Ankara: Anavatan Partisi Grup Toplantısı - Son Dakika
Politika

Ankara: Anavatan Partisi Grup Toplantısı

Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, son yaşanan ekonomik gerginliğin bazı lobiler tarafından çıkarıldığını ve bu lobilerin Merkez Bankası üzerinde baskı oluşturduğunu iddia ederek, "Deniliyor ki 'Sen bu rezervleri niye tuttun? Tabii ki piyasaya müdahale etmen gerekiyor. Müdahale et ve döviz sat.' Bu, millete ihanettir. Merkez Bankası'nı buradan uyarıyorum. Bu lobiye karşı uyanık olunuz. Madem dalgalı kur sistemiydi, işte dalgalanıyor. Bu çıpalı kur sistemi değil, sabit kur sistemi değil. Sistemin böyle olduğunu bilerek ters seçim yapan herkes yaptığı seçimin bedelini ödemeye mecburdur" dedi.

14.06.2006 16:05

Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, son yaşanan ekonomik gerginliğin bazı lobiler tarafından çıkarıldığını ve bu lobilerin Merkez Bankası üzerinde baskı oluşturduğunu iddia ederek, "Deniliyor ki 'Sen bu rezervleri niye tuttun? Tabii ki piyasaya müdahale etmen gerekiyor. Müdahale et ve döviz sat.' Bu, millete ihanettir. Merkez Bankası'nı buradan uyarıyorum. Bu lobiye karşı uyanık olunuz. Madem dalgalı kur sistemiydi, işte dalgalanıyor. Bu çıpalı kur sistemi değil, sabit kur sistemi değil. Sistemin böyle olduğunu bilerek ters seçim yapan herkes yaptığı seçimin bedelini ödemeye mecburdur" dedi.

Bu bedeli millete ödetmeye kimsenin hakkı olmadığını da belirten Mumcu, "Şimdi bir lobi etkisiyle 'dalgalı kur sistemi' diyerek milletle dalga geçenler, Merkez Bankası'nın elindeki rezervleri sattırmaya çalışıyor. Merkez Bankası'nın rezervleri bunlar tarafından alınacak, karlarını ceplerine koyacaklar" şeklinde konuştu.

Mumcu, partisinin parlamentodaki grup toplantısında yaptığı konuşmada, bu hafta sonunda yapılacak üniversite sınavına değinerek, "Benim oğlum da 1 milyon 800 bin arkadaşıyla sınava girecek. Düzen o kadar vahşi bir düzen ki bu çocukların başarı düzeyleri ne olursa olsun, sonunda bunlardan sadece 200 bin adedi göreceli olarak kabul edilebilir, makul denilebilir, eğitim programlarına yerleştirilirken 1 milyon 500 bin adedine 'Sen işe yaramazsın' denilecek. Çocukların yüzde 99'u yüzde 99 başarı gösterseler, sadece yüzde 1'ine 'İşe yararsınız' denilecek, yüzde 99'una 'Siz işe yaramazsınız' denilecek. 1 milyon 800 bin delikanlıya, onların anne babalarına, hısım akrabalarına bu haksızlığı, bu vicdansızlığı yapmaya ne hakkımız var? Dünyanın neresinde bu haksızlığı yapan ülke var? Tam bir 'kırk katır mı kırk satır mı' imtihanı" değerlendirmesini yaptı.

Dünyada "Ben öğrenmek istiyorum" diyen insanların önünün kesilmediğini belirten Mumcu, Türkiye'de üniversite sınavının tek amacının olsa olsa insanlara değersiz oldukları hissini vermek olduğunu kaydetti. 1 milyon 800 bin öğrencinin "para yok" diyerek okutulamamasının yalan olduğunu söyleyen Mumcu, "Bu ülkede kaynak kıtlığı yok, akıl kıtlığı var. Bu ülkenin temel sorunu akıl kıtlığı. Ama kimin akıl kıtlığı, yönetici elitlerin akıl kıtlığı" dedi. Mumcu şöyle konuştu:

"Nasıl olsa er veya geç Anavatan Partisi iktidar olacak ve Anavatan Partisi iktidarı bu sorunu kökünden çözecek. 1 yıl içinde iktidar olacağız, 1 yıl içinde üniversite sınavını kaldıracağız. Liselerin verdiği puanlar ve 3 yıla yayılmış temel sınav puanları herkesin düzenini göstermek için yeterli olacak. 1 milyon 800 bin öğrencimizin yüksek öğretim programları içinde okuyabilecek kapasiteleri yaratacağız. Dünyanın her yerinde olabilen her şey Türkiye'de pekala olur. Nasıl olacağını bilmeyenler, insanına tepeden bakmaya alışmış, akılsız toplum gerçeklerinden habersiz yönetici elitlerdir."

Mumcu, bir kısım yönetici elitlerin problemi bilse bile ihanet içinde olduklarını, bunların içinde aydınların, üst düzey yöneticilerin kanaat oluşturan ve karar verenlerin bulunduğunu öne sürdü.

MERKEZ BANKASI ÜZERİNDE LOBİ BASKISI İDDİASI

Hükümeti de eleştiren Mumcu, 4 yılın geçtiğini ve "işlerin iyi gittiği" yolundaki söylemlere artık vatandaşların inanmadığını belirterek, "4 yıl bitiyor hipnoz dağılıyor" dedi. "İşler iyi gidiyor" söyleminin yerini karamsar bir tablonun aldığını kaydeden Anavatan Partisi Genel Başkanı Mumcu, "Keşke biz haklı çıkmasaydık. Keşke milletimiz iyi niyetinde, sabrında umduğunu bulabilseydi" ifadelerine yer verdi. Hükümetin gözünü açmaya çalıştığını belirten Mumcu, dün Merkez Bankası'nın dövize müdahale etmesinin son derece önemli ve sakıncalı olduğunu belirtti. Merkez Bankası'nın pozisyonunu koruması gerektiğini kaydeden Mumcu, dalgalı kur sistemi olduğunu, dalgalı kurun gerçekleşmemesi halinde TL'nin aşırı değerlenmesi sonucunda cari açığın çevrilemez duruma geleceğini ve sistemin çökeceğini kaydederek, piyasanın dalgalanmasına izin verilmesi gerektiğini belirtti.

Başbakan'ın sesinin çıkmadığını da kaydeden Mumcu, "'Dün nerelerdeydiniz' diye benim sormaya hakkım yok mu? Ben milletvekili değil miyim? Şimdi Merkez Bankası üzerinde bir lobi faaliyeti yürütülüyor ve Merkez Bankası'nın iradesi baskı altına alınmaya çalışılıyor. Deniliyor ki 'Sen bu rezervleri niye tuttun? Tabii ki piyasaya müdahale etmen gerekiyor. Müdahale et ve döviz sat.' Bu millete ihanettir. Merkez Bankası'nı buradan uyarıyorum. Bu lobiye karşı uyanık olunuz. Madem dalgalı kur sistemiydi işte dalgalanıyor. Bu çıpalı kur sistemi değil, sabit kur sistemi değil. Sistemin böyle olduğunu bilerek ters seçim yapan herkes yaptığı seçimin bedelini ödemeye mecburdur. Bu bedeli millete ödetmeye kimsenin hakkı yoktur. TL, ABD Doları karşısında yüzde 55-65 aralığında değerli görünüyor. Herkes bunu bilerek mi girdi sisteme. Şimdi bir lobi etkisiyle dalgalı kur sistemi diyerek milletle dalga geçenler, Merkez Bankası'nın elindeki rezervleri sattırmaya çalışıyor. Merkez Bankası'nın rezervleri bunlar tarafından alınacak, karlarını ceplerine koyacaklar yeni denge oluşacak, yeni dengede yeni faiz-döviz dengesi oluşacak, ondan sonra aynı parayı gene getirecekler, kademeli olarak döviz ve dolar aşağı. 1999'da gördüğümüz, 2001'de gördüğümüz filmin aynısı. Benim bağrım yanmasın da kimin bağrı yansın. Her şey gözümüzün önünde oluyor. Göz göre göre milleti uçuruma sürüklüyorlar. Bize de diyorlar ki 'Sen konuşma'" dedi.

Mumcu, Türk basınında sansür olduğunu söyleyemeyeceğini, ancak ekonomi sayfalarında sansürün olduğunu belirterek, "1 yıldır bu kürsüden bu ekonomik programı eleştiriyorum. 1 yılda tek satır çıkmadı" ifadelerini kullandı. "Merkez Bankası'nı hortumlamaya kalkmayın. Buna müsaade etmeyeceğiz" diyen Mumcu, "Bu hükümet yıllardır hortum edebiyatı yaparak gaflette bulunup, dalalette bulunup, hatta hıyanette bulunup Merkez Bankası'nı hortumlatmaya çalışırsa karşısında bizi bulacak, milleti bulacak. Ellerinde TL riski bulunduran lobilerin hoşuna gitmeyecek sözler söylediğimi biliyorum. Kanımın son damlasına kadar, milletimle birlikte mücadele edeceğim" şeklinde konuştu.

"REZERVİN TAMAMINI VERSENİZ DOYURAMAZSINIZ"

Mumcu konuşmasında, Merkez Bankası Başkanı'nı da sert bir dille eleştirerek, sürekli televizyonlara çıkmamasını istedi ve "Kardeşim sen Merkez Bankası Başkanı'sın. Senin şahsiyetin, kimliğin üzerinden yapılan tartışmalara prim verme. İkide bir televizyona çıkma. Ne demek 'Ben banka müdürleriyle görüşmüyorum.' Piyasa kokusu al. Oldu olacak bir de siyah kolluklarını tak otur masa başında çalış. İkide bir açıklama yapmak zorunda değilsin, otur oturduğun yerde. Herkes aldığı riskin sorumluluğunu taşıyacak. Merkez Bankası da diğer oyuncular gibi çalışacak. Merkez Bankası bu kadar yüksek rezervi niye tuttu? Aşırı değerli TL kurları oluşsun diye mi tuttu. Sonucu bu oldu evet. Merkez Bankası da bir banka. Herkes bedelini ödeyecek. Merkez Bankası'nın döviz satması değil döviz alması gerekir. Herkes bedelini öder. Siz keyfinize göre kumar oynayacaksınız, yanlış tercihlerle. Zararını millet ödeyecek. Yok öyle yağma. Bu hükümeti de uyarıyorum. Dik durun. Şu anda piyasanın en güçlü kurumu Merkez Bankası. Dimdik durmayı başarabilirse herkