Profesör Y ile Konuşmalar - Son Dakika
Kültür Sanat

Profesör Y ile Konuşmalar

Profesör Y ile Konuşmalar

YKY son çıkan yetişkin kitapları raflardaki yerini aldı.

26.04.2013 09:24
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Yapı Kredi Yayınları'ndan çıkan Profesör Y ile Konuşmalar, Céline'i Céline'den okumak isteyenler, sanat ve edebiyat dünyasının perde arkasına göz atmayı arzu edenler, bir yazarın cesaretine tanık olmak isteyenler için benzersiz bir edebiyat olayı.

Modern Batı edebiyatının dönüm noktası Gecenin Sonuna Yolculuk'un yazarı, günümüze dek uzanan tartışmaların, kavgaların baş aktörü, dünyayı ikiye bölen ve bölmeye devam eden, bazılarının tanrı saydığı, bazılarının insanlık suçlusu ilan ettiği Louis-Ferdinand Destouches ya da tüm dünyanın tanıdığı adıyla Louis-Ferdinand Céline'den (1894-1961) kendi yarattığı eşsiz üslubuna, sanatın değişmeyen dinamiklerine, edebiyatın yalanlarına ve gerçeklerine dair kendine yaraşacak bir cesaretle kaleme alınmış, övgüyü hak eden bir eser:

Profesör Y ile Konuşmalar.

Sartre'dan Beckett'e, Bukowski'den Genet'ye, Queneau'dan Le Clézio'ya hemen her satırda iz bırakmış olan Céline, bu izi bırakmayı nasıl başardığına dair ipuçlarını, edebiyatın patronu Gaston Gallimard'ın hayali editörlerinden Profesör Y ile yaptığı ateşli röportajda tüm dünyaya ilan ediyor.

Céline, Yolculuk'un yirmi üç yıl ardından 1955'te kaleme aldığı bu eşine az rastlanır kitapta, alamet-i farikası keskin, korkusuz, coşkun üslubuyla, bu üslubu, bu numarayı nasıl keşfettiğini anlatıyor, sanat tarihine ışık tutuyor, edebiyatın sahte dehalarının, hırsızların, katillerin ipliğini pazara çıkarıyor, bu zevk dünyasına hükmeden güç ilişkilerini ortaya döküyor.

Profesör Y ile Konuşmalar

Louis-Ferdinand Céline

Çeviren: Ayberk Erkay

103 Sayfa, 12 TL

Yapı Kredi Yayınları

Anılar

Haldun Dormen

Türk Tiyatrosu'na 1954'ten bu yana 60 yıl boyunca damgasını vurmuş bir tiyatro adamının anılarının tamamı.

1954 yılından günümüze, 60 yıl boyunca Türk tiyatrosuna damgasını vuran Haldun Dormen'in üç kitabı "Sürç-ü Lisan Ettikse, Antrakt, İkinci Perde", Yapı Kredi Yayınları tarafından Anılar başlığı altında bir arada yayımlanıyor: Sanatçının çocukluk anıları, Galatasaray Lisesi ve Robert Koleji günleri, Yale'de tiyatro eğitimi aldığı zamanlar, İstanbul'a dönüş, Şahane Züğürtler, Lüküs Hayat, Hisseli Harikalar Kumpanyası, Dormen Tiyatrosu, turneler, Beyoğlu sokakları, müzikaller, anılar ve insanlar... Türk tiyatrosunun duayeni Haldun Dormen'den tiyatroya, sahnelere ve her daim üretmeye adanmış bir hayatın izdüşümleri.

TADIMLIK

"Perde yavaş yavaş açıldı. Aktörler selam vermek için sahneye dizildiler. En son ben çıktım. Öne doğru yürüdüm. Yürürken balkonlardan üstüme bahar çiçekleri yağmaya başladığını hissettim. Gökten çiçek yağıyordu sanki. Sahnenin ortasında gelince durdum. Yıllardır kim bilir kaç kez aynı hareketi yapmış, seyirciyi şu durduğum yerden aynı şekilde selamlamıştım. Oysa şimdi ilk kez sırtımı döndüm onlara ve eğilerek yıllarca beraber çalıştığım oyuncularımı selamladım. Doğrulduğum zaman, oyunda işi olsun olmasın tüm Dormen Tiyatrosu'nun sahneyi doldurup beni alkışladıklarını gördüm."

Haldun Dormen: Yale Üniversitesi'nin Tiyatro Bölümü'nden MFA ile mezun oldu. Çeşitli yaz tiyatrolarında çalıştı. 1954 yılında İstanbul'a dönerek Muhsin Ertuğrul yönetimindeki Küçük Sahne'ye girdi. Bu arada amatörlerle Beyoğlu Tel Sokağı'ndaki Tiyatro Derneği için Cep Tiyatrosu'nda çalışmalarını sürdürdü. 1955'te Papaz Kaçtı ile Dormen Tiyatrosu'nu kurdu. Topluluk en parlak dönemini 1957-1972 arasında yaşadı. Televizyonun yaygınlaşmasıyla başlayan zorlu ekonomik koşullar nedeniyle kapanan Dormen Tiyatrosu, 1984'te perdelerini tekrar açtı. Bugüne kadar 120'den fazla oyunda oynayan Dormen, çeşitli tiyatrolarda yirmi beş müzikal, yüz kırkın üstünde oyun yönetti. Sürç-i Lisan Ettikse ve Antrakt adlı iki otobiyografik kitap ile başarıyla oynanan ve aralarında Hisseli Harikalar Kumpanyası, Geceye Selam, Şen Sazın Bülbülleri, Yolun Yarısı ve Günaydın Mr. Weill, Amphitryon 2000, Kantocu gibi yapıtları bulunan on bir oyun yazdı. Hacettepe Üniversitesi tarafından Onursal Bilim Doktoru olarak ödüllendirilen, İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı Tiyatro Bölümü'nde öğretim üyesi ve Yapı Kredi Sigorta (eski Halk Sigorta) ile Yayla Sanat Merkezi'nin sanat danışmanı olan Dormen'in bir oğlu ve bir torunu vardır. Devlet Sanatçısı Haldun Dormen son olarak Dadı dizisindeki Pertev rolüyle televizyonun en sevilen sanatçıları arasına girdi. Haldun Dormen, tiyatro alanındaki çalışmalarının yanı sıra son otuz yıl içinde hazırladığı TV programlarıyla da dikkatleri çekmiştir.

Anılar

Haldun Dormen

674 Sayfa, 35 TL

Yapı Kredi Yayınları

Nezihe Meriç'in ilk kitabı Bozbulanık'a 60. yıl özel baskısı

Nezihe Meriç, Seçilmiş Hikâyeler dergisindeki çıkışıyla adını duyurdu. 1950'de derginin Yeni İmzalar sayısında "Bir Şey" ile başlayan öykü verimi bu dergide artarak sürdü; henüz birkaç öyküsü yayımlanmış bir yazar olmasına rağmen özel bir sayı ile tanıtıldı (bu sayıdaki öykülerle yazılar 2011'de Püf Noktası'nda yer aldı).

Nezihe Meriç'in Yapı Kredi Yayınları'ndan çıkan Bozbulanık kitabının 1953'te SHD Cep Kitapları Serisi'nin beşinci kitabı olarak ilk basımında on dört öykü vardı. 1957'deki ikinci basılışta yazar "İnceden" adlı öyküyü çıkarıp dört yeni öykü ekledi: "Alaturka Şarkılar", "Kurumak", "Keklik Türküsü", "Dışarlıklı". Zaman içinde kitabın dil ve yazımında güncellemeler de yapan Meriç, "Ümit Fakirin Ekmeği" öyküsünün adını "Umudu, Fakirin Ekmeği", "Öz Suyu" öyküsünün adını ise sonraki baskılarda "Özsu" şeklinde değiştirdi. Gene "Özsu"daki yaşama sevinciyle dolu Hayriye'yi, yıllar sonra Sular Aydınlanıyordu (1969) oyununda yeniden canlandırdı.

Bozbulanık'ta bazıları yalnızlığın ve düş kırıklıklarının bunalımını, bazıları yoksulluğun acılarını yaşayan, bazıları da düşler ardında koşan daha çok genç kız ve kadınların öyküleri var. Nezihe Meriç, ayrıntılarla beslenen iç gözlemlerini yalın, duru bir dille anlatırken olaylardan çok duyguların üstüne gider. Edebiyatımızda Eserler Sözlüğü'nde Bozbulanık'taki öyküleri tek tek ele alıp kendine özgü yorumlarla özetleyen Behçet Necatigil'in deyişiyle, "İşlediği konulara bir iç zenginliği, dinlendirilmiş dikkatler, boyutlar ekleyen yazar, değerini daha bu ilk kitabıyla kabul ettirmişti".

Bir başka noktadan bakıldığında da "Cumhuriyet kuşağının ilk kadın yazarı" olarak nitelenen Nezihe Meriç; bugünkü öykücülüğümüzün temellerini atan 1950 Kuşağı'nın da tek kadın yazarı. Dolayısıyla onun, Bozbulanık ve Topal Koşma ile, hemen ardından gelen kadın öykücüleri müjdelediği söylenebilir, ki bugün de öncüsü olduğu bir anlatı çizgisi sürdürülmekte.

Bozbulanık'ı, 60 yıl sonra, özel bir tek baskıyla öyküseverlerle buluşturmaktan kıvanç duymaktayız.

Bozbulanık

60 yaşında

Nezihe Meriç

103 Sayfa, 16 TL

Yapı Kredi Yayınları

İnsanlar ve Haller

Ülkesi SSCB'de yayımlatamadığı, bu nedenle 1957'de İtalya'da yayımlanan Doktor Jivago adlı romanıyla ünlenen ve 1958'de Nobel Edebiyat Ödülü'ne layık görülen ancak Sovyet Rusya hükümetinin baskısıyla ödülü reddetmek zorunda kalan Boris Pasternak, Yapı Kredi Yayınları'ndan çıkan İnsanlar ve Haller kitabında sıradışı bir özyaşamöyküsü denemesi sunuyor. Skriyabin'den esinlenerek Moskova Konservatuvarı'na başlayan, sonrasında müzisyen olma fikrinden vazgeçip edebiyata ve şiire yönelen Pasternak, Rilke'ye hayranlık duyar, Sartre'ın Bulantı'sını okunaksız diye nitelerken, vatandaşı Mayakovski'yi büyük bir şair olarak görmez. Yazarlığının ve şairliğinin yanı sıra Shakespeare'in, Goethe'nin eserlerini de Rusça'ya çeviren Boris Pasternak, İnsanlar ve Haller kitabında özyaşamöyküsünü kaleme alırken dönemin Rusya'sında temas ettiği sayısız yazar, sanatçı ile yaşadığı deneyimleri de içtenlikle aktarıyor.

İnsanlar ve Haller

Boris Pasternak

Çeviren: Sabri Gürses

87 Sayfa, 7 TL

Yapı Kredi Yayınları

Kaynak: Bültenler

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement