AK Parti Grup Toplantısı - Son Dakika
Politika

AK Parti Grup Toplantısı

AK Parti Grup Toplantısı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, internet düzenlemesiyle ilgili olarak, “CHP gibi, MHP gibi siber zorbalığın acısını çekmiş partiler böyle bir düzenlemenin karşısında duramaz. Eğer duruyorlarsa biliniz ki orada bir başka sebep vardır.

11.02.2014 16:26

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, internet düzenlemesiyle ilgili olarak, "CHP gibi, MHP gibi siber zorbalığın acısını çekmiş partiler böyle bir düzenlemenin karşısında duramaz. Eğer duruyorlarsa biliniz ki orada bir başka sebep vardır. Bir başka tehdit vardır. CHP'nin, MHP'nin üzerindeki o tehdide biz kaldıracağız" dedi.

Partisinin grup toplantısında konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, internet düzenlemesiyle ilgili yasayı değerlendirdi. İnternet üzerinden tacize uğrayan çocukların olduğunu, yine internet üzerinden dolandırılanların olduğunu vurgulayan Başbakan Erdoğan, "Daha yakın zamanlarda ABD'de biliyorsunuz twitter üzerinden 'ABD'yi yerle bir edeceğiz' diyen şaka yollu mesaj atan iki İrlandalı geceyi cezaevinde geçirdiler. Ardından da hemen sınır dışı edildiler. İnternet üzerinden dolandırılanlar var. İnternet üzerinden tacize uğrayanlar çocuklar var. Her türlü ahlaksızlığın, edepsizliğin, dolandırıcılığın fırsat kolladığı, siber zorbaların cirit attığı internet dünyası var. Her ülkede de bu saldırılara karşı alınmış tedbirler var. Türkiye'de siber zorbalığın bir türü de işte kaset siyaseti. Biz yeni düzenlemeyle buna karşı mücadele veriyoruz. Çocuklarımızı, gençlerimizi korumanın yanında özel hayatı mahremiyeti korumanın yanında siyaseti ve milli iradeyi ağır bir tehditten korumaya çalışıyoruz. Hedefimiz budur. Aklı olan, vicdanı olan ve en önemlisi de evde küçük çocuğu olan hiçbir insan bu düzenlemeye karşı çıkmaz, çıkamaz. Hele hele CHP gibi, MHP gibi siber zorbalığın acısını çekmiş partiler böyle bir düzenlemenin karşısında duramaz. Eğer duruyorlarsa biliniz ki orada bir başka sebep vardır. Bir başka tehdit vardır. CHP'nin, MHP'nin üzerindeki o tehdide biz kaldıracağız. Biz AK Parti siyasetine değil Türkiye siyasetine güç kazandırmanın mücadelesini veriyoruz. Bu mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceğiz. Biz bugün iktidarız olur ya yarın olmaya biliriz. Millet bize bu makamları ehline teslim edin dediğin de biran bile tereddüt etmez bu makamları eğer emaneti farklı birilerine vermenin sandıkta neticesi ortaya çıkıyorsa sahibine teslim ederiz. Bizim yolumuz bu. Ama bu emanet bizde olduğu müddetçe milli iradeyi, demokrasiyi sonuna kadar savunmaya güçlendirmeye devam edeceğiz. Sadece kendimiz için değil. Neslimiz için değil. Türkiye'nin geleceği için istiklali ve istikbali için gözümüzü kırpmadan mücadele edeceğiz" diye konuştu.

"BU PARALEL YAPININ NE OLDUĞUNU HERKESİN GÖRMESİ VE ANLAMASI GEREKİYOR"

"Bu paralel yapının ne olduğunu, nasıl çalıştığını, ne yapmaya çalıştığını artık herkesin görmesi ve anlaması gerekiyor" ifadelerini kullanan Başbakan Erdoğan, herkesin bu paralel yapının nasıl bir tehdit olduğunu görmesini istediğini söyledi. Erdoğan, "Yurt dışında Türkiye'yi izleyen, Türkiye ile ilgilenen çevrelerin bu paralel yapının ne olduğunu çok iyi kavramalarını diliyorum. Özellikle bu paralel yapı içinde yer alan tamamen saf, tamamen temiz duygularla bu yapı i içerisinde hizmet etmeye çalışmış kardeşlerimin bu yapının karanlık tarafını görüp anlamalarını gönülden temenni ediyorum. Yaklaşık 40 yıllık bir süreç söz konusu. Yani sadece bizim zamanımızda değil. 40 yıl boyunca örgütlenmiş. 40 yıl boyunca devlete sızmaya çalışmış, başka bazı faaliyetlerin içine girmiş bir yapı söz konusudur. Amaçları için her yolu meşru kılan bir anlayışla sızmış. Böyle bir yapı söz konusu. Bu yapı şeffaf değil. Bu yapı açık değil. Karşımızda sınırları belli olmayan, ilkeleri, gayeleri, yapılanmaları, finansmanları açık ve şeffaf olmayan bir yapı var. Bu yapının tabanında hasbi, samimi, saf ve temiz duygularla hizmet aşkıyla mücadele eden kardeşlerimiz de var. Ama yapının tavanın da, lider kadrosunda çok farklı hedeflerin, çok farklı gayelerin peşinde koşan bir kadro var. Bu yapı emniyet içinde gizlice örgütlenerek, emniyet teşkilatının amirlerinin talimatıyla değil liderlerini talimatıyla hareket etmesini sağlıyor. Anayasa, yasalar çiğneniyor. Türkiye'nin milli çıkarları çiğneniyor. Emniyet içinde örgüt çıkarları önüne çıkıyor" dedi.

"BUNLAR DEVLETİ ÇALIŞTIRMAMANIN ADIMLARIDIR"

HSYK'da yapılacak olan düzenleme ile ilgili çalışmaları da değerlendiren Başbakan Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Aynı günde bakıyorsunuz hepsi hastalanı veriyorlar. Şuanda HSYK bakın Genel Kurul toplanamıyor. Çarşamba günü toplanamadı. Başkan olarak bakan bey davet etti dünde toplanamadılar. Aynı anda hasta olmuşlar. Kimisi resmi iznini kullanıyor. Kimisi aynı anda gidiyor biryerlerden rapor almak suretiyle Genel Kurul'un toplanmaması için adım atıyor. Bunlar devleti çalıştırmamanın adımlarıdır.

Çok açık net söylüyorum; bu nasıl anlayıştır ve hani dürüstünüz siz. Tezgahı bu şekilde çalıştırıyorlar. HSYK'ya siz bunun için mi seçildiniz. Orada Genel Kurul'u çalıştırmamak için mi seçildiniz siz. Şimdi soruyorum HSYK'nın Parlamentoda yasalaşma noktasında çıkmasını engelleyenlere sesleniyorum. Siz burayı engellediniz, burayı çalıştırıyorsunuz. Bu ne demektir; siz paralel yapıyla müşterek hareket ediyorsunuz ey CHP ey MHP… Ha iş olacağına varacak evelallah. Adımlar atılacak, gereği yapılacak sonuna kadar. Onlar o şekilde mücadele ediyorsa bizde adil olan netice hukuk içerisinde ne ise bunu çözmeye çalışacağız. Maalesef illegal operasyonlarda bu yapının tehditleriyle, talimatlarıyla yapılıyor. Aynı yapı yargı içinde örgütlenmiş. Yargı içinde belli savcıların, hakimlerin, bürokratların Türkiye adına, Türk milleti adına değil örgüt adına çalıştıklarını, örgütle aldıkları talimatla hareket ettiklerini, yargıyı bu şekilde tanzim ettiklerini, davalara bu şekilde etki ettiklerini görüyoruz. Burada değil kardeşlerim hukuk diye bir şey yok. Bunu böyle bilesiniz. Hukuk diye bir şey yok. Masum insanların sırf örgüt çıkarlarına tehdit oluşturdukları için mahkum edildiklerini, suçluların ise ellerini kollarını sallayarak dolaştıklarını görüyoruz."

"BUNLAR ALLAH'A BİLE HESABI DÜŞÜNMÜYOR"

Aynı yapı devletin hemen hemen her kurumunda etkin hale gelmeye çalıştığını söyleyen Başbakan Erdoğan, "Şimdi buna yürütme olarak biz müdahale edince rahatsız olanlar var. Niye rahatsız oluyorsunuz. Biz bu ülkeye hizmet için varız. Dolayısıyla birileri önümüzü tıkıyorsa, önümüzü kesiyorsa bunu çözmek zorundayız. Yarın milletimizin karşısına çıkıp hesap verecek olan biziz. Bunların millete verilecek hesabı var mı? Yok böyle bir şey. Bunların sadece liderlerine verilecek hesapları var. Bunlar inanın Allah'a verilecek hesabı da düşünmüyor. Çünkü bu millete verilecek hesap farklı bir şey. Önce halka ve biz hakka verilecek hesabın gayretiyle koşuyoruz. Bazı devlet kurumlarını bu yapının çıkarları doğrultusunda kadrolaşmaya gittiğini ve hukuksuz işlemler yaptığını görüyoruz. Peki neler yapıyorlar. Devlet imkanlarını kullanarak fişleme yapmışlar. Devlet imkanlarını kullanarak illegal kayıtlar, illegal izlemeler yapmışlar" ifadelerini kullandı.

"NE TWEET KULLANIRIM NE TWEET TAKİP EDERİM"

Paralel yapının elde ettikleri verilerle iş adamlarından gazetecilere, siyasetçilerden bürokratlara hemen her kesime şantaj yaptığını vurgulayan Başbakan Erdoğan, sınır dışı edilen Azeri gazeteci hakkında konuştu. Erdoğan, "İşte bir tanesi Azeriymiş… Bunları malum bir tane gazetesi var bu gazetede yazarmış ve bunu bizim iktidarımızın yurt dışı ettiği söyleniliyor. Değerli arkadaşlar bunlarda yalan meşrudur ha onu da söyleyeyim. Bunlarda takıye meşrudur bunu da söyleyeyim. Herşey bunlar için meşru. Bir defa Basın Enformasyon Kurumu sizin basın kartınızı uzatır veya uzatmaz. Çalışma izninizi uzatır veya uzatmaz. İrade onlara aittir. Bunun için buradan bunun izni alınır. Benimle ilgili tweet atmış benim bundan haberim bile yok. Hele hele tweet hastalığım hiç yok. Ne tweet kullanırım ne tweet takip ederim. Hele bu kadar boş zamanım da yok kusura bakmayın. Ben tweet kullananlara hakaret etmiyorum ama kusura bakmayın benim bu kadar boş zamanım yok. Ben gece gündüz demeden sadece işime bakıyorum" dedi.

"LÜTFEN BAŞINIZI İKİ ELİNİZİN ARASINA ALIN"

Alım sınavlarında usulsüzlükler yapıldığını kaydeden Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"İşte alım sınavlarında usulsüzlükler yapılmış. Fakirin, fukaranın, esnafın, sanayicinin, işçinin, memurun parasını toplamış bu paraları meçhul bir şekilde tasarruf etmişler. Şantajdan tehdide nüfus kullanmaktan iltimasa, usulsüzlükten yolsuzluğa kadar ne kadar kirli iş varsa hemen hepsi bulaşmışlar. Her ahlaksızlığın, her hukuksuzluğun adeta gönüllerini çaldıkları adeta hislerini esir aldıkları temiz insanlar nezdinde dini görünüm altında mubah hale getirmeye çalışmışlar. Allah aşkına soruyorum. Bir Müslüman, Müslüman kardeşinin zaafını araştırır daha da ileriye gidip bunları kaydeder, daha da ileriye gidip bunları şantaj olarak kullanabilir mi? Bir Müslüman diğer bir Müslüman'ın bırakın Müslümanı diğer bir insanın mahremine girebilir, bunları kaydedip yaya bilir mi? Bu yapı içindeki saf, temiz kardeşlerime sesleniyorum. Yapılanların dine imana hadi onları bir kenara koyun vicdana, insafa sığar bir yanı var mı? Lütfen başınızı iki elin arasına alın ve rabbimizin o hükmüne şöyle bir yönelin; 'Siz hiç düşünmezmisiniz, hiç akletmez misiniz?' Çünkü bu hükümlerde akıl sahip için hikmetler vardır. İnancımız bir hikmet dinidir, bir bilgi dinidir. Buradan hareketle bu adımları atmamız gerekiyor. Örgütün lideri ABD'den birilerin izlendiğini ses kayıtlarını dinlediniz. Bu izlenme bilgisinin kendisine ulaştığın, bunu engellediğini, gece yarısı da bunlar takip ediliyor. Bunlar engelleniyor. Bunu engellediğini. Buna benzer başka vakaların kendisinde olduğunu itiraf ediyor. Şuana bizim dışımızda bir tane genel başkanda çıkıp bunun hesabını sormadı. Bazı gazeteciler bunu hiç görmedi, bunu hiç duymadı. Hukuk, yargı hiç duymuyor. Bunlar suç teşkil etmiyor mu? Her meselede konuşan o malum işveren örgütü var ya bu meselede ağzını bile açmadı. Niye çünkü onların da cd leri ve kasetleri var ellerinde. Aradan aylar geçti bir tane savcı da çıkır orada sen ne yapıyorsun,sen neyi itiraf ediyorsun diye soruşturma başlatamadı, dava açmadı. Herkes susuyor. Ama biz açıkça konuşuyoruz. Artık yeter, yetti. Madem ki onlar yazıyor, onlar çiziyor, onlar konuşuyor, onlar dinliyor, cd'lerle ülkemizi idare etmeye çalışıyor artık bizde hem konuşacağız hem adımlarımızı atacağız. Cesaretle bu meselenin üzerine gidiyoruz. Neler var neler… Yani ameliyatımızı bile gündem konusu yapıp 'ya beddualarınız bile tutmadı' diyor. Böyle şeyler olabilir mi ya. Bunlar olabilir mi? Ne çirkin yakıştırmalar. Demek ki diyor iyi Müslüman değilsiniz. Şu hale bak. Takdirler çok enterasan."

"BU YAPININ TÜRKİYE'NİN KÜRESEL PROJELERİNE NASIL SALDIRDIĞINI GÖRSÜNLER"

Meselenin kendileriyle başlayan bir mesele olmadığını bu meselenin könünün 12 Eylül 1980 darbesinde olduğunu dile getiren Başbakan Erdoğan, bu meselenin kökünün 28 Şubat darbesi olduğunu kaydetti.

Erdoğan, "Biz 7 Şubat hadisesi olduğunda meselenin ciddiyetini kavradık ve üzerine gidiyoruz. 17 Aralık darbe girişimiyle birlikte şuanda bu meselenin üzerine tek başına biz gidiyoruz. Evet bu meselede de tek başımıza bırakıldık ama Rabbimiz yardımcımızdır diyor ve bu yolda aynı şekilde devam ediyoruz. Millet bizimle beraberdir. Şuanda yargıda bu meseleyle ilgili hazırlıklar yapılıyor. Hiçbir hukuksuzluğun üzeri örtülmeyecek. Hiçbir mağduriyetin hiçbir haksız mahkumiyetin üzeri kapatılmayacaktır. Biz bunu hak mücadelesi olarak görüyoruz ve son nefesimize kadar bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Bu yapı içerisindeki kardeşlerime tekrar sesleniyorum: 'başlarını iki ellerinin arasına alıp tekrar tekrar düşünmelerini' rica ediyorum. Nasıl bir yapı içinde olduklarını nasıl sinsice bir kumpası içinde olduklarını görmelerini temenni ediyorum. Hiçbirşey görmüyorlarsa bu yapının Türkiye'nin milli çıkarlarına, milli kurumlarına, milli bankasına, milli istihbarat teşkilatına, çözüm sürecine nasıl saldırdığını görsünler. Bu yapının Türkiye'nin küresel projelerine nasıl saldırdığını görsünler. Bu yapının Türkiye'nin belli bazı ülkelerin, Güneydeki o sevdikleri ülkenin, belli uluslar arası çevrelerin çıkarına nasıl hizmet ettiğini, nasıl ihanet içinde olduğunu görsünler. Bu kardeşlerimin oyunu göreceklerine, ihaneti göreceklerine, tuzağı göreceklerine ve bu yapıyla aralarına mesafe koyacaklarına, bu çirkin, ahlaksız saldırganlarla yollarını ayıracaklarına yürekten inanıyorum.

Şimdi bu yapının içerisindeki bazı hanım kardeşlerim evleri dolaşıyorlar. Ben buradan tüm AK Partili kardeşlerime de sesleniyorum. Sizinde kapınız çalınırsa çalındığında sizin kapınıza gelenlere şunu söyleyin; 'Biz halimizden memnunuz. İktidarımızdan memnunuz. Biz inandığımız gibi yaşayamıyorduk, düşündüklerimizi konuşamıyorduk, şimdi inandığımız gibi yaşıyoruz. Düşündüklerimizi aynen düşündüğümüz gibi konuşuyoruz. Ülkemiz on yıl içerisinde değişim, dönüşüm farklı bir şekilde yaşadı. Eğer işe çok meraklıysanız partinizi kurunda öyle gelin. Bunlara bunu böyle söyleyin.

Biz tek başımıza da kalsak milli iradeyi şerefimiz ve namusumuzla gibi savunmaya devam edeceğiz. Tek başımıza da kalsak demokrasiyi, sandığı şerefimiz ve namusumuz gibi savunmaya devam edeceğiz. Bu ahlaksız karşısında boyun eğmedik, boyun eğmeyeceğiz. Bu kutlu yolda yalnız olmadığımızı biliyoruz" diye konuştu.

"TÜRKİYE'DE HÜKÜMETLERİ SERMAYE DEĞİL SANDIK BELİRLEYECEK"

Milletin kendileriyle beraber olduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, "Aramızdan milli irade hırsızları çıksa da, aramızdan Türkiye düşmanlarına uşaklık yapan milletten aldığı emaneti örgüt liderlerine peşkeş çekenler olsa da biz bir olarak, beraber olarak, milleti de, millet iradesini de savunmaya devam edeceğiz. Türkiye'de hükümetleri sermaye değil, medya değil, kasetler değil, sandık belirleyecek. Hükümetleri millet belirleyecek, millet… Bu bir istiklal mücadelesidir. Ak Partili olsun yada olsun yada olmasın bu 77 milyonun irade mücadelesidir. 30 Mart bu iradesinin sarsılmaz bir şekilde güç kanacağı bir tarih olacaktır. 30 Mart Türkiye düşmanlarının ve onlar maşalarının kaybedeceği bir tarihtir. 77 milyon aziz milletin kazanacağı bir tarih olacaktır. 30 Mart inşallah yeni Türkiye için bir milat olacaktır. İşte onun için asla ihmalkar olmayacağız. Asla rehavet içinde olmayacağız. Bir anımızı bile boş harcamıyacağız. Yıkım ekibi bir çalışıyor biz on çalışacağız. Yüz çalışacağız. Bin çalışacağız. Onlar bir kapıya ulaşıyor, yıkmak için sinsice çalışıyorsa biz yüzlerce, binlerce kapıya ulaşacak, yapmanın, imarın mücadelesini vereceğiz.

Hangi yolu denerlerse denesinler Allah, millet bizimledir. Unutmayın milletin hayır duası bizlere yeter. Aranıza karalar karışsa da bugüne kadar onları hep birlikte eledik. Bundan sonra da karalar çıkarsa onları da eleriz. Hiç önemli değil, aklığınıza asla leke sürdürmeyin. Yetimin hakkını 11 yıldır nasıl muhafaza ettiysek, bundan sonra da aynı şekilde muhafaza edeceğiz. Bizim sevdamız Türkiye sevdasıdır. Bu sevdanın neferleri olarak bu kutlu yolda hiç sarsılmadan yürümeye devam edecek, eski Türkiye'nin kapılarına kilit vuracak, yeni Türkiye'yi şaha kaldıracağız" şeklinde konuştu.

"İŞTE CHP BU"

Bu hafta İstanbul'da çok enteresan bir şey olduğunu, CHP'lilerin ileri gelenlerinden birinin, "eski İstanbul'u size iade edeceğiz" dediğini kaydeden Başbakan Erdoğan, "Gerçekten, işte CHP bu. Eski İstanbul neydi. Çöp dağları ile var olan İstanbul'du. Neydi? Susuz İstanbul'du. Neydi? Hava kirliliği ile malum, gazetelerin maske dağıttığı İstanbul'du. Böyle bir İstanbul'un, İSKİ yolsuzluğu ile bilinen CHP'nin İSKİ'sini, yolsuzlukla mahkum edildiği o İstanbul'u tekrar getireceklermiş. Bunlar taş üstüne taş koyamazlar. Evelallah biz emin adımlarla ülkemizi güncelleyerek, değişim ve dönüşümle çok daha güçlü bir şekilde dünyanın hayranlıkla izlediği, sessiz devrim diyerek izlediği bütün reform paketlerimize, bütün fiziki değişim ve dönüşümlerle, ekonomimizle... Buyurun işte ocak ayında yine ihracatta gördüğünüz gibi patlama. Tüm zamanların aylık rekoru. Aynı şekilde dün sanayide yine bir rekor daha. Bütün saldırılara rağmen, bekledikleri gibi olmadı, olmayacak. Samimiyiz, koşuyoruz, çalışacağız, üreteceğiz. Allah bir kez daha yar ve yardımcımız olsun, öyle dua edin, yolumuz bahtımız açık olsun" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a konuşmalarının ardından Avrupa Gençler Şampiyonu olan Darıca Belediyesi Eğitim Spor Kulübü sporcuları çiçek vererek, hatıra fotoğrafı çektirdi. - ANKARA

Kaynak: İHA

Son Dakika Politika AK Parti Grup Toplantısı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement