Diyarbakır'a atandığından bu yana yerel gazete sahipleriyle toplantılar yaparak sorunları tespit eden ve camianın daha prestijli olabilmesi için mevzuata aykırı durumların düzeltilmesini isteyen Basın İlan Kurumu Diyarbakır Şube Müdürü Halit Peltek, aksi durumda gazetelerin ciddi sıkıntılar ile karşı karşıya kalabileceğini ifade etti.
"KRİTERLER KAĞIT ÜZERİNDE MEVZUATA UYGUN"
Diyarbakır'daki yerel gazetelerin, nasıl gazete çıkarması gerektiğini iyi bildiğini kaydeden Basın İlan Kurumu Diyarbakır Şube Müdürü Halit Peltek, bu konuda belli bir aşama kaydedildiğini, fakat istenilen düzeyin yakalanamadığını belirtti.
Yerel gazetelerde bile bile mevzuata aykırı işlerin yapıldığını dile getiren Peltek, "Bir gazetenin resmi ilan alması için ortaya koyduğumuz kriterler var. Bunların arasında gazetenin yüz ölçümü, tirajı, çalıştırdığı kadro sayısı temel kriterlerdir. Bu kriterleri kağıt üzerinde mevzuata uygun hale getiriyorlar ama uygulamada bunun tersi oluyor" dedi.
"GAZETELERİN MALİYETİ RESMİ İLAN İLE KARŞILANIYOR"
Bu durumla ilgili kimseyi suçlamadıklarını ancak bunun düzeltilmesi gerektiğini ifade eden Peltek, bir gazetenin resmi ilan alabilmesi için en aşağı 7 fikir işçisi çalıştırması, 250'si bayiden olmak üzere abonelerle birlikte en az 500 satış gerektirdiğini ifade ederek, "Kamuoyunu aydınlatma, yol gösterme ve yayınlandığı kentin vizyonuna katkı sağlama gibi konularda, kamu yararına faaliyet gösterdiği için, devlet geçmişten bu yana gazetelere destek olma gibi bir fonksiyon icra ediyor. İşte Basın İlan Kurumu da bu fonksiyonu organize ediyor. İstiyoruz ki, gazetelerimiz daha güzel, daha düzgün, içerikleri daha kapsamlı olsun. Bu kapsamda fikir işçi kadrosu, baskısı destekleniyor. Yani resmi ilanı, gazeteleri temel maliyetler noktasında rahatlatan bir destek olarak algılamak gerekir. Yoksa resmi ilanı doğuştan kazanılmış bir hak olarak görmek ve 'benim yaptığım bu işin yüzde yüzü karşılanacak' diye bir beklentinin içine girmek yanlış olur. Gazete sahibi sonuçta bir işletmecidir, kendi işletmesini ayakta tutmak durumundadır. Bir gazetenin geliri nedir? Satıştır, reklamdır bunları yapacak. Devlet de resmi ilan bakımından destek oluyor. Neredeyse maliyetinin yüzde 100'üne yakınını karşılıyor. Bunun üzerine biraz daha gayretle ek kazançlar katmak mümkün" diye konuştu.
"DEĞİL 14, BAZI GAZETELERDE 7 KİŞİ BİLE YOK"
Gazeteciliğin ciddi bir iş olduğuna vurgu yapan Peltek, "Önce 7 kişilik kadronuz kesinlikle olsun. Ve bunların işi sadece gazetecilik yapmak olsun. Bazen gazetelerden 'çaycım da var, şoförüm de, bunu neden kadrodan saymıyorsunuz' gibi itirazlar olabiliyor. O zaman, mahallenin marketi var. Orada da kasap var, kasiyer var. Devlet ona da destek versin. Böyle bir şey olur mu? Biz işin eksenini oluşturan gazeteciler noktasında size destek veriyoruz. Desteğe söz konusu olan asgari kadrodan kasıt, en az 7 kişilik fikir işçi, yani gazetecidir. Diyarbakır'a baktığımızda bu konuda ciddi sıkıntı görüyoruz. Birçok gazete 'Benim 14 tane kadrom var, fikir işçim var' diyor ki, bu da bizim asgari beklentimizin iki katı demek. Yani ek resmi ilan kontenjanı talep etmek demek. Ama bakıyoruz ki 14 kişilik kadro bir yana, bazı gazetelerde 7 kişi bile olmayabiliyor. Şu anda 14 kişilik kadro üzerinden talepleri rafa kaldırıp, 7 kişilik kadro üzerinde işlem yapmak için gerekli çalışmayı başlattık" şeklinde konuştu.
EKİM AYI İTİBARIYLA 7 KİŞİLİK KADRO VE 500 TİRAJ OLACAK
Diyarbakır'daki gazetelerin hemen hemen tamamının kadro konusunda gerçekçi bir düzenlemeye gideceğini aktaran Peltek şunları söyledi:
"Gazetelerimiz, kadrolarındaki gazetecilik mesleğinden uzak kişilerle sözleşmelerini iptal edip, geçimini sadece gazetecilikten temin eden kişilerden kurulu asgari 7 kişilik kadrolarını güçlendiriyor. Artık 'bizim kadromuz 7 kişiliktir' diye herkesten dilekçe alıyoruz ve yüzde 100'e yakın dilekçelerimizi tamamladık. Gazetelerimiz Ekim ayı itibarıyla 7 kişilik kadro üzerinden çalışacak ve resmi ilanlarını da öyle alacak. Gazeteler en az 500 adet satması gerekiyor ki, bu 500 adedinde en az 250'si bayi satışı olması gerekiyor. Abonelerle birlikte gazetelerimiz en az 500 adet satışı tamamlaması gerekiyor. Fiili olarak bin adet satan için sorun yok. Ancak 500'ü tamamlamakta zorlananların bile bin adet sattığını beyan etmesi doğru değil. Öncelikli çalışmalarımızdan bir tanesi de bu yanlışı düzelmek olacak. Bu konudaki müracaatlarımızı da büyük ölçüde aldık. Ekim ayından itibaren Diyarbakır'daki gazetelerimiz 500 satış üzerinden işlem görecek.
"SANAL KADRODA DİRETENLER CİDDİ DENETİME TABİ TUTULUR"
Eğer sanal isimler üzerinden benim kadrom tam diye direten olursa ciddi bir denetime tabi tutulur. Bu nedenle gazetelerimiz ne yapacak, elini taşın altına koyup bir an önce kadrosunu tamamlayacak. Tamamlayamıyorsa o zaman iki-üç gazete bir araya gelecek ve 'Kardeşim ben bu işi tek başıma yapamıyorum. Gel senin de sıkıntın var birleşelim' diyecek. Birleşmeyi bizim teklif etmemize gerek yok. Şartlar öyle gerektiriyorsa, birleşme olsun, kadrolar, imkanlar bir araya gelsin ve tek gazete olarak çıksınlar. Bu resmi ilan yayınlama hakkı doğuştan gelen bir hak değil. Kuralları yerine getirirsen var yoksa işini düzgün yapanların iştikakını yemenin gereği yok.
"DÜNYANIN BİRÇOK YERİNDE YEREL BASIN ÇOK GÜÇLÜDÜR"
Yerel basının da yaşaması gerekiyor. Yerel basın yaşayacak ki bir bakıma, toplumun çeşitli kesimlerindeki görevliler, yöneticiler, halk tarafından denetlendiklerini hissetsinler. Çünkü yerel gazeteler halkın sesidir, sesi olması gerekir. Yerel yöneticiler ortaya koydukları güzel işlerde basınla sürekli yan yana gelir. Yerel basın ulusal basından daha ziyade yerel yöneticilerle işli dışlı olur, olması gerekir. Özel sohbetler edilir, toplumun menfaati için beraber hareket edilir. Gazeteci toplumun en ücra köşelerine kadar inebilir. Dolayısıyla demokrasinin, insan haklarının ve hukukun üstünlüğünün yaşatılması için yerel basının yaşaması gerektiği kanaatindeyiz. Dünyanın birçok yerinde yerel basın çok güçlüdür. Bizimki ile kıyaslanamayacak kadar güçlüdür. Bu bakımdan resmi ilanların devam etmesini istiyoruz. Resmi ilan devam etmeli ki yerel basın ayakta kalsın.
"CAMİANIN ORTAK SORUNLARININ ÇÖZÜLMESİ GEREKİYOR"
Bu camianın ortak sorunları var ve bu sorunların çözülmesi gerekiyor. Bir an önce sorunların çözümü için ortak hareket edilmesi gerekiyor. Bir aile gibi, özellikle yerelde ciddi eğitim eksikliği var. Birçok arkadaşımız iletişim mezunu değil. Yani bu işi okuldan öğrenmemiş çekirdekten yetişince o koşuşturma içerisinde günü kurtarma adına bir şeyler öğrenebilmiş ama birçok noktada özellikle teorik bilgisi eksik kalmış. Gazeteci arkadaşları ciddi bir eğitim süzgecinden geçirmek lazım. Haber yazımı olsun, iletişim olsun, beden dili olsun birçok alanda eğitim vermek lazım. Hatta bunları ülkenin değişik kentlerine götürmemiz, başka gazeteleri göstermemiz gerekir ki ufku açılsın görsün başka bir yerde bu işler nasıl yapılıyor. Belki de Diyarbakır'ın dışına hiç çıkmamış gazeteciler vardır. Biz bir aileyiz diyoruz. Bu ailenin kişisel, mesleki gelişimi için elimizden geldiğince bir şeyler yapacağız"
Engin ÖZTÜRK
Son Dakika › Medya › Resmi İlan Doğuştan Gelen Bir Hak Değil - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?