AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Ali Özkaya, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin her hal ve şartta hukuka ve mevzuata uygun olduğunu belirtti.
Özkaya, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, muhalefet partilerinin milletvekilleri tarafından Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'yle ilgili "kaçak saray, hukuka aykırı saray" gibi ifadelerin kullanıldığını anımsattı.
Külliyenin bulunduğu Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ) arazisinin, Başbakanlığa tahsis edilmesi süreci ve sonrasında Ankara Büyükşehir Belediyesinin 2010'da yaptığı Koruma Amaçlı İmar Planı'na ilişkin değişik kuruluşlarca açılan davalarda mahkemenin iptal kararı verdiğini hatırlatan Özkaya, 2012 ve 2013'te de bu planla ilgili yeni değişikliklerin oluştuğunu, bundan sonra ise imar planlarıyla ilgili açılmış bir dava ve iptalin söz konusu olmadığını söyledi.
Bu alanın birinci derece doğal ve tarihi SİT olarak tesciliyle ilgili karar hakkında, Kültür ve Tabiat Varlıkları Bölge Korumu Kurulunun birinci derece doğal SİT'i, üçüncü dereceye düşürmesi ve tarihi SİT kararını kaldırmasıyla ilgili işlem tesis ettiğini hatırlatan Özkaya, bu işleme karşı da birçok dava açıldığını dile getirdi.
Ali Özkaya, şu bilgileri verdi:
"Birinci derece doğal SİT'in üçüncü dereceye indirilmesiyle ilgili yönetmelik ve mevzuat değişikliği yapıldığı için bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verildi. Tarihi SİT alanı olarak değerlendirilemeyeceği zira Kültür ve Tabiat varlıklarıyla ilgili kanunda tarihi SİT kavramı içinde bu alanla ilgili tarihte çok ciddi bir olayın geçtiği alanlar olarak kabul edilmemiş olması münasebetiyle ve bu konuda yeterli bilgi ve birikimi olmaması nedeniyle mahkeme oy birliğiyle bu davayı reddetti. Üçüncü olarak da söz konusu alanın, Bakanlar Kurulu kararıyla kentsel dönüşüm alanı ilan edilmesiyle ilgili açılmış olan davada Danıştay 6. Dairesi, buranın kentsel dönüşüme tabi tutulamayacağına ilişkin açılan davaları da reddetti. Bu alanla ilgili hem yapı ruhsatı hem de kullanma, iskan ruhsatı düzenlendi."
Özkaya, "Bu bina, bugün itibarıyla ve bu süreçlerin tamamında her hal ve şartta hukuka uygun, mevzuata uygun bir haldedir. AOÇ arazisinin içerisinde süt fabrikası, yoğurt fabrikası, meyve suyu fabrikası, çimento fabrikası, traktör fabrikası, Gazi Fişek Fabrikası, beton fabrikası var, bunların hepsi olacak ama bir tek Cumhurbaşkanlığı Külliyesi olmayacak. Doğrusu bunu anlamak çok zor bir durum. Akla, mantığa aykırı" ifadesini kullandı.
Bu binanın, "milletin binası" olduğunu vurgulayan Özkaya, "Muhalefet partilerinin sözcülerine söylüyoruz. 2019'a az kaldı. Çok çalışsınlar, gelsinler, seçimi kazansınlar, orada onlar otursun. Varsa millete söyleyecekleri bir söz, yapacakları bir iş, gücü varsa gelsinler seçimi kazansınlar orada otursunlar. Dolayısıyla bu saatten sonra bunların tekrar tekrar gündeme getirilmesini doğru bulmuyorum" diye konuştu.
-"Bu coğrafyada hiçbir ihanet, hiçbir casusluk cezasız kalmayacaktır"
Anayasa Mahkemesinin Can Dündar ve Erdem Gül hakkındaki kararı konusunda ise Özkaya, bu kişiler hakkındaki iddianamede Türkiye Cumhuriyeti devletine ve vatandaşlarına, milletine, kurumlarına nasıl büyük kumpas kurulduğunun çok acı bir sürecinin anlatıldığını kaydetti.
"FETÖ uluslararası casusluk örgütünün yapmış olduğu davranışlar, bilahare Can Dündar tarafından tekrar gündeme getiriliyor. Buradaki suç bir devlet sırrını elde etmek ve onu ifşa etmek" ifadesini kullanan Özkaya, devlet sırrı kapsamına giren belgelerle ilgili yasak kalkmadıkça bunları yayınlamanın suç teşkil edeceğini dile getirdi.
Anayasa Mahkemesine bireysel başvurunun önünün AK Parti tarafından açıldığına işaret eden Özkaya, "Anayasa, başta Anayasa Mahkemesi olmak üzere hepimizi bağlar. Ancak bu başvuru adı üstünde bireysel başvurudur. Yani başvurucuyu ve başvurunun temel insan hakkını ihlal ettiği düşünülen idari makamı, eğer olumlu bir karar çıkarsa bağlar. Onun dışında ne beni ne vekil arkadaşlarımı ne sizi ne vatandaşlarımızı bağlamaz" değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatı olduğu sırada, 18 Nisan 2014'te Erdoğan'a yönelik haksız isnatlarla ilgili alınan mahkeme kararlarının uygulanmaması nedeniyle Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunduğunu hatırlatan Özkaya, bu başvuru dosyasının 2 yıldır Anayasa Mahkemesinde beklediğini söyledi.
Buna karşın Anayasa'nın 148. maddesindeki süreçler tamamlanmadan, Dündar ve Gül ile ilgili kararın verildiğini dile getiren Özkaya, kişilerin tanınmışlığına göre başvuru dosyalarının önceye veya sonraya alınarak haksızlık yapılmaması gerektiğini belirtti.
Özkaya, Anayasa Mahkemesinin adeta bir ceza mahkemesi gibi bir an önce karar verip, bunu sonuca etki edecek şekilde kamuoyuna duyurmasının dikkatini çektiğini ifade etti.
"Bu dosya bu millet için çok önemlidir. Bu coğrafyada hiçbir ihanet, hiçbir casusluk cezasız kalmayacaktır" diyen Özkaya, bu ve benzeri dosyalardaki casusluk faaliyetlerinin karşılıksız kalmasının, toplumu, devleti ve milleti ciddi bir sıkıntı içine düşüreceğini kaydetti.
CHP Gaziantep Milletvekili Akif Ekici hakkında Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik sözleri nedeniyle hukuki girişimde bulunulup bulunulmayacağı sorusu üzerine ise Özkaya, "Hiç şüphesiz ki Sayın Cumhurbaşkanı'mızın avukatı arkadaşlarımız, hukuki gereğini yapacaklar" yanıtını verdi.
Özkaya, "Meclis'ten, bizlerden, milletvekillerinden beklenen temiz bir dille konuşmak, millete örnek olmak. Eğer orada bir milletvekili geliyor Sayın Cumhurbaşkanı'na, ailesine en galiz şekilde küfrediyor, hakaret ediyorsa öncelikle buna partisinin sahip çıkmaması lazım" dedi.
Anayasa Mutabakat Komisyonu ile ilgili bir soruya da Özkaya, "Anayasa'yı değiştirmek hepimizin görevi olmalı. Bu Anayasa'dan tek tek sorduğumuzda hiç memnun olan yok. Hepimiz 'Değiştirelim' diyoruz. Anlaştıklarımızı çıkarabiliriz. Ona da gelinmiyor. Bence muhalefet, topluma karşı anayasa değişikliğinde bulunacakmış gibi yapıp masadan kaçıyor. Ben o kanaatteyim" diye yanıtladı.
Son Dakika › Politika › AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Özkaya Açıklaması - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?