İclal Aydın İle Yaşasın Haftasonu Başlıyor - Son Dakika
Magazin

İclal Aydın İle Yaşasın Haftasonu Başlıyor

İclal Aydın İle Yaşasın Haftasonu Başlıyor

A Haber'de yayınlanan 'İclal Aydın ile Yaşasın Haftasonu' programının yeni sezonu başlıyor.

27.09.2013 06:03  Güncelleme: 10:10

A Haber'de yayınlanan 'İclal Aydın ile Yaşasın Haftasonu' programının yeni sezonu yarın başlıyor. İclal Aydın; gündemin nabzını tutan yeni konu ve konuklarıyla izleyiciyi her hafta sonu ekran başına kilitleyecek. Aydın ile programını ve özel hayatını konuştuk...

'İclal Aydın ile Yaşasın Haftasonu' programınızla, yeni yayın döneminde yine A Haber ekranında olacaksınız. İzleyiciyi neler bekliyor?

Çok iyi bir ekiple, yoğun bir tempoda çalışıyoruz. Kaliteli sohbetler yapıp iyi haber vermeye çalışıyoruz. Amerika'yı yeniden keşfetmiyoruz; şimdi ekranda herkes varoluş telaşında ama biz tecrübemizle hafta sonlarına özel bir şeyler hazırlamaya gayret ediyoruz. Programımızda hayatın içinden her şey var. A Haber'in en önem verdiği programlardan biri bizimkisi. İnşallah alnımızın akıyla çıkarız.

Programınızı izleyicinin isteklerine göre şekillendiriyor musunuz?

Ben hep sokaktayım. İnsanların istekleri değişir ama neyi istemedikleri kesindir. Bıktıkları bir şeyi görmek istemezler. Benim için değer yargıları çok önemli. Programda da bunlara dikkat ediyorum. Bir de; izleyiciyle bizim aramızda biraz ebeveyn- çocuk ilişkisi var. Seyirci, onlara bağlı kalmamızı istiyor.

Her hafta sonu ekrandasınız. Peki, ekip bir haftayı nasıl geçiriyor?

Aslında bütün bir hafta boyunca çalışıyoruz. Sokak röportajları yapıyoruz, konuklara karar veriyoruz ve hafta sonu için hazırlık yapıyoruz.

EKİPLE ARANIZI İYİ TUTUN

Kamera arkasında neler yaşıyorsunuz?

Ders verdiğim dönemde, öğrencilerime hep ekiple iyi geçinmelerini söylerdim. Bir ışıkçı sizi severse, en güzel ışığı tutar. Dekorcu severse, çok daha özen gösterir. Kameramanınızla iyi ilişki kurarsanız, sizi gözünüzden anlar ve kusurlu görünmemeniz için elinden geleni yapar. Siz kameranın önünde yıldız olursunuz ama asıl çiviyi çakan onlardır. Bazen biz de kendi aramızda gerginlik yaşıyoruz ama sakin olmayı da öğreniyorum. Dekor yıkılır, elektrik gider; bunların hepsi başıma geldi. Asıl, ondan sonra ne yapacağınız önemli.

Programa katılacak konuklara ve işlenecek konulara siz mi karar veriyorsunuz?

Çoğu zaman ben karar veriyorum, ekibimiz de onaylıyor. Benim kitaba yoğunlaştığım dönemlerde, her şeyi ekibin hazırladığı da oluyor.

"KİM BU KIZ?" DEDİLER

Yıllardır ekrandasınız; programlarınızın bu kadar sevilmesini neye bağlıyorsunuz?

Televizyonculuk, en iyi bildiğim işlerden biri. Televizyonculuğun gerçekten meslek olduğu dönemde, çok iyi yapımcı ve yönetmenlerle yetiştim. Bu kadar çok olanağın olmadığı bir zamanda, harikalar yaratan ekiplerle çalıştım. O dönemde benden çok daha şanslıları vardı; bir farkımın olması gerekiyordu.

Programcılıkta sizi ön plana çıkaran ne oldu?

Programlarıma farklılıklar kattım. Sonra "Orada bir kız var, kim bu?" demeye başladılar. Şöhretli isimler de beni fark etti. Zor zamanlarım da oldu ama programımda fark yaratmayı başardım. 1999 depreminde iki kez canlı yayın yaptım. Televizyonculuk adına hayatımızın en zor günleriydi; neredeyse hiç uyumuyorduk. Öyle zor günlerde, kendi korkularımızı bir kenara koyup insanlara bir şeyler anlatmaya çalışıyorduk. Binlerce kişi, deprem çadırlarında bizi izleyip umutlanıyordu. Bir de 2001 ekonomik krizinde iki şey patladı; biri ben, biri de antidepresan! (Gülüyor)

Başarılı işler yapmak, izleyiciye karşı sorumluluğunuzu artırdı mı?

Bu yükü taşımak, benim için bazen çok zor oldu. Tiyatro okusam da ekrana hazırlıksızdım. İnsanlara bir hayat vadettim. Vaatlerim belli bir yerde tıkandı ve ben tökezledim. Her yaptığım iş başarılı olmadı ama bir şekilde insanların aklında kaldı. Sonrasında beni takip etmek, bir aile geleneği olarak devam etti. Yaptığım işler, yeni nesli yakalıyor ve beni bırakmıyorlar.

ÇİFT YARATILDIK NEDEN YALNIZ ÖLELİM Kİ?

Yalnızlık, sizin için ne ifade ediyor? Yalnız olmayı sevenlerden misiniz? K

alabalığın sevgisini taşımak, zor bir şeydir. Tanınmayla, şöhretle mücadele ederken, hayatınıza sonradan giren birinin buna eşlik edebilmesi çok güç. Bunları şimdi değerlendirebiliyorum. Pek çok eski arkadaşımla koptum, sosyal hayattan çekildim. Uzun süre özel hayatıma kimse girmedi. Bu boşlukta yaptığım şeyleri gözden geçirdim. İnsanlar beni olduğum gibi sevmek zorunda değilmiş; bunu anlayabilmek için zamana ihtiyacım vardı.

Peki şimdi hayatınızda biri var mı?

Hala yalnızım, hayatımda şu an biri yok. Allah bütün canlıları çift yaratmış, niye yalnız ölelim ki? İnsanın doğasında, sevmek ve birlikte olmak var. Onun için yalnız ölmek istemem. Çok seveceğim ve sevileceğim biri mutlaka olacaktır hayatımda...

KALBİMİ KAZANMAK ÇOK KOLAY

En iyi yazılarınızı aşık olduğunuzda mı yazıyorsunuz?

O dönemde, ben de herkes gibi çok üretken oluyorum. Başımıza gelenler ve tatsız tecrübelerimiz bizi yönlendiriyor. Allah bizi sevmek, aşık olmak üzerine dünyaya gönderiyor. Bunların hepsi içgüdüsel.

Duygusal ilişkilerde, sizin gönlünüzü kazanmak kolay mıdır?

Bana sorarsanız çok kolay ama bugün bakınca kolay olmayabilir. Uzun yalnızlık dönemimde, kendime dönüp baktım. Bir ilişki için; şefkat, tensel uyum ve entelektüel birliktelik çok önemli. Bu üçünün bir arada olması, genellikle çok zor. Bana sorarsanız benim gönlümü kazanmak çok kolay ama yaşadıklarımdan sonra artık biraz daha duruyorum ve hemen kendimi bırakmıyorum.

BAZEN ÇOK GÜZEL ÜZÜLÜYORUM

Kızınız Lal 11 yaşında... Onunla iletişiminiz nasıl?

Şu an çok iyi ama ergenliğe girdikten sonra ne olacak bilemiyorum. Bugüne kadar beni hiç üzmedi. İnşallah böyle devam eder. Kızımın kaderi güzel olsun. Hayatta benim karşıma hep iyi insanlar çıktı, umarım o da iyi insanlarla karşılaşır.

Her zaman pozitif misiniz?

Buna gayret ediyorum. Ruhumda neşeli olmak var ama bazen çok güzel üzülürüm. Sonra çok çabuk sevinirim. Çok sıradan ve düz yaşadığım anlarda üretken olamıyorum.

Sizi bir dizide görecek miyiz?

Şu anda değil ama sezonun ikinci yarısında olabilir. Ne zaman kalbimle bir diziyi seçsem, iyi iş yaptı. Mantığımla düşündüğümde ise o iş yattı. Beni cezbedecek iyi bir iş olursa oynarım.

100 BİN SATMIŞ ESKİ KİTAPLARIM YENİDEN ÇIKIYOR

Yeni kitap çalışmalarınız var mı?

2013 Şubat'ta biten bir yazım var ama henüz derlemedim çünkü okumaya cesaret edemedim. Yalnızlığı bilinçli olarak tercih ettiğim, kızımın büyüdüğü ve hayatın çok değiştiği bir dönemdeydim. O kadar zordu ki, ev taşımak gibi; insan her şeyi unutuyor. "Bir daha asla yerimden kalkamam" dediğimde, aşk acısı çektiğim günlerde, çok güzel üzülmüşüm ve bitmiş. O dönemde yazdığım şeyler var. Bir de Ekim ayında eski kitaplarım yeniden basılacak. 100 binli rakamları aşmış kitaplarım bunlar. Ayrıca ilk romanım 'Bir Cihan Kafes'in sesli okumasını yapacağım. Sesli kitap olarak piyasaya çıkacak.

Eski kitaplarınızı okuduğunuzda ne hissediyorsunuz?

Yazılarıma bakıyorum da; aşkla ve hayatla ilgili fikirlerim hiç aynı değil. Birlikte büyüyoruz aslında. Bir gün 'Yaz Bitmesin'i okurken, evde yalnızdım; yarısına geldiğimde hüngür hüngür ağlamaya başladım. Başarıyı, evliliği yeni keşfetmiş, 20'li yaşların sonlarında genç bir kadın... "Bir daha hiçbir şey eskisi gibi olmayacak" dedim. 'Gördüğüme Sevindim'de, başarının ardından kaybetme korkusunun başladığını gördüm. Boşanma ve yalnızlık endişesi... 'Evlerin Işıkları'nda ise sakinleşmiş ve olayları anlamaya çalışan bir kadın olduğunu gördüm.

Neşeli biri olmanıza rağmen yazılarınızda hep hüzünlü bir taraf var...

Bazı dönemlerde aşırı depresif yazılar yazabiliyorum. Çok uzun bir süre, beni incitmek için 'çiçek böcek yazarı' demiş ve beni yerden yere vurmuşlardı. Sevincimi vermiştim o dönem. "Ben öyle biri değilim, her dakika sevinçli değilim" derken, onların beni içine çekmek istediği yere gitmişim...

Sabah : http://www.sabah.com.tr

Kaynak: Sabah.com.tr

Son Dakika Magazin İclal Aydın İle Yaşasın Haftasonu Başlıyor - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement