Evden Kaçan Leyla Duruşmasına Katılmadı

Erzurum'un Tortum İlçesi Ödük Vadisi'nde yaptırılacak HES'lere karşı düzenlenen eylemlerin sembolü olan, zorla evlendirilmek istenince evden kaçan Leyla Yalçınkaya, hakkında açılan 'görevi yaptırmama, hakaret ve kasten yaralama' suçlamasıyla Tortum Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, şikayetlerin geri alınmasına rağmen hakimin tayininin çıkması nedeniyle yine beraat edemedi. Leyla bugünkü duruşmaya katılmadı.

Tortum Sulh Ceza Mahkemesinde benzer bir davadan yargılanan Leyla Yalçınkaya, geçen Ocak ayında hakaret suçu kanıtlanamadığı için beraat etmişti. Baba Kemal Yalçınkaya kızı Leyla'nın halen amcasının yanında olduğunu bildirdi.

Ödük Vadisi'ne kurulacak üç ayrı HES için düzenlenen gösterilerden sonra Tortum İlçe Jandarma Komutanlığı'nda vatani görevini er olarak yapan Abdullah Teke, Cumhuriyet Başsavcılığı'na verdiği dilekçede, 5 Ağustos 2011 günü Leyla Yalçınkaya'nın attığı taşla yaralandığını, er Adil Aldemir ise aynı gün genç kızın kendisine Şerefsizler diye hakaret ettiğini ileri sürdü. Bunun üzerine Tortum Asliye Ceza Mahkemesi'nde Leyla Yalçınkaya için 'görevi yaptırmama, hakaret ve kasten yaralama' suçlamalarıyla iki ayrı dava açıldı. Birleştirilen dosyalarla ilgili savcı, tutuksuz yargılanan Leyla Yalçınkaya hakkında 9 yıla kadar hapis cezası istedi.

Tortum Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın bugünkü duruşmasına, zorla evlendirilmek istenince geçen 15 Mayıs günü evden kaçan Leyla Yalçınkaya katılmadı. Davaya her zaman destek veren CHP'li vekiller katılmazken, avukat Eşber Yağmurdereli ve Avukat Ercüment Şenol duruşmada hazır bulundu. Terhis olan her iki jandarma eri, Leyla Yalçınkaya'dan şikayetçi olmadığı yolunda ifadelerini geçtiğimiz duruşmada açıklanmıştı. Davaya bakan Asliye Ceza Hakiminin atamasının çıkması üzerine Leyla'nın duruşması 12 Eylül'e ertelendi.

Duruşmayı izleyen baba Kemal Yalçınkaya, görücü usulden evlendirilmek istenince evden kaçan kızının ilk olarak İzmir'de kadın sığınma evine yerleştiğini öğrendiklerini, şimdi ise amcasının teslim aldığını, onun yanında güvende olduğunu vurguladı.

Mahkemeyi değerlerdiren avukat Eşber Yağmurdereli, şunları söyledi

Bir dahaki duruşmada karar çıkacak neticelenecek. Yıllardır bu davaları takip ediyoruz. Yeni bir gelişme oldu. Daha önce de iddia ettiğimiz gibi çevreyi kirletme noktasında şirket yetkililerinin mahkeme edilmesi talep etmiştik. Mahkemede bu talebi kabul etti. Çevreyi kirleten şirket ve onun yetkilileri hakkında Tortum Asliye Ceza Mahkemesinde dava açıldı. Bu da şunu gösteriyor ki olayın gerçek mağdurları bu insanlardır. İçme suları olmayan otlatmak için meraları kalmayan ve yapılan hafriyat nedeniyle hayat alanları tamamen etkilenmiş olan bu insanların hala olayın suçlusu olarak devam etmeleri, elbette hukuki açıdan kabul edilebilir bir şey değil. Esas suçlar hakkında bundan sonraki süreçte olayın takipçisi olacağız. Çevre ve insan felaketinden başka HES'lerin herhangi bir önemi olmadığını görüyoruz.

Bağbaşı'ndaki HES olayları nedeniyle 200'ün üzerinde insanın Sulh ve Asliye Ceza Mahkemeleri'nde yargılandığını anımsatan avukat Ercüment Şenol ise, Leyla yaşı itibariyle öne çıktı. Onun davası gibi göründü ama o kadar insan yargılanmaktadır. Yargılanma sebebi haklarına, çevreye, bağına bostanına sahip çıkmak. Bağın bostanın suyu kesildiği zaman orası bir işe yaramaz. Anayasa devlete çevreyi, ormanı koruma hakkı vermiştir. Ama devleti idare edenler bu koruma görevini yapmadığı gibi arazi üzerinde hoyratça tasarrfularda bulunarak evrenin kirletilmesi yok edilmesin zemin hazırlamışlardır. Türkiye'nin her yerinde taksim gezi parkından dolayı hükümetin yanlış tasarruflarına karşı kitlesel olaylar var. Muhaletef milletvekilleri oralarda oldukları için bugün ki duruşmaya iştirak edemediler diye konuştu.