Meclisin Bütçe Maratonunda Son Gün - Son Dakika
Politika

Meclisin Bütçe Maratonunda Son Gün

İYİ Parti İzmir Milletvekili Aytun Çıray, "Ekonomiyi kısır döngüye soktunuz. Ülkede yüzde 5,4 oranında istihdam kaybı var. Asgari ücret 425 dolardan 345 dolara düştü.

21.12.2018 21:13

İYİ Parti İzmir Milletvekili Aytun Çıray, "Ekonomiyi kısır döngüye soktunuz. Ülkede yüzde 5,4 oranında istihdam kaybı var. Asgari ücret 425 dolardan 345 dolara düştü. Fakirleşme diz boyu. Devlet içeride ve dışarıda borca batmış. Sanayileşme durmuş, para pul olmuştur. Her dört gençten biri işsiz, her üç çocuktan biri yeteri kadar beslenemiyor, ısınamıyor giyinemiyor. Türkiye'yi getirdiğiniz nokta budur." dedi.

Çıray, 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı'nın görüşmelerinin son gününde İYİ Parti Grubu adına söz aldı.

Aytun Çıray, eski Başbakan Süleyman Demirel'in, 1968 yılında Mecliste altı saat süren bütçe konuşması yaptığını ancak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın milletin meclisine teşrif etmediğini ve bunu milletin takdirine bıraktığını söyledi.

Meclisin yetkilerinin Cumhurbaşkanı'na devredildiğini söyleyen Çıray, AK Partili milletvekillerini eleştirerek şöyle konuştu:

"İktidarın gücünü sadece muhalefetin değil, bizzat iktidar milletvekillerinin de denetlemesi gerekir. Bu Gazi Meclisi, Atatürk'e hesap sormuştur. Bu Gazi Meclisi çatısı altında Menderes ile Celal Bayar, İsmet Paşa'ya kafa tutmuştur. Bu Meclisin çatısı altında Menderes'i, Menderes'in milletvekilleri düşürmeye kalkmıştır. Bülent Ecevit'i, Süleyman Demirel'i hizaya çektiler ama sizler, kayıtsız şartsız itaatkar tutumunuzla sadece parlamenter demokrasiye zarar vermekle kalmıyorsunuz, Sayın Cumhurbaşkanı'na da zarar veriyorsunuz."

Hükümetin 16 yıldır iktidarda olduğu, işsizlik sorunu başta olmak üzere diğer ekonomik sorunları çözemediği değerlendirmesinde bulunan Çıray, "Ekonomiyi kısır döngüye soktunuz. Ülkede yüzde 5,4 oranında istihdam kaybı var. Asgari ücret 425 dolardan 345 dolara düştü. Fakirleşme diz boyu. Devlet içeride ve dışarıda borca batmış. Sanayileşme durmuş, para pul olmuştur. Büyüyen Türkiye, yerini küçülen Türkiye'ye bırakmış. Her dört gençten biri işsiz, her üç çocuktan biri yeteri kadar beslenemiyor, ısınamıyor, giyinemiyor. Türkiye'yi getirdiğiniz nokta budur." ifadelerini kullandı.

Hükümetin FETÖ ile mücadelesini eleştiren Çıray, FETÖ denen sinsi örgütün, fakir ve masum Anadolu çocuklarını zehirlediğini, "altın nesil' adıyla yargı, emniyet bürokrasisi ve Türk Silahlı Kuvvetlerine sızdığını söyledi. FETÖ'nün, hedeflerine siyasi iktidarların desteği olmadan ulaşamayacağını bildiğini ve bunun için de her güçle temasa geçtiklerini dile getiren Çıray, "FETÖ, aradığı fırsatı AK Parti'nin iktidara gelmesiyle buldu. AK Parti, ihtiyaç duyduğu eğitilmiş bürokratik kadrolarını onlardan aldı. AK Parti, FETÖ'nün 17-25 Aralık soruşturmasına kadar bu şebekenin faaliyetlerini ne yazık ki görmezden geldi. Ne istedilerse onlara verdiniz." diye konuştu.

Çıray, hükümetin Suriye politikasına değinerek, "Suriye'deki müdahaleleriniz yüzünden çok Müslüman kanı aktı. Yaklaşık 4 milyon Suriyeli Türkiye'ye sığındı. Ne yapacağız şimdi? '35 milyar harcayıp etnik dokumuzu biraz daha zenginleştirdik, çeşitlendirdik; ülkemiz çiçek bahçesine döndü mü diyeceğiz? Hiç hesapladınız mı Suriye politikalarının insanımıza nasıl yansıdığını, nelere mal olduğunu?" dedi.

Türkiye'nin Fırat'ın doğusuna yapacağı operasyona destek vereceklerini vurgulayan Çıray, hükümetin hem S-400 hem de Patriot füzeleri alımını eleştirdi. Çıray, Türkiye'nin bu politikasını Suudi Arabistan'a benzeterek "Hem Patriot hem S-400 bir arada olmaz. Suudi Arabistan kralları kendilerini korusun diye ikide bir Amerika'dan silah alıyorlar. Hatır için silah mı alınır?'" görüşünü savundu.

