Paris'ten İlham Verici Bir Mektup - Son Dakika
Magazin

Paris'ten İlham Verici Bir Mektup

Paris\'ten İlham Verici Bir Mektup

Moda Sektöründe Geçirdiğim Uzun Yıllar Boyunca Birçok Kişiyle Çalıştım.

02.11.2013 06:02
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Moda sektöründe geçirdiğim uzun yıllar boyunca birçok kişiyle çalıştım. Çok şey öğrendim, çok zorlandım ve yoruldum. En keyifli tarafı da; emek verdiğin kişilerin istedikleri yolda başarıyla ilerlediklerini izlemek... Son 1.5 yıldır birçok işte dişini tırnağına takarak çalışan sevgili asistanım İrem Boz'dan aldığım mektup, benim için gurur kaynağı oldu. İrem'in hikayesini, bu işe gönül verenlere ilham olacağını düşünerek sizinle paylaşmak istiyorum. İrem, tanıştığımızda henüz 19 yaşındaydı. Çok acil biçimde asistan aradığım bir dönemde benimle çalışmaya başladı. İşi bir günde öğrenip iki günde sahip çıkması, üç günde kendi başına tüm işleri halledebilecek duruma gelmesi gerekiyordu.

İLK DEFİLE TECRÜBEM İREM

çok başarılı oldu. Öyle vazgeçilmezim oldu ki, Paris'e moda okumaya gittiğinde bile onu arayıp yardım almadan yapamıyorum. İşte İrem'in Paris'ten bana yolladığı ilk mektup: "Miniş, Paris'e geleli daha bir hafta oldu. Evimden hiç memnun değilim ama Paris'e aşık oldum. En büyük problemim tabii ki dil. Keşke seni dinleyip İstanbul'da kursa gitseydim. Sokakları, şarapları, etleri, peynirleri, tarzları; her şeye bayıldım. Tabana kuvvet kayboluyorum sokaklarda ve gözümü bir fotoğraf makinası gibi kırpıyorum çünkü her bir kare, moda dergisinden çıkmış gibi. Seni çok anıyorum anlayacağın. Sen şimdi 'Gezmeyi bırak, okul ne durumda?' diyorsundur içinden ama dur, benimle gurur duyacağın olaylar anlatacağım şimdi. Okulun ikinci haftası Paris Fashion Week'e denk geliyordu ya; defilelerin organizatörleri dresser (yani giydirici) arıyordu. Rick Owens defilesi için başvurmaya karar verim. Paris'teki ilk tecrübem ve ikinci haftam olduğunun altını çizerim. İstanbul'da seninle çalışmam ve Mercedes- Benz Istanbul Fashion Week'te birkaç tasarımcının backstage'inde çalıştığımı söylemem beni listeye soktu. Bu arada Rick Owens'ın defilesini biliyorsundur; Amerikalı step dansçılarını podyuma çıkardı ve burada büyük olay oldu. Biz balerinleri beklerken, 100 kiloluk dansçıları görünce şok olduk. Çok başarılı geçti; bol adrenalin ve bol modayla... Ertesi gün Elie Saab showroom'unda stajım başladı. Staj için görüşmeye okulla beraber gittik. İki farklı staj vardı, 25 kişiden 10'u seçildi ve bil bakalım onların başına kim getirildi; ben! Ciddi sorumluluktu... Giydirmeler, showroom düzenlenmesi, dikkat dikkat dikkat...

SAÇ VE MAKYAJ TÜYOLARI

Her gün sabah 8 - akşam 8 çalışıyorduk. Ama bana koyar mı, antrenmanlıyım ne de olsa! Stajdayken makyaj ve saç yapan arkadaşlardan tüyolar da aldım. Sabahın köründe makyaj yapıyorlar, o makyaj inanılmaz bir şekilde akşama kadar dayanıyor. Hemen sordum ne kullanıyorsunuz diye. Bana mucizevi bir üründen bahsettiler; Benefit Stay Farewell. Bu ürün makyaj bazıymış, makyaj 15 saat taptaze kalıyor. Gelelim saçtaki keşfime. Aslında kimseye söylemek istemediğim bir sır bu. Babyliss C1000E Curl Secret denilen cihaz, çok kolay ve kısa zamanda saça dalga yapıyor; inanılır gibi değil! Bu arada sanırım beni beğendiler. Ocak ayında yapılacak haute-couture showroom'una çağırdılar; çok heyecanlıyım. Ne diyeyim; mutluyum, mutlusun, mutlu..."

Almazsam çıldırırım

Oje modası son hızla devam ediyor. Binlerce renk ve desen varken, şimdi de parfümlü oje çıkmış. Hem de Revlon çıkarmış. Oje; kurur kurumaz çiçek kokusu yayıyormuş. Tırnaklarda mükemmel bir buluş değil mi?

TülIN

Yılan derisi baskılı çizme ve ayakkabılar çok IN.

Dönem kolyeleri yeniden IN oldu. Özellikle de incili ve altınlı romantik olanlar...

TülOUT

Sokak pijamaları OUT, zaten pek giyen de yok.

Üzerinde baş harfinizin yazılı olduğu madalyonlar uzun zaman önce OUT oldu, hala haberiniz yok mu?

Çanta seçmek için...

Çantalar çok çeşitlendi. Ee durum böyle olunca, kafalar da biraz karışıyor. İşte çeşitli çantaları kullanma yerleri:

Eğer motosiklet kullanıyorsan, sırt çantası takmalısın.

Bel çantası modası arada esip esip duruyor. Tek tehlikesi; bir taktın mı rahatlığına hemen alışıyorsun. Ellerin özgür olması ve sırtın ağrımaması gibi birçok yararı da var.

Postacı çantası, genelde hafta sonları spor tarzda giyindiğinizde çok daha kullanışlı. İçine çok şey alır ve ergonomik yapısıyla rahatsızlık vermez.

Elde taşınan çantaları kullanmak kolay değildir. Özellikle de ağır olduğunda... O yüzden arabası olanlara tavsiye ederim ya da içini çok doldurmadan kullanabilirsiniz.

Sabah : http://www.sabah.com.tr

Kaynak: Sabah.com.tr

Son Dakika Magazin Paris'ten İlham Verici Bir Mektup - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement