14 Ağustos Dünya Rabia Günü

COŞKUN ERGÜL  - TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün, " Mısır'daki komutan, 'kalplerine ateş edeceksiniz' demiştir. İsrailli komutan da 'hamile kadına ateş edeceksin, bir kurşunla iki kişiyi öldüreceksin' diyor. Mısır'daki darbeci komutanla İsrail'deki o komutan aynı zihniyettedir" dedi.

Üstün, 14 Ağustos Dünya Rabia Günü dolayısıyla AA muhabirine yaptığı açıklamada, dünyanın bir çok yerinde çatışmaların devam ettiğini, bu çatışmaların daha çok İslam ülkelerinin bulunduğu yerlerde yoğunlaştığını söyledi.

Bazı İslam ülkelerinde yapay devletler üretildiğini, bu ülkelerin başına kukla rejimler getirildiğini belirten Üstün, "Bu da yetmedi; buralarda düzenlenmiş, tezgahlanmış çatışmalar üretildi. 'Bu topraklarda huzur olmasın, istikrar olmasın' istendi; 'çatışma olsun, insanlar ölsün, şehirler yıkılsın, kadim medeniyetler yok olsun...' Bu arzu edildi" dedi.

Üstün, şöyle konuştu:

"Bu, maalesef planlanmış bir iş. Mısır'daki darbe de bu anlayıştan kurtulmak isteyen, 90 milyonluk Mısır halkının üzerine balyoz gibi inen acımasız bir darbedir. Kısır döngüden kurtulmak isteyen halkı ezmeye, yok etmeye dönük bir darbedir. İstiyorlar ki 90 milyonluk bu ülke açlığa, sefalete mahkum yaşamaya devam etsin. Mısır halkının yüzde 40'ı mezar evlerde yaşıyor. Onbin yıllık medeniyetin düştüğü duruma bakın. Ölen Müslümansa ses çıkartılmıyor. İran- Irak Savaşı'nda dönemin ABD Dışişleri Bakanı, 'gebersinler, yok etsinler birbirlerini' demişti. Şimdi aynı mantık devam ediyor. Bunu artık Müslüman halkların görmesi lazım.

IŞİD de böyle bir projedir. Müslüman medeniyetini, insanları yok etmeye yönelik bir projedir. Ölen Müslümansa ses çıkartılmaz, müdahale edilmez. Onun için Mısır'da, İsrail'de, Irak'ta, Suriye'de olan da odur. Suriye'de sürdürülebilir kriz anlayışı vardır. 'Suriye'deki kriz ne kadar devam ederse, o kadar iyidir, o kadar insan ölecektir, tarihi kentler o şekilde yok olacaktır.' Mantık budur. Onun için bunu artık Müslümanlar'ın görmesi lazım ve kukla rejimleri bertaraf etmeleri gerekir. Kendi öz yönetimlerini, halka dayalı yönetimleri iş başına getirmeleri lazım."

"Bir günde bir sivil gösteride en fazla insanı katletmişlerdir"

Üstün, seçimle iktidara gelen HAMAS'ın halka dayandığını belirterek, "HAMAS'tan da bundan korkmaktadırlar. HAMAS, halkın sevgilisi olmuştur. O kadar bombaya, ateşe, tanka, tüfeğe rağmen aradaki sevgi bağını koparamıyorlar. Batı böyle bir rejim istemiyor" dedi. Üstün, şunları kaydetti:

"Bu manzarayı resmeden, kaydeden ve dünyaya duyuran Anadolu Ajansı (AA) olmuştur. AA, tarihi bir görev icra etmektedir. Zaman gelmiştir ofisi bombalanmıştır, zaman gelmiştir tehdit almıştır. Ancak bu tarihi görevinden, misyonundan vazgeçmemiş ve bu misyonu layıkıyla götürmüştür. Bütün dünya medyası belirli güçlerin elindedir. Medya, orada binlerce Müslüman ölürken, onları göstermez, ancak demir kubbe tarafından havada yok edilen, yere dahi düşmeyen füzeden bahseder. Böyle bir gayri insani medya düzeni vardır dünyada. AA, bu gayri insani medya düzenini ve onların oyununu bozmak için yayın yapmaktadır. AA'yı tebrik ediyoruz, milli bir kuruluşumuzdur. Gerçekten dünyada ve ülkede saygınlığı artmıştır. Yollarına bu şekilde devam etmelerini arzu ediyoruz.

Bu sömürü düzeninin devam etmesini isteyen insanlar o kadar gözleri kararmış kişilerdir ki Mısır'da Rabia Meydanı'nda, bir günde bir sivil gösteride en fazla insanı katletmişlerdir. Binden fazla insan o meydanda öldürüldü. Mısır'daki darbeci komutan, 'kalplerine ateş edeceksiniz' demiştir. İsrailli komutan da 'hamile kadına ateş edeceksin, bir kurşunla iki kişiyi öldüreceksin' diyor. Mısır'daki darbeci komutanla İsrail'deki o komutan aynı zihniyettedir. Mısır'daki darbe yönetimi kendi halkına katliam yapmıştır."

"Satılmış ruhlar şehit etti"

Mısır'da meydanda elinde sadece bayrağı ile duran Rabia'nın alçakça keskin nişancı ateşiyle şehit edildiğini anımsatan Üstün, "Gidip gözlerinin içine bakarak da ateş edemiyorlar, ancak uzaktan sniperle ateş edebiliyorlar. Rabia, ancak satılmış ruhların yapabileceği bir eylemle şehit edilmiştir. O, şu anda inşallah cennettedir. Ama bu katliamları yapanlar, hem bu dünyada hem de öbür dünyada hesabını vereceklerdir. O sniperi kullanan askerin İsrailli askerden farkı yok" dedi.

Ayhan Sefer Üstün, Ortaçağ'da bile savaşların ilkeselliği ve adaletinin olduğunu ifade ederek, "Ortaçağ'da kadınlara, yaşlılara dokunulmazdı, ekinlere ve hayvanlara dokunulmazdı ama İsrailli komutan şimdi 'hamile kadına ateş edin' diyor. Ekinleri yakıyorlar, tonlarca bomba atarak tarım arazilerini yok ediyorlar. Eşek, inek, bütün hayvanlar ölmüş. Onlarca cami yıkıldı ve bunlar bilerek yıkılıyor. Sayısız hastane vuruldu. Ondan fazla gazeteci öldü" diye konuştu. - TBMM