'İnsanı, Bir İnsanın Üzerinden Anlatabilirim. O İnsan Türkan Saylan'dır'

BURSA, (DHA)

BURSA Gazeteciler Cemiyeti ile Nilüfer Belediyesi'nin ortaklaşa düzenlediği 'Aydınlarla Yüz yüze Söyleşiler'e konuk olan yazar Ayşe Kulin, filozof ve toplumbilimci değil, sadece yazar olduğunu belirterek, "O halde insanı, bir insanın üzerinden anlatabilirim ancak. O insan Türkan Saylan hocadır" dedi.

Basın Kültür Sarayı'ndaki Uğur Mumcu Etkinlik Salonu'nda dün gece yaklaşık iki saat süren söyleşide Ayşe Kulin, 'İnsan Olmak' konusu üzerine konuştu. Söyleşinin konu başlığının kendi önerisi olduğunu ifade eden Kulin, 'İnsan olmak nedir?', 'İnsan kimdir?' sorularına, farklı yerlerde, farklı yanıtlar alınabileceğini söyledi. Ayşe Kulin, konunun felsefi, dini ve edebi olarak tarih boyunca ele alınan bir konu olduğunu belirterek "Farklı toplumlara, topluluklara ve kültürlere göre insana ilişkin farklı tanımlar var. İnsan olmak, gerçekten insan olmak, cidden zor bir iş ama bunu başaranlar da vardır. Fakat bu ayrı bir konu. Ben filozof değilim, toplumbilimci de değilim. Teolog veya sosyolog da değilim. Ben yalnızca bir yazarım. O halde insanı, bir insanın üzerinden anlatabilirim ancak. O insan Türkan Saylan hocadır" diye konuştu.

Kulin, geçen yıl hayatını kaybeden Prof. Dr. Türkan Saylan'ı anlatan 'Tek ve Tek Başına, Tşrkan' adlı romanı yazmasına Prof. Dr. Saylan'ın yakın arkadaşı Gökşin Hanım'ın mektuplarını okutmasının neden olduğunu söyledi. Prof. Dr. Türkan Saylan ile Gökşin Hanım'ın öğrencilik yıllarından itibaren sürekli yazıştıklarını belirten Ayşe Kulin, "Gökşin'in verdiği mektuplar Türkan Saylan hocanın hayatının çizgisini çok erken yaşlarda belirlediğini, onu neredeyse hiçbir rastlantıya yer bırakmadan çok bilinçli olarak kendi elleriyle inşa ettiğini ortaya koyuyor" dedi.

'NE ZAMAN HASTAMIN çIPLAK SIRTINA DOKUNSAM, SİZİ HATIRLIYORUM'

Bir öğrencisinin, Prof. Dr. Saylan'a, "Ne zaman maydanoz yıkasam annemi, ne zaman hastamın çıplak sırtına dokunsam sizi hatırlıyorum" diye yazdığını anlatan Kulin, "Türkan Saylan tüm enerjisini, tüm zamanını yalnızca hastalarına veya 'Kardelenlere' hasretmiş bir hoca değildi. Anlaşılıyor ki onun öğrencisi olmak da ayrı bir şanstı. Cüzzamlı hastaya dokunmak, cüzzamlı bir hastaya sarılmak, onunla dans etmek, onu yanağından öpmek Türkan Saylan'dan önce duyulmuş bir şey değildi. Öğrencileri de onun gibi yetiştiler ve hocalarıyla beraber cüzzamın sonunu da getirdiler" diye konuştu.

Ayşe Kulin söyleşide Prof. Dr. Türkan Saylan'ın mektuplarından bölümler ve yaşamından kesitler de aktardı. 'Aydınlarla Yüzyüze Söyleşileri', yazar Kulin'in katıldığı son etkinliğin ardından sona erdi.