Ormanın duman avcısı

İlk aradığımda sesi telaşlı geliyor Nurten Güler'in. "Şu anda bir yangındayım, beni sonra arayın" diyor. Daha sonra görüştüğümüzdeyse sesinde yangının büyümeden söndürülmesinin keyfi var. "Şükür ucuz atlattık. Bahçe temizliği yapılırken sıçrayan ateşten çok minik bir yer yandı. Allah'tan dumanı erken gördüm de iş büyümeden müdahale edebildik. Sadece 10 metrekarelik bir alan yandı" diye anlatıyor yaşadıklarını.

Nurten Güler'in bu farklı rutini, kulağa güzel gelse de o anlattıkça anlıyorum ki onun gibi ormanı ve ağacı sevenler için bu iş aynı zamanda büyük bir stres kaynağı. Güler "Sabah kalktığımda ilk işim temizlik, ardından kahvaltı oluyor. Ama hiçbir zaman dürbünümü elimden bırakmıyorum, bırakamıyorum. Hatta bazen köye komşuluğa gittiğimde dahi dürbünüm yanımda oluyor, gözüm hep ormanda. Artık alıştılar... Benimleyken diğer kadınlar da ormanı gözlüyor.

Köylüler bana 'Ormancı Abla' diye hitap ediyor. Köylü arkadaşlarım olsun, komşularım olsun, 'Korkmadan sen nasıl bekliyorsun?' diye soruyorlar. Bu işi güzel yapıyorum, gece dahil dolaşıyorum, ben korkmam. Tek korkum, çıkan bir dumanı görememek... Gece bu korkum artıyor çünkü geceleri büyümedikçe yangınları tespit etmek daha zor" diyor.

"Sıkılınca çocukları çağırıyorum"

İşe 38 yıl önce dikim sahasında fidan dikerek başlamış Nurten Güler. Daha sonra yangın ekibine girmiş ve eşiyle birlikte Allahdiyen Yangın Gözetleme Kulesi'nde görev almış. Eşi yangın ekibinden emekli olduğu gün hayatını kaybetmiş ama Nurten Güler yalnız kalmasına rağmen işi bırakmamış.

12 yıldır kulede yalnız çalıştığını anlatan Güler, "Burada çalışırken en büyük yardımcılarım çocuklarım oldu. Onları da burada büyüttüm zaten. Sıkıldığım zaman çocuklarımı çağırıyorum. Bana arkadaş oluyorlar" diyor.

"Mesaisi yok bunun"

Orman kulesinde çalışmanın çok güzel bir duygu olduğunun altını defalarca çizen Güler: "Ben bu işi seviyorum da yapıyorum. Dağlara, ormanlara bakmak hoşuma gidiyor. Dünyaya bir kez daha gelsem yine bu işi yaparım. O kadar çok seviyorum... Mesaisi yok bu sevginin."

NE OLUR ARTIK AĞACI DA ORMANI DA SEVİN!

Nurten Güler Manisa'nın Salihli ilçesi Orman İşletme Müdürlüğü Allahdiyen Yangın Gözetleme Kulesi'nde olası yangınlara karşı 110 bin hektarlık ormanlık alanı bir elinde dürbün, diğerinde telsizle 24 saat gözetim altında tutuyor. 38 yıllık çalışma hayatında Kurşunlu Vadisi'nde çıkan yangını unutamıyor ve o günün hayatının en kötü günlerinden biri olduğunu söylüyor. Güler'in herkesten bir de ricası var: "Bugünlerde ormanlar piknikçi dolu. Millet virüsten sıkıldı, ormanlara daldı. Bu yüzden ödüm ağzımda. Ne olur artık bu konuda hassas olun! Ağaçları sevin, ormanı sevin. Onlar olmadan yaşayamayacağımızı anlayın. Mangallar ve izmaritler yangınların en büyük nedeni. Ormanlık alanlarda artık bunları yapmayın. Onlarca yılda yetişen bir ormanı bir küçük ana kurban etmeyin."

8 BİN HEKTAR:  HER YIL TÜRKİYE'DE ORTALAMA YANAN ALAN. 10 BİN HEKTARA KADAR ÇIKIYOR.