Çıray, AK Parti'nin yanlış dış politikasını eleştirmelerinin dış ülkelerin yanında yer almak olarak değerlendirilmesinin yanlış olduğunu, milli ve geleneksel bir dış politika izlenmesini istediklerini de sözlerine ekledi.

İYİ Parti Bursa Milletvekili İsmail Tatlıoğlu, hükümetin bu bütçe ile 2019 yılında yaklaşık 960 milyarlık bir harcama ve 880 milyarlık gelir toplama yetkisi istediğini ancak bu teklifin uygun bir teklif olmadığını iddia etti.

Bütçenin bir felsefesinin olmadığını öne süren Tatlıoğlu, Türk ekonomisine ilişkin ekonomik verileri paylaştı.

Türkiye ekonomisinin 1960 ile 2018 yılları arasında yüzde 4,6 büyüdüğünü, en uzun ve en yüksek büyüme döneminin yüzde 5,5 ile 1961-1965 yılı arasında gerçekleştiğini dile getiren Tatlıoğlu, şöyle konuştu:

"Türkiye 2002- 2018 döneminin büyüme oranı yüzde 4,4'tür. Son 16 yılı değerlendirdiğimizde 2002-2007 arası başarılı bir dönemdir. Türkiye'yi yönetenler yüzde 6,8'lik bir büyüme sağlamışlardır. Bu büyüme Türkiye'de en başarılı ikinci 5 yıldır. 2008-2018 arasındaki büyüme oranı yüzde 3,8'dir. Bu oran en iyi dördüncü orandır. Bu bütçe teklifi getiren ekibin ekonomi yönetim performanslarına baktığımızda Türkiye'de son 60 yılın sondan ikinci ekibi olarak karşımıza çıkmaktadır."

Tatlıoğlu, istihdam alanında bütün zamanların en kötü 10 yılının AK Parti iktidarı döneminde yaşandığını, son 10 yıldaki büyümenin de kalitesinin düşük olduğunu savunarak, "AK Parti hükümetine yönelttiğimiz eleştiriler muhalif söylemler olarak değerlendirilerek hükümetçe dikkate alınmadı." değerlendirmesinde bulundu.

"Dış politikanın merkezine ekonomik coğrafyayı koymalıyız"

Hükümetin dış politikasını eleştiren Tatlıoğlu, Türkiye'nin merkezine ekonomik coğrafyayı koyarak hareket etmesi gerektiğini söyledi. Türkiye'nin bölgenin zengin olması durumunda ancak aktör hale geleceğini belirten Tatlıoğlu, "Güçlü bir Irak, güçlü bir Suriye, daha güçlü bir Türkiye demektir. Türkiye bölgesel istikrardan başka hiçbir şeyin peşinde olmamalı. Türkiye, bu bölgede serbest ticaret alanı oluşturmalıdır." şeklinde konuştu.

Akıllı ülkelerin çatışmaları kendi bölgeleri dışında tuttuğuna dikkati çeken Tatlıoğlu, "Çok büyük savaşlara sahne olan Avrupa'da, son yıllarda hiçbir çatışma yaşanmamıştır. Bu nedenle Almanya'nın sınırları Türkiye'den başlamaktadır. Rusya, topraklarında çatışmayı minimize etmiş ve nüfus alanını da bu nedenle genişletebilmiştir." ifadelerini kullandı.

Tatlıoğlu, çatışmanın kaynakların başka ülkelere aktarımı anlamına geldiğini ve Suriye'ye de bu açıdan bakılması gerektiğini söyledi. Bölgede elini ovuşturan tek ülkenin İsrail olduğunun altını çizen Tatlıoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:

"İsrail Türkiye'de bölge politikalarını yönetenlere derin teşekkür borçludur. Bugün Suriye ve bölge politikalarının hane başına 30 bin lira maliyeti vardır. Büyümeyi ortalama yüzde 1 bloke etmektedir. Yapılması gereken şey mültecilerin de dahil edilerek seçimlerin yapılması ve kazananla oturup Suriye meselesinin çözülmesidir. Suriyeli kardeşlerimizin vatanlarına dönüşünü sağlamalıyız, şüphesiz herkes vatanında mutludur."

"Temiz bir piyasa işleyişini tesis edelim"

Türkiye'de temiz bir piyasa işleyişinin tesis edilmesi gerektiğini ifade eden Tatlıoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:

"Hukukun üstünlüğünü kalıcı hale getirelim. Türkiye'yi 21'inci yüzyıla taşıyalım. Gelin, bu hedefsiz, kimliksiz bütçeyi geri gönderelim. Buradan yeni bir programla çıkalım. Siz yürütün, biz hazırlanmasında yardımcı olalım. Türkiye'yi yapısal reformları barındıran tarihi kodlarına, kimliğine ve 21'inci yüzyıla uygun bir program etrafında harekete geçirelim. Türkiye'nin yapısal reformlar olmadan yeni bir hikaye yazma ihtimali yoktur."

Kaynak: AA

Son Dakika Politika Meclisin Bütçe Maratonunda Son Gün - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement