Ahmet Aydın: "Hukuka en çok bağlı olması gereken hukukçuların kendisidir" - - Son Dakika
Politika

Ahmet Aydın: "Hukuka en çok bağlı olması gereken hukukçuların kendisidir" -

Ahmet Aydın: "Hukuka en çok bağlı olması gereken hukukçuların kendisidir" -

AK Parti Grup Başkanvekili Ahmet Aydın, "Anayasa'yı da çiğnemiyoruz, yargı bağımsızlığını da ihlal etmiyoruz.

10.01.2014 17:32

AK Parti Grup Başkanvekili Ahmet Aydın, "Anayasa'yı da çiğnemiyoruz, yargı bağımsızlığını da ihlal etmiyoruz. Yargı bağımsızlığın da Anayasa'yı da ihlal eden HSYK'nın kendisidir" dedi.

10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla Parlamento Muhabirleri Derneği'ni (PMD) ziyaret eden Aydın, objektif haber verme anlayışıyla hareket eden, halkı bilgilendirme adına fedakarca ve azimle çalışan basın çalışanlarının gününü kutladı. AK Parti iktidarı olarak ilk günden beri basın özgürlüğünü önemsediklerini, 2004 yılında Avrupa normlarında basın ve ifade özgürlüğünü genişleten düzenleme yaptıklarını, bu düzenlemeleri yıllar içinde arttırdıklarını, ayrıca yargı paketleri içinde düşünceyi açıklama ve basın suçlarına yönelik değişiklikler yaptıklarını söyledi.

Aydın, bir gazetecinin HSYK ile ilgili yasa teklifinin hazırlanmasında yargı kurumlarının görüşünün alınıp alınmadığı ve HSYK'nın açıklamasını nasıl değerlendirdiği sorusuna, karşılık şöyle konuştu:

"Asıl yargı bağımsızlığını zedeleyen, Anayasa'yı ihlal eden HSYK'dan gelen bu tür açıklamalardır. Adli kolluk yönetmeliğiyle ilgli olarak Danıştay'da görülmekte olan bir dava vardı. Danıştay üyelerini de HSYK belirliyor. HSYK, Anayasa'nın 138. maddesine de aykırı şekilde, Danıştay'da görülen davayı etkilemek adına haksız ve hukuksuz bildiri yayınladı. Kurul Başkanı'nın haberi yok, bir kısım üyeler bir araya gelerek aslında yetki gaspı yapmışlardır, hukuksuz işlem yapmışlardır ve Anayasa'yı ihlal etmişlerdir. Bugünkü açıklamayı HSYK mı, Başkanvekili mi yaptı, şahsi kanaati midir? Bu tür açıklamaların yargıçlardan gelmemesi lazım. Hukuka en çok bağlı olması gereken hukukçuların kendisidir. HSYK'nın mevcut düzenlemede bile, kanunda Anayasa'da haklarını yetkilerini kullanması gerekirken bunu bile aşmıştır. Toplantı gündemini belirleyen HSYK Başkanı'nın bile haberi olmadan bu tür toplantıların yapılması, savcı ve hakimlerin siyasi parti mensubu gibi görüş açıklamaları, ikide bir basın bildirisi yayınlamaları, masumiyet karinesini ihlal etmeleri, soruşturmanın gizliliğini ihlal etmeleri, bu hangi çağdaş demokrasilerde görülmüştür. En çok hukuka uyması gerekenler hukukun kendileridir. Eğer hukukçular da bunu ihlal ediyorsa, yargı bağımsızlığına müdahale ediyorsa ki, Anayasa'nın 138. maddesi çok açıktır; görülmekte olan bir davayla ilgili kimse görüş belirtemez, tavsiye ve telkinde bulunamaz, hele ki bildiri yayınlama hakkı hiç yoktur. HSYK hem Anayasayı ihlal etmiştir, hem hukuku çiğnemiş ve yargı bağımsızlığını kendisi zedelemiştir.

HSYK ile ilgili pekala düzenleme yapılabilir. HSYK yargı makamı değildir, yargılama ve muhakeme yapmıyor. Yargılama mercii olmadığına göre düzenleyici, denetleyici idari kuruldur. Anayasa'nın 159. maddesi çok açıktır, hangi alanlarda kanunla düzenleme yapılacağını belirliyor. Orada bir kısım yetkiler HSYK'da vardır. Bizim yaptığımız düzenleme o yetkilere dokunmuyor. Sadece kanunla düzenlenir denilen alanlarla ilgili düzenleme yapıyoruz. HSYK üyelerinin seçim usulü, dairlerin görev tanımlamaları ve üye sayıları gibi 159. maddesinin son paragrafındaki hususla ilgili düzenleme yapıyoruz. Anayasa'yı da çiğnemiyoruz, yargı bağımsızlığını da ihlal etmiyoruz. Bilakis yargı bağımsızlığın da Anayasa'yı da ihlal eden HSYK'nın kendisidir. Bugünkü açımlamayı neye dayanarak yapıyor? O zaman hakimler, savcılar her gün kendi bağlı bulundukları kurullardan bağımsız olarak açıklama yapsın, kamuoyuyla gizli olması gereken şeyleri paylaşsın. Bu nerede görülmüştür?"-

-"Yargının önünü açıyoruz"

Aydın, Anayasa'nın 140. maddesi uyarınca hakimler ve savcıların idari açıdan Adalet Bakanlığı'na bağlı olduğunu içerdiğini hatırlatarak, dünyanın pek çok yerinde böyle olduğunu söyledi. Teklifle, bir kısım yetkilerin Adalet Bakanlığı'na verildiğini belirten Aydın, "Mevcut durumda HSYK'nın ihraç dışındaki tüm kararları, yargı denetimi dışındadır. İdari kurulsun, karar alıyorsun ama bunlar yargı denetimine kapalı olması hukuk devletinde doğru mudur? Biz aslında hukuk devletine uygun şekilde Kurul kararlarını yargı denetimine açıyoruz. Bırakın yargıya müdahale, yargının önünü açıyoruz" dedi.

Bir gazetecinin sorusu üzerine Aydın, çağdaş demokrasilerde masumiyet karinesinin asıl olduğunu ve soruşturmanını gizliliğinin asıl olduğuna işaret ederek, suçu sabit oluncaya kadar herkesinsuçsuz olduğunu vurguladı. Aydın, "O zaman savcılığı, yargılamayı kaldıralım, ön soruşturma ile direkt mahkumiyeti tesis edelim. Bu mümkün mü? Hukuk kendi işini yapsın, yargılamayı yapsın. Ona biz de gerekli zamanı, zemini oluşturalım. Amenna; biz ondan kaçmıyoruz. Kim yolsuzluk, usulsüzlük yaptıysa sonun kadar gidilsin. Ama yolsuzluk perdesi arkasında hukuki soruşturmadan ziyade siyasi suikaste dönük bir operasyon varsa, savcılar hakimler de HSYK, bir kısım kurum, kuruluş da yetki gaspında bulunuyorsa, kusura bakmasınlar siyaset bu tıkanmayı çözmek için vardır. Bu Meclis bu yasal düzenlemeyi yapmak için vardır" diye konuştu.

-"Milletin iradesine karşı oyuna 'dur' diyeceğiz"

Adaletin mülkün temeli olduğunu ve adalete ideolojinin girmemesi gerektiğini savunan Aydın, "Referandum öncesinde adaletin ideolojik temelli gittiğini söylüyorduk. Şimdi bir taraftan ideolojik temelli giden adalet, başka bir tarafta ideolojik temele dönüşmeye başladı. Adaletin tam bağımsız, yargının tarafsız olması lazım; ne o kurumun ne bir başkasının ne ön ne arka bahçesi olmalı. Bizim yapmaya çalıştığımız budur. Bir hukuki soruşturma varsa sonuna kadar gidilmeli, ama hukuki soruşturma adı altında da milletin iradesi gaspetildmeye çalışılıyorsa, siyaset rehin almaya çalışılıyorsa da siyaset de millet adına dur demeli. Bunun için de gereğini yapacaktır" dedi.

Hakim ve savcıların kararlarıyla konuştuğunu ifade eden Aydın, "Bir savcının; henüz başsavcının, sanığın, sanık avukatının haberi yok, soruşturmanın ilk aşamasında çıkıp basın bildirimiyle çarşaf çarşaf servis etmesi ne demektir? Ben çok basit bir hukuk soruşturması yapacağım, sonuna kadar gideceğim demek mi yoksa bir algı operasyonu mu var? Her şey açık. Bir takım savcıları son günlerde çokça duyuyoruz. Savcıların çok bilinmemesi, tanınmaması lazım. Savcılar gizli şekilde kendi işini yapar. Ama savcılar siyasetçilerin basının yerine geçiyorsa, kendi görevinden başka görevler yapıyorsa o zaman burada bir şey vardır. Adalet Bakanlığı mevcut düzenlemeye göre de izin verme merciidir soruşturma noktasında. Takdiri yeri geldiğinde yapacaktır. Emniyet müdürüyle ilgili etkiyi nereden alıyor?

Yolsuzluklara karşı AK Parti'nin tavrı ortadadır. 3-5 olay olabilir ama olmayabilir de. Ama 3-5 varsayıldığı iddia edilen olay üzerinden AK Parti'yi, bütün camiayı yolsuzlukla bağdaştırmak ne kadar vicdani, ne kadar doğru? Yolsuzluğun, usulsüzlüğün üzerine gidilecektir ama milletin iradesine karşı bir oyuna da dur diyeceğiz.

Son 2 hafta gündeme bakın, bir savcının çeşitli vesilelerle bu kadar gündeme gelmesi ne kadar doğru? Bir takım ithamlarda bulunuyor. Sen savcısın, varsa bir tehdit gereğini sen yapacaksın. Böyle bir algı operasyonuna dönüştürmeye kimsenin hakkı yok. Böyle bir şey olmadığını Başbakan da iki kişi de söyledi."

Aydın, fezlekelerle ilgili soruyu yanıtlarken, "Eğer kişisel suçlarla ilişkin bir şey varsa, savcılar bunu Adalet Bakanlığı'na gönderir. Fezlekeler gözardı edilemez. Eğer gelmişse Sayın Bakan'ın inceleme yetkisi vardır. İnceleme sonucunda gerekli açıklamayı yapan, gerekirse başbakanlık aracılığıyla Meclis'e gönderir. Bakanlık görevleriyle ilgili olana savcılar karar veremez. Şu anda hangi aşamada nerede bilmiyorum" karşılığını verdi.

Aydın, bir soru üzerine Yargıtay ile ilgili düzenlemenin gündemlerinde olmadığını ifade etti.

Bir gazetecinin "Hükümet-cemaat savaşında sizin hatanız yok mu?" sorusuna, savaş nitelemesine katılmadığını belirterek, "Cemaat adına söz söyleyen ve olayı bir yere çekenlerle ilgili tartışma, sürtüşmeler olur. Ama cemaatin tamamıyla, tabanıyla böyle bir şeyin gösterilmesini doğru bulmuyorum. Onlar da bu memleketin evladı ve içlerinde çok makul, sağduyulu insanlar var. Kim yanlış yapıyorsa buna dur dememiz lazım. 11 yıla kadar biz iyiydik güzeldik de son zamanlarda oradan bir takım şeyler geliyorsa bu sorunun muhatabı onlar olmalı. 11 yıl sonra ne oldu da bir anda böyle bir cephe açıldı. Bu sorunun muhatabı bizler değil, cemaat adına söz söyleyenlerdir. Milletin geleceği, hepimizin huzura, sukunete ihtiyacı var" yanıtını verdi.

Aydın, "Cemaatin muhatabı ile görüşme oldu mu olacak mı?" sorusuna, böyle bir görüşme olduğunu ya da olacağını bilmediğini söyledi.

Kaynak: AA

Son Dakika Politika Ahmet Aydın: 'Hukuka en çok bağlı olması gereken hukukçuların kendisidir' - - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement