Dünyanın Her Yerinde Konser Vermek İstiyoruz

Mithat Can Özer; etrafa gülücük saçan, hayallerini anlatırken heyecanlanan biri. Şarkı yazıyor ve bir müzik grubunun solisti. Grubun adı Pis'ton. Kısa bir süre önce çıkan albümlerinin adı 'Tamperaman'. Anlamı; iç enerji. Vogue dergisinden Zeynep Üner; grup üyeleriyle bir araya geldi ve hikayelerini onlardan dinledi...

HEPSİ BİRBİRİNDEN DEĞERLİ

Grubun Mithat Can Özer dışındaki üyeleri, Türkiye'nin kıdemli müzisyenleri. Mesela Can Şentürk, Sezen Aksu'dan Tarkan'a en iyi müzisyenlerin gitaristliğini yaptı; aynı zamanda prodüktör. Bugüne kadar 350'nin üzerinde albümde çalıştı; 250'den fazla jingle'ı var. Albümdeki neredeyse tüm şarkıların söz ve müziği Mithat Can Özer'le Can Şentürk'e ait. Arada bir de Sezen Aksu hediyesi var. Albüm prodüksiyonları yine onların. Basçıları Murat Ejder yine Türkiye'nin en iyi basçılarından. Pis'ton adını bulan da ta kendisi. Dördüncü eleman ise baterist Arıkan Sarıkaya.

SAHNEDEN HEP KAÇTI

Grup fikri Mithat Can'a ait. Sezen Aksu'nun oğlu malum; müziğin içinde, sahnelerin eşiğinde büyüdü. Sonra Londra'da internet ve lojistik gibi bambaşka işlerle uğraştı. Bu sırada kendi kendine besteler yaptı, yazdı, çizdi. Aranjmanlar yaptı, DJ'lik yaptı, hatta Tarkan'a bir şarkı verdi. Ama sahneden, starlığa oynamaktan hep kaçtı. Mithat Can, "Neden bu kadar zaman direndin?" sorusuna, "Birikim sağlayabilmek için, söyleyeceğim lafın arkasında durabilmek için" diyor ve devam ediyor: "Gidip birilerinden beste almamak, ahbaplarımdan 'Abi bizim albümü yapalım mı?' diye rica etmemek için. ve bunun için birikime sahip olmam gerekiyordu. O da zamanla oldu. Söylediğin sözün arkasında durabildiğin zaman şarkıcılığın ortaya çıkıyor." Ünlü müzisyen; albüm çıkarmadan önce rüyasında, kendisini hiç sahnede görüp görmediği sorusuna şu yanıtı veriyor: "Valla görüyordum. Ama şarkıcı değil, basçı ya da gitarcı gibi."

STÜDYOMUZ ONNO'NUN EVİ

Grup yeni ama herkes birbiriyle çok eskiden beri arkadaş. "Nasıl bir hayatı var Pis'ton'un?" diye sorulunca; Mithat Can Özer anlatmaya başlıyor: "Annemlerin bir stüdyosu vardı. Sonra onlar taşındı, ben Londra'dan döndüm ve oraya yerleştim. Bahçeli, kedili köpekli, çok güzel enerjisi olan bir yer. Yıllardır bizdeydi. Onno'nun eviydi. Biz de karşısında otururduk. Şimdi de hep oradayız. Orada kapanıp saatlerce, gecelerce müzik yapıyoruz, takılıyoruz." Can Şerbetçi devam ediyor: "Zaten arkadaştık. Şimdi birlikte bir de istediğimiz, özlediğimiz müziği yapıyoruz. Hakikaten çok çalışıyoruz." Albümü dinlerken enstrümanları gümbür gümbür hissediyorsunuz zaten.

ŞARKI YAPMAYA DEVAM

Peki grup üyelerinin hayali ne; rock'n roll mu, Kurtalan Ekspres olmak mı, herkesin konserlerde şarkılarınızı ezbere söylemesi mi? Hayalleri aynı; dünyanın her yerinde konserler vermek, şarkı yapmaya devam etmek ve arkalarında manalı şarkılar bırakmak...

#Sayfa#

KUNG FU HOCASI OLACAK

Mithat Can Özer; bir yandan müzik hayatına devam ediyor, bir yandan da kung fu hocası olmaya hazırlanıyor. Hocalık belli bir noktadan sonra elde ediliyor ve sadece teknik değil, ruh olarak hazırsanız hocalığa yükselebiliyorsunuz. Özer, şu an o aşamada. Onu tanıyanlar sporculuğundan haberdar, tanımayanlar da fotoğraflardan anlayabilir. Sırrı ise günde çift kung fu antrenmanı. Özer; sporuna uygun besleniyor, düzenli uyuyor. Yaşantısı da neredeyse profesyonel sporcu gibi.

HERKESİN DÖVMESİ OLSUN

Birçok dövmesi olan Mithat Can Özer; hepsinin, Beyoğlu'nda stüdyosu olan arkadaşı Vaso'nun imzasını taşıdığını söylüyor: "Dövmede tek tarza döndük; Japon işi. Üç-dört senedir boyuyor beni, daha da devam eder. Bence herkesin dövmesi olsun."

ANNEM HER ZAMAN ARKAMIZDA

Mihtat Can Özer, annesinin Sezen Aksu olmasıyla ilgili şöyle konuşuyor: "Annem Sezen Aksu evet, cool'uz. Daha doğrusu o dünyanın en cool'u. Müzik yaparken de hep arkamızda oldu, müdahale etmedi, izledi. Uzun zamandır 'Niye yapmıyorsun?' deyip duruyordu, onun için şimdi keyfi yerinde, durmadan bizim albümü dinliyor. Bize bir şarkı da hediye etti; 'Bu Yüzden'i." Özer, onay mercilerini ise şöyle anlatıyor: "Yakınlarıma danışırım, paylaşırım, Can'a sorarım, anneme, dayıma, babama... Ama sonunda hep bildiğimi okurum. Beni yetiştiren annem, değerlerimi oluşturan o. Elbette çok uzak düşmez içimden geçenler."

NE YAPACAĞIMI BİLİYORUM

Özer; çok uzun bir şarkıcılık eğitimi olmadığını da belirtiyor: "Samimiyet ve küçüklüğümden itibaren müzik adına yaptığım çalışmaların kombinasyonuyla şarkı söylüyorum. 22 yaşında şarkı söylesem ya da bir grup kursam; ne yapacağımı bilemeyebilirdim. Şimdi stüdyoda ne yapacağımı biliyorum."

Sabah : http://www.sabah.com.tr