Şiirini Tamamlamak Üzere Gitti - Son Dakika
Kültür Sanat

Şiirini Tamamlamak Üzere Gitti

Şiirini Tamamlamak Üzere Gitti

Türk şiirinin müstesna isimlerinden Sedat Umran dün sabah 88 yaşında İstanbul’da vefat etti.

09.08.2013 00:09
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

“Ölüm karanlık saçan dev ışıldak/ Bir büyür bir ufalır yansımasında/ Ömür akıp giden bir sudur ki/ O kara parıltıdan bir iz her damlasında...” Kara Işıldak isimli şiirinde ölüme dair bu dizeleri yazıyordu ünlü şair Sedat Umran. Bir başka şiirinde ise, “Makas olaydım bölerdim uzayan can sıkıntısını/ umutlarımı, ürkekliğimi, yalnızlığımı da/ ölümümü kendime göre keser, biçerdim’’ diyordu.

Ömrünü şiire adayan, adeta şiir için yaşayan Sedat Umran dün sabah İstanbul'da vefat etti. Rahatsızlığından dolayı 1 Haziran'da, Kartal Sanatçılar Huzurevi'nden alınarak Kayışdağı Darülaceze'deki yoğun bakım bölümüne yatırılan Umran, durumunun gittikçe ağırlaşması üzerine 25 Haziran'da Süreyyapaşa Göğüs Hastalıkları Hastanesi'ne kaldırıldı. 4 Temmuz'da sağlık durumu iyileşen Umran, hastaneden taburcu edilerek yeniden Kayışdağı Darülaceze'ye götürüldü. Ancak Umran, dün sabah Darülaceze'de hayatını kaybetti.

Umran'ın cenazesi dün ikindi namazını müteakip Zincirlikuyu Mezarlığı'ndaki mescitte kılınan cenaze namazının ardından, Zincirlikuyu’da toprağa verildi. Şiirlerinde sese ve kelimeye büyük önem veren şairin yaşamından kesitler, ‘Şiire Adanmış Bir Ömür’ (Kartalite Yayınları) adıyla İkbal Kaynar tarafından kitaplaştırılmıştı. Umran’ın vefatı, edebiyat dünyasında da derin üzüntü yarattı.

Güzelliklere tutkundu

Ali Haydar Haksal/Yazar

Bir başına bir insandı. Yalnızlığından hiç bir zaman yakınmadı. İyi bir şairdi. Kendine özgü bir tarzı vardı. Leke'de eşyanın şiirini yazdı ve onda metafizik bir ruh yakaladı. Hep aşkla yaşadı, âşık bir insandı. Güzelliklere tutkundu. Nefret ve öfke bilmezdi. Yedi İklim dergimizde de epeyce şiirleri yayımlandı. Rahmet diliyoruz.

‘Başka şairler’dendi

Haydar Ergülen/Şair

Benim ‘başka şairler’ dediğim, kumaşı, ölçüsü, hazırlığı bambaşka olan şairlerdendi. Onlar hep şiir sanatıyla meşgul terziler olduklarından, dükkanlarından dışarı fazla çıkmazlar, kafalarını çıkarmazlar. Necatigil’in dediği gibi ‘işlerine bakarlar’. Eşyanın şairi diye bilindi ama eşyanın tabiatına aykırı şiirler de yazdığı söylenmeli. Eşya insanın dışıdır, gözüdür ve Sedat Umran insanın içinin dışının bir olup olmadığını şiiriyle araştırdı.

Ölümden doğal ne var ki...

Bahattin Karakoç/Şair

Ölümde doğal ne var ki, Rabb'im cümlemizin amelini güzel eylesin. Sedat bugün ölmeseydi yarın ölecekti, Allah gani gani rahmet etsin. Ölümden korkmanın, önünden kaçmanın hiç yararı yok, Allah Sedat Umran'ın da, sırası gelen herkesin de ölümlerini güzel ölümlerden eylesin.

‘Cins’ bir şairdi

Turan Karataş/Yazar

Sedat Umran, büyük bir şair değildi belki, fakat cins bir şairdi. Milletlerin hayatında böyle şairler azdır ve önemlidir. Niçin? Bütün ömürlerini şiire vakfederler. Fazla parlak olmayan, küçük ama yeni bir yolda yürür giderler. Umran, "küçük şeyler"in şairiydi. Etrafımızda hep dönenip duran, fakat bir ömür bir kerecik dikkatle bakmadığımız küçük nesneler için şiir yazmıştır; Bütünlüklü, manalı şiirler. Eşyanın dilini ve ruhunu arayan simgeci bir şairdi.

Evi kütüphane gibiydi

Şaban Abak/Şair

Diriliş dergisi çevresinde tanıdım Sedat Umran’ı. Özellikle eşyaya yönelmişti; günlük hayatımızda sıradan duruşlarıyla asla zihnimizde, sanat algımızda bir yer edinmeyen eşyaların şiirini yazması dikkatimizi çekiyordu. Evi kütüphane gibiydi. Oturup kalktığı dostları sanat edebiyat çevrelerinden insanlardı. Sezai Karakoç beye yakın idi. Diriliş’in her döneminde şiirleriyle, yazılarıyla ve özellikle çevirileriyle sürekli yer aldığını görüyoruz.

Yalnızdı, hiç kimsesizdi

İbrahim Tenekeci/Şair

Yalnızdı, hiç kimsesi yoktu. Hakkı yenmiş yahut emeğinin karşılığını alamamış şairlerimizden biridir. Neredeyse bütün hayatını şiire adamıştır. Değerinin sonradan daha iyi anlaşılacağını düşünüyorum. Arada kalmış bir isimdir. Şiiriyle ve duruşuyla farklı kesimlere hitap etmesini bilmiştir. Hangi dergilerde şiir yayınladığına bakmamız bile bize bunu gösterecektir.

Şiiri ve metafiziği düşündü

Murat Soyak/Şair

Sedat Umran, şiirin has bahçesinde özgün şiirler yazdı. Bu anlamda son devir şiirimize çok kıymetli katkıları oldu. Ayrıca şiir ve metafizik üzerine geliştirdiği düşünceler ve yaptığı tercümeler de önemlidir. Eserleri ile daima hayırla anılacak.

Eşyanın sessiz şiirini yazdı

Sedat Umran, ‘küçük şeylerin’ ince ruhlu şairi... İğne, makas, fermuar, düğme, vida, mum, pergel, sabun, astar, musluk, paspas, semaver gibi hayatımızın önemsiz gibi duran yanlarını dolduran “eşya”yı ve kimi nesneleri de şiirine konu etti. Bir de hayvan(cık)ları: Kırkayak, kelebek, karınca, ateş böceği, pire, kuğu, manda… Ahmet İnam’ın deyişiyle dünyanın en şiirsiz yerlerinden şiir emmeye çalışmıştı Sedat Umran. Eşyanın dilini arayan sembolist bir şairdi. Hemen her şiirinde teşhise başvurarak eşyanın sezilmeyen gizemini keşfetmeye, ona can katmaya, nesnelerin ve hayvanların bize duyuramadıkları sessiz dilini dile getirmeye çalışıyordu.

Meş’aleler ile çıktı yola

Sedat Umran, 1925'te İstanbul'da doğdu. 1942'de Haydarpaşa Lisesi'ni bitirdikten sonra, bir süre İÜ İktisat Fakültesi'ne devam etti. Edebiyat Fakültesi Alman Dili ve Edebiyatı Bölümüne geçerek, 1948'de buradan mezun oldu. Çeşitli kuruluşlarda memur ve çevirmen olarak çalıştıktan sonra, 1974'te İzmir Sümerbank Boru Fabrikası mütercimi iken emekli oldu. Yeni Devir, Tercüman ve Türkiye gazetelerinde yazan Umran'ın ilk şiiri 1943’te Yedigün dergisinde yayımlandı. İlk şiir kitabı Meş'aleler kendi yayını olarak 1949'da çıktı. Leke isimli kitabıyla tanındı. "Eşyanın şairi" olarak anıldı. Sevgi şiirlerinden oluşan Gittin Taş Atarak Denizlerime isimli şiir kitabı ise 1990'da Akabe yayınevi tarafından basıldı. Şair, son yirmi yıldır değişik dergilerde yer alan şiirlerini Kara Işıldak (İst. 1993, İz Yayıncılık) adı altında topladı. Hisar, Beş Sanat, Varlık, Türk Dili, Güney, Yeditepe, Soyut, Büyük Doğu, Diriliş, Türk Edebiyatı, Sözcükler, Sedir, Tan, Gösteri, Gergedan, Mavera, Aylık Dergi, Milli Kültür, Yaba/Öykü dergilerinde şiirleri ve çeviri şiirleri yayımlandı. "İnsan Gelişiminin Devridaimi" çevirisiyle 1994 Türkiye Yazarlar Birliği çeviri ödülünü aldı. Umran'ın şiir kitaplarının yanısıra Almanca'dan yaptığı çok sayıda çevirisi de bulunuyor.

Kaynak: Star

Son Dakika Kültür Sanat Şiirini Tamamlamak Üzere Gitti - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement