Ulucanlar Bakan Şahin'i Duygulandırdı

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin,

"Bizden başka hiç kimse Başbakan asmadı. Kendi tarihimizi sorgulamamız ve buradan yeni bir yol haritası çıkarmamız gerekiyor" dedi.

İş ve Meslek Sahibi Kadınlar Derneğinin düzenlediği "Kadınlar Kadınlar İçin Kadınlar Koğuşunda Buluşuyor" etkinliğine, Bakan Şahin'in yanı sıra AK Parti Kadın Kolları Başkanı Güldal Akşit, CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Zühal Samlı, Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki, çok sayıda kadın derneği temsilcisi katıldı.

Buradaki konuşmasına Nevzat Çelik'in yazdığı "Şafak Türküsü" şiirini okuyarak başlayan Şahin, "Ulucanlar'da olunca, bizim Çelik'in Necdet Adalı'ya yazdığı şiiri hatırlamadan, 1980'lerin Türkiyesi'ni hatırlamadan geçmemiz mümkün değildir. Mustafa Pehlivanoğlu'nu, Mamak Cezaevi'nde rahmet ve minnetle anmamamız mümkün değildir. Daha güçlü bir Türkiye, daha özgür bir Türkiye için Necdet'lerin Mustafa'ların kızkardeşiyiz, anneleriyiz" dedi.

Bakanlığa başladığında birinci görevinin kadının yaşam hakkını korumak olduğunu dile getiren Şahin, kadına şiddetin önlenmesi konusunda çalışmaya başladıklarını ve yasal alt yapısının hazırlanması için tüm STK'larla görüştüklerini anlattı. 4320 sayılı Kadın ve Aile Bireylerinin Şiddetten Korunmasına Dair Kanun taslağı için 54 kurumdan görüş geldiğini bildiren Şahin, bakanlıkta müsteşar yardımcılığı başkanlığında tüm görüşlerin incelendiğini söyledi.

İlgili tüm tarafların katılımıyla zincirin tüm halkalarının tamamlandığı bir yasa hazırlayacaklarını belirten Şahin, "Çünkü şiddetle mücadele, bir güvenlik meselesidir. Yalnızca bizim bakanlığımızın yapacağı bir konu değil" dedi.

-"Eğitim ve zihinsel dönüşüm gerekiyor"

Şiddetle mücadelede, kız çocuklarının ve kadının eğitilmesiyle zihinsel dönüşümün birlikte gerçekleştirilmesi gerektiğine işaret eden Bakan Şahin, "Açık topluma gidiyoruz. Kadın güçlendikçe erkek zihinsel açıdan bu gelişmeyi yönetemezse şiddet daha da artarak karşımıza çıkıyor. Dolayısıyla açık toplum önemlidir. Demokratikleşme, kadının hakkını hukukunu korumak önemlidir. Bunun için büyük bir toplumsal dönüşüm gerekiyor" dedi.

Kadın istihdamının arttırılması konusunda yürütülen çalışmalar ve yasal düzenlemeler hakkında bilgi veren Şahin, "Şimdi biz beraber şunu başarmak zorundayız. Sermaye yetersizliği. Özellikle orta ölçekli kadında finansa ulaşmada büyük sorunlar var. İstihdamdaki en önemli sorun alanımız şu anda finansa ulaşmak, sermayeyi güçlendirme. Bunun için gelecek her türlü teklife açık olduğumuzu ve bunun önemli bir sorun alanı olduğunu görüyoruz" dedi.

Bakan Şahin, istihdamın arttırılması için kreş ve gündüz bakımevleriyle ilgili bir modelin, yoksullukla mücadelede de sorunları çözecek mekanizmaların oluşturulması gerektiğini ifade etti.

-Bakanlığın adından "kadın"ın çıkarılması-

Bakan Şahin, konuşmasında kendisinden önce söz alan CHP Kadın Kolları Başkanı Zühal Samlı'nın bakanlığın adından "kadın" kelimesinin çıkarılması yönündeki eleştirilerine de yanıt verdi.

Kadının hakkının hukukunun sağlandığı, kadının nesne değil, özne olduğu bir dünya ve Türkiye için mücadele ettiklerine işaret eden Şahin, "Bakanlığın adının kadın bakanlığı olmamış olmasını, bu kadar yapılan işe rağmen büyük bir eksiklik olarak görüyoruz. Çünkü yaptığımız iş bu" dedi. Bakan Şahin'in bu sözleri etkinliğin katılımcıları tarafından alkışlandı.

Çoğunlukla kadının toplumsal sorunlarının çözümü için çalıştıklarını dile getiren Şahin, şöyle konuştu:

"Ama şu çok önemli. İcraatlar isimden çok daha önemlidir. İçerik tanımdan çok daha önemlidir. Bu bakanlığı ilk teslim aldığım gün 'bu bakanlık, kadınların bakanlığı olacak, kadınlığın hak arama bakanlığı olacak' dedim. O yüzden tanımlara takılmadan içerikte kuvvetlendirerek ortak sorunlara ortak çözümler bularak, yolumuza devam edeceğiz. Hedefimiz cumhuriyetin 100. yılı. İleri demokrasi, ekonomik büyüme, güçlü toplum, yaşanabilir çevre istiyoruz, liderlik istiyoruz bu kadınsız olmaz."

Bakan Şahin'in konuşmasının ardından söz alan İş ve Meslek Sahibi Kadınlar Türkiye Federasyonu Kurucu Başkanı Arzu Özyol, Kadınlar Koğuşu'na kadınlarla ilgili iş birliği yapmak üzere geldiklerini belirterek, burada istenirse iş birliğinin çok güzel yapılabileceğini gördüklerini söyledi.

Özyol, daha sonra CHP Kadın Kolları Başkanı Samlı'yı da kürsüye davet ederek, birlikte poz vermelerini istedi. Bakan Şahin ve Samlı daha sonra birlikte kameralara poz verdi. Samlı da Bakan Şahin'e dönerek, "Size güveniyoruz. Kadın bakanlığında size sonuna kadar desteğiz. Yeter ki kadınlar için bir çivi çakalım hiç farketmez" dedi.

AK Parti Kadın Kolları Genel Başkanı Güldal Akşit de TBMM'deki kadın milletvekili sayısının daha da arttırılması gerektiğini ifade etti. Akşit, kadınlar için yapılacak projelerin erkekler olmadan hayata geçirilemeyeceğini, bu nedenle sorunların kadın zekası, erkek desteği ve tüm siyasi partilerin güç birliği ile çözülebileceğini vurguladı.

-"Almayın, topraklarını sularını ellerinden"-

CHP Kadın Kolları Başkanı Zühal Samlı da "İçim acıyor sayın bakanım. Her gün gazetelerde öldürülen, tacize uğrayan direnen kadınlar, çocuklar görüyoruz" diyerek, özellikle erkeklerin eğitilmesi ve kanunların uygulanması gerektiğini ifade etti.

Erzurum'dan geldiklerini ve oradaki kadınların HES'lerin kurulmaması için direndiğini dile getiren Samlı, onların büyük girişimciler olduklarını, sermayelerinin toprak ve su olduğunu belirterek, "Almayın topraklarını sularını ellerinden. O cevizlere, o elmalara, o mısırlara, taze fasulyelere kıymayın sayın bakanım. Bir kadın olarak rica ediyorum. Bir kadın arkadaşınız olarak rica ediyorum. Sularının kesilmesine lütfen engel olun" dedi.

-Cezaevini ziyarette duygusal anlar-

Bakan Şahin, daha sonra Belediye Başkanı Veysel Tiryaki'nin eşliğinde Düşünce Müzesi'ni gezdi. Koğuşlar bölümünde duvara yazılan bir yazıya gözü çarpan ve bunun üzerine duygulandığı gözlenen Bakan Şahin, cezaevini nasıl bulduğu sorusuna karşılık, "Acı. Keşke duvarların dili olsa da konuşsa. Bu da gelir, geçer ağlama'yı dinliyoruz. 80'li yıllar, acı yıllar. İnşallah 2000'li 2011'li yıllarımız, bunların unutulduğu topyekün kalkındığımız bir Türkiye'yi hep beraber kucaklayacağız" yanıtını verdi.

-"Etkileniyorum, yaklaşamıyorum"-

Bakan Şahin, gazetecilerin müzede sergilenen "idam sehpasıyla" birlikte görüntü vermesinin istemeleri üzerine, "Etkileniyorum. Daha fazla gitmek istemiyorum. Hep rahmetli Adnan Menderes aklıma geliyor. Menderes'in beyaz kefeni ile idam sehpasından indirilişi hiç aklımdan çıkmıyor. O yüzden çok etkileniyorum. İnşallah 2011 bütün bunların geride kaldığı, ileri demokrasiye ulaştığımız hukuk devleti olduğumuz Türkiye'yi yakalayacağız. Bizden başka hiç kimse Başbakan asmadı. Kendi tarihimizi sorgulamamaz ve buradan yeni bir yol haritası çıkarmamız gerekiyor. Oradan ders alarak yeni yol haritası çıkarmamız gerekiyor. Biz Menderes'i astık. Onu tarihçiler yazacak, ama bunu kendi vicdanımızda da 74 milyonun sorması ve sorgulaması gerekiyor" dedi.

Bakan Şahin, 80'li yıllarda çok sayıda kadın ve erkeğin acı çektiğini belirterek, şunları kaydetti:

"Belki o gün bu acılar çekildiği için bugün çok farklı bir Türkiye'yi yaşıyoruz. Çok bedel ödendi, artık o bedellerden ders çıkarıp, gücümüzü birleştirip, tek vücut olup 21. yüzyıla ve cumhuriyetin 100. yılına yeni koyduğumuz hedeflere hep beraber ulaşmamız gerektiğini, iç enerjimizi birbirimize harcamamız gerektiğini düşünüyorum. Empati, hoşgörü, ötekileştirmeden birbirimizi sevmek ve hakça mücadele etmek en büyük hedefimiz olmalı. Çünkü insan olmak evrensel duygusu bütün partilerin üstünde bir duygu. Bu duyguyu güçlendirerek 21. yüzyılda yeni bir tarih yazmamız gerekiyor."

-"Ulucanlar Cezaevi Düşünce Müzesi"

Ulucanlar, Cezaevi olarak kullanıldığı 1925-2006 yılları arasında Türkiye Cumhuriyeti'nin yakın tarihindeki birçok önemli döneme yakından tanıklık etti, medya, sanat, edebiyat ve siyaset dünyasından pek çok tanınmış ismin yolu Ulucanlar'dan geçti.

2006 yılının Ağustos ayında, Sincan'da yeni cezaevi kampüsünün tamamlanmasıyla birlikte boşaltılma kararı alınan Ulucanlar Merkez Kapalı Cezaevi Altındağ Belediyesine devredildi ve belediye tarafından şimdiki Ulucanlar Cezaevi Müzesi'ne dönüştürüldü.

Eski başbakanlardan Bülent Ecevit'ten Osman Bölükbaşı'na, Nazım Hikmet'ten Necip Fazıl'a, Deniz Gezmiş'ten Muhsin Yazıcıoğlu'na pek çok ismin yolunun geçtiği, Türkiye'nin çalkantılı dönemlerine şahit olan Ulucanlar, ziyaretçilerini tarihi bir yolculuğuna çıkarıyor. - ANKARA