Yargılama boyunca 62 saat konuştu; 'savunma hakkım engellendi' dedi

ANKARA'da eski istihbaratçı Enver Altaylı'nın damadı hukukçu Metin Can Yılmaz'a 'FETÖ silahlı terör örgütü üyeliği' suçundan verilen 12 yıl hapis cezasının gerekçesi açıklandı. Mahkemenin gerekçesinde, her söz aldığında savunma hakkının engellendiğini iddia eden Yılmaz'ın, yargılama süresince 62 saat konuştuğu, mahkemeye yönelik davranışları nedeniyle verilen cezada takdir indirimi uygulanmadığı yer aldı.

Ankara 16'ncı Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen dava, 5 Kasım'da karara bağlandı. Sanık Metin Can Yılmaz'a 'FETÖ silahlı terör örgütü üyeliği' suçundan 12 yıl hapis cezası veren mahkeme, hükmün gerekçesini açıkladı. Gerekçede; sanık Yılmaz'ın, Enver Altaylı, Mehmet Barıner ve Seda Chamatzoglou ile yargılandıkları dosyada çeşitli nedenlerle savunma yapmadığı, savunmasını tamamlamasının ardından reddi hakim talebinde bulunduğu aktarıldı. Üst mahkemenin bu talebi 'yargılamayı uzatmaya yönelik' olduğu gerekçesiyle reddetmesine rağmen, sanığın talebini yenilemesi nedeniyle duruşmaların sürekli ertelendiği vurgulandı. Kararda, diğer sanıkların da savunma yapmasının önüne geçen ve yargılamayı uzatmaya yönelik tutumu nedeniyle sorgusuna başlanılmayan Yılmaz'ın dosyasının, 26 Ekim 2020'de ayrıldığı belirtildi.

'YARGILAMAYI UZATMAK İÇİN HER TÜRLÜ GİRİŞİMDE BULUNDU'Tek başına yargılandığı dosyada da davayı uzatmaya yönelik davranışlarını sürdürdüğü belirtilen Yılmaz'ın savunma hakkını kötüye kullandığı vurgulanarak, "Sanığa söz verildiğinde, daha önce mahkememizce ara kararlarla tesis edildiği halde sonraki celselerde de sanığın sürekli benzer mahiyette taleplerde bulunduğu, bu taleplerin soyut, dosya kapsamıyla örtüşmeyen ve davayı uzatma amacı taşıdığı bariz şekilde anlaşılmıştır" tespitine yer verildi.YÜKSEK MAHKEMEYİ DE YANILMAYA ÇALIŞTIKararda, sanık Yılmaz'ın dosyaya sunduğu dilekçe, sözlü beyan ve diğer talepleri dikkate alındığında yargılamanın makul sürede tamamlanmasını engellemek için her türlü girişimde bulunduğunun, sanığın savunmadan kaçmasına rağmen Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvurusunda sorgusunun yapılmadığını iddia ederek yüksek mahkemeyi de yanıltmaya çalıştığına dikkat çekildi. Kararda, Yargıtay içtihatları ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ilgili maddelerine de atıfta bulunularak, "Sanığın yargılamayı uzatmaya yönelik davranışlarından sorumlu olacağı da açıktır. Sanığın makul sürede yargılama yapılmasını engellemek için başka dava dosyalarında 'hiç rastlanılmayan tarzda yargılamanın sonuçlanmasını engellemeye yönelik davranışta' bulunduğu anlaşılmıştır" değerlendirmesi yapıldı.62 SAAT SAVUNMA YAPTIYargılama boyunca 4 avukat değiştiren, son görevlendirilen avukatın savunma yapmasıyla son sözü sorulan sanığın, yaklaşık 4 saat boyunca konuştuğu belirtilen kararda, sanığın ilk avukatının hazır olduğu 4'ncü celseden 26'ncı celseye kadar geçen 12 günde 45 saat savunma yaptığı aktarıldı. Savcının esas hakkındaki mütalaasının ardından da söz verilen Yılmaz'ın 5 gün süren 9 celse boyunca da 17 saat söz aldığı, toplamda 62 saat konuştuğu vurgulandı.TAKDİR İNDİRİMİ UYGULANMADI

Gerekçeli kararda yargılama sonucunda, sanığın FETÖ'nün hiyerarşik yapısında yer aldığı, örgütün talimatları doğrultusunda hareket ettiği, bu nedenle 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçunu işlediğinin sabit olduğu vurgulandı. Kararda, 12 yıl hapis cezası verilen sanığa, alaycı üslup ve davranışları, mahkeme heyetine yönelik tahkir edici sözleri, mahkemeye karşı olumsuz davranışları sebebiyle takdir indirimi uygulanmadığı da yer aldı.