Fransız edebiyatının ustalarından André Gide, büyük bir ailenin parçalanmasını, ahlaki bir yıkılışı, bir malikânenin çöküşünde simgeleştirirken, estetiğin sunduğu görünümle gerçeklik arasındaki uçuruma işaret ederek, bu alçakgönüllü öyküye büyük bir derinlik kazandırıyor.
19. yüzyılın sonlarına doğru, Gérard Lacase, Francis Jammes ile André Gide'i yakında yıkıntılarından başka bir şey kalmayacak olan Quartfourche Şatosu'nu ziyarete götürür. Gerard, araştırmalar yapmak üzere davet edildiği bu malikanede, küçük bir çocukla tanışır. Çocuk; kalın bir sır perdesiyle örtülü geçmişe açılan kapının anahtarıdır. Gerard, çocuğun sadece resmini gördüğü annesine, önleyemediği bir tutkuyla bağlanır. Ne var ki, Isabelle gerçekte tam bir "şeytan kadın"dır…
Edebiyat tarihinin unutulmaz isimlerinden biri olan André Gide, 1947 yılında Nobel Ödülü'ne layık görülmüştü. İsabelle hayatın sorgulanışına sürprizlerle tanıklık etmek isteyen herkes için muhteşem bir yol gösterici!
Son Dakika › Kültür Sanat › Yıkıntıların Arasına Gizlenmiş Büyük Sırlar - Son Dakika
Sizin düşünceleriniz neler ?