidemiyorum ama önceden en uzak yerlere bile gitmiştim.

Eşinizin ve çocuğunuzun tribünden izlemesi, sizi etkiliyor mu?

K.G.: Tabii etkiliyor. Mesela Sinan Erdem'deki maçlarda Keremcan sahaya çok yakın oturuyor, "Babaaa" diye bağırıyor. Ben de içimden "Gelmiş" diyorum. Sonuçta oğlunun seni izlemesi, eşinin destek vermesi önemli şeyler. Keremcan'ın öyle bağırması beni motive ediyor.

Keremcan'ın baskete yatkınlığı var mı?

K.G.: Yavaş yavaş basketbol oynamaya başladı ama yaşı çok küçük daha. Yine de eşimle konuşuyoruz; kesinlikle basketbol oynasın diye zorlamayacağız onu. Ama başarılı bir milli sporcu olmasını çok isterim, gurur duyarım ama babasının isminin üzerinde bir baskı yaratmasını da hiç istemiyorum.

E.G.: Ama ben bir spor dalıyla ilgilenmesini arzu ederim. Alışık olduğumuz bir hayat. Eğer oğlum da profesyonel bir sporcu olursa; ben bu hayata devam edebilirim.

BİRLİKTE BÜYÜYÜP OLGUNLAŞTIK

Boşanmaların arttığı bir dönemde bu kadar aileye dönük olmayı nasıl başarıyorsunuz? Bunun nedeni aşk mı?

E.G.: Evet aşk, hem de büyük aşk!

K.G.: Tabii aşktır. Çünkü biz yedi senedir evliyiz, beş sene de öncesi var... Biz tanıştığımızda eşim 18 yaşındaydı, ben 23. Yani aslında biz beraber büyüdük, beraber olgunlaştık.

E.G.: Geçmişten gelen aşkımız git gide büyüdü, evlendiğimizde farklı bir boyut kazandı, sonra Keremcan'la bambaşka bir boyuta taşındı; şimdi ikincide kim bilir neler olacak. Ama sadece aşkla olmuyor, çünkü çok büyük aşkları olan insanların da sonlarını biliyoruz. Bence önemli olan birbirini olduğu gibi kabul etme, olduğu gibi sevme. Biz birbirimizi olduğumuz gibi seviyoruz.

#Sayfa#

ÜÇÜNCÜ ÇOCUĞA AÇIĞIM, DÖRDÜNCÜYE KAPALI!

İki çocuk yeter mi diyorsunuz yoksa geniş aile sevenlerden misiniz?

K.G.: Ben geniş aileleri seviyorum. Biz iki kardeşiz, eşim de öyle; yani büyük ailelerden gelmiyoruz ama ben çok istiyorum geniş bir ailem olsun, bütün çocuklarım toplansın, hep beraber oturup vakit geçirelim... Allah nasip ederse ikiden sonra belki üç, dört de olur.

Tabii asıl zorluğu kadınlar yaşıyor...

K.G.: Ben her zaman Elif Hanım'a şunu söylüyorum; tabii ki zorlanacaksın, kilo alacaksın, her şey olabilir ama Allah sana anne olma şansı vermiş, birçok insan bunun için dünyaları verebilir. O yüzden sadece bu durumun keyfini çıkarmaya bak.

Siz de sıcak bakıyorsunuz o zaman Kerem Bey'in isteğine?

E.G.: Şu an üçe açığım ama dörde kapalıyım! (Gülüşmeler) Ama sağlığım ve yaşım elverdiği müddetçe her şeyi akışına bırakma taraftarıyım, planlamaya da gerek yok bu tip şeyleri; her an her şey olabilir.

EVLİLİK ÖNCESİ STAJ YAPTIM

Sporcuların aile hayatları zor oluyor; baba hep dışarıda olduğu için tüm görevler anneye düşüyor. Nasıl başa çıkıyorsunuz bu durumla?

E.G.: Bizim evlenmeden önce beş yıllık bir beraberliğimiz vardı, o zaman ben zaten bunun stajını yapmıştım. Hakikaten sporcu eşi olmak, kız arkadaşı olmak kolay değil. Çünkü yılın uzun bir zamanını birlikte geçiremiyorsunuz. Bu yüzden kendinize yetebilmeniz, beklentisiz olmanız gerekiyor. Ben de hep bunu yapmaya çalıştım. Keremcan doğunca da onunla oyalanmaya başladım. İşin zor kısmı; Keremcan babasını çok özlüyor. Yazları ise ben yokmuşum gibi davranıyor, her şeyi babasıyla yapmak istiyor.

K.G.: Ben hiç şikayetçi değilim bu durumdan, hatta çok hoşuma gidiyor.

Bu ayrılıklar sizin için de kolay olmuyordur herhalde...

K.G.: Aynen öyle. Keremcan 4.5 yaşına geldi ama bu yıllar nasıl geçti hiç hatırlamıyorum.

Sabah : http://www.sabah.com.tr

Kaynak: Sabah.com.tr

Son Dakika Magazin Eşim İçin Terapi Dersi Aldım - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement