İnsan organizmasının kendi sağlığını koruyabileceği tezi, 19. yüzyıldan beri uygulanan ama ülkemizde henüz yeni yeni ünlenen bir tedavi yöntemiyle bir kez daha doğruluğunu ispatlıyor...
İşte kanıtı kayropraktik tedavi yöntemi...
Kayropraktik, Dünya Sağlık örgütü tarafından kabul edilen, ameliyat gerektirmeyen ve enfeksiyondan kaynaklanmayan bel, sırt ve boyun ağrılarında kullanılan bir tedavi yöntemi. Avrupa ve Amerika başta olmak üzere Türkiye dahil birçok ülkede uygulanan kayropraktik, insan organizmasının kendi sağlığını koruyabileceği tezinden yola çıkıyor.
Kayropraktik tedavisiyle, belirtilerin giderilmesi yerine vücut sağlığının doğal yollardan korunması ve direncin geliştirilmesi amaçlanıyor. Kayropraktik uzmanları, Amerika'da üniversite eğitiminden sonra aldıkları dört yıllık eğitimle; ağırlıklı olarak radyoloji, nöroanatomi ve manipülatif tedaviyi de öğreniyor.
Duruş bozukluklarına da iyi geliyor
Kayropraktik, duruş bozukluklarının tedavisinde oldukça iyi sonuçlar verebiliyor. Kaslar, iskelet sistemi, beyin ve sinirler arasındaki uyumu sağlayan kayropraktik tedavisi ile özellikle şehirlerde yaşayan ve hareketsiz yaşam sürenlerin kalıcı duruş bozukluklarının önüne geçilebiliyor. Kayropraktik, çoğunlukla bir masaj gibi algılanıyor fakat her ne kadar tedavi elle uygulansa da bu, bir masaj değil ve türlü teknikleri var. Amaç, vücudun kendini onarması ve iç dengesini yeniden kurmasına katkıda bulunmak aslında. Beyinle vücut arasındaki sinirsel iletişimi iyileştiren, bugüne kadar dünyada milyonlarca insanı ağrılarından kurtarmada başarı sağlamış bir uygulama.
100 yılın üstünde bir geçmişi var
Bilinen ilk kayropraktik uygulamasnın, 1895 yılında Kanadalı Dr. Daniel David Palmer tarafından gerçekleştirildiği söyleniyor. Tamamlayıcı tıp uygulamalarından biri olan kayropraktik ile omurgadaki doğal olmayan eğriliklere elle müdahale edilerek vücudun uyku, sindirim, bağışıklık sistemi, fiziksel koordinasyon gibi fonksiyonlarını kontrol etme becerisini yeniden kazanması sağlanıyor.
Etkin tedavi için doğru beslenme önemli
Doğru beslenme, genel vücut sağlığımız için olduğu kadar omurga ve sinir sistemimiz için de son derece önemli. Kayropraktik tedavisinden sonra günde en az 2-2,5 litre su tüketmenin faydalı olacağı söyleniyor. Zira, tedavi esnasında omurgalardan kaslara salınan laktik asidin vücuttan atılması, bu yolla kolaylaşıyor. Kahve ve şekeri aşırı tüketimi de yerinden kayan omurun çevresindeki sinirlerde gerilim meydana getirebiliyor. Ayrıca kaslarınız için, vücudun protein ihtiyacının da karşılanıyor olduğundan emin olmalısınız.
Seanslar 15 dakika sürüyor
İlk muayenenin ardından, şayet hasta kayropraktik uygulaması için uygun bulunursa genellikle ortalamada 15 dakika sürebilen kayropraktik seansları başlıyor. Hastanın tedaviye uygun olup olmadığı ortopedik, nörolojik ve ihtiyaç halinde laboratuar testleri ile değerlendiriliyor. Haftada bir, ayda bir ya da üç ayda bir gerçekleştirilen seansların dışında ek olarak ilaç ve fizik tedavi de verilebiliyor. Tabii seansların sıklığı ve bazen de süresi, hastanın yaşı ve fiziksel aktifliğine göre de değişiklik arz edebiliyor.
Hangi kuruluşlar uyguluyor?
Anadolu Sağlık Merkezi, bel, boyun ve sırt ağrıları için uygulanan "Kayropraktik" tedavisini hastane ortamına taşımış. İsviçre'de tıp eğitimi aldıktan sonra uzmanlığını kayropraktik eğitiminin merkezi olarak kabul edilen Devanport- Iowa'da yapan Anadolu Sağlık Merkezi Kayropraktik Uzmanı Burak Esendal, omurga manipülasyonu olarak tanımlanan yöntemle, mevcut eklemin harekete geçirildiğini ve bu sayede sıkışmış sinirlerin üzerindeki baskının giderildiğini belirterek "Tedavinin en önemli kısmı manipülatif tedavi ve spinal düzeltmedir. Bunun yanında tedavi rehabilite edici egzersizler, destekleyici ve yardımcı tedbirler, hasta eğitimini ve danışmanlığını içeriyor" diyor.
Son Dakika › Kadın › Eklem Ağrılarınıza Alternatif Bir Tedavi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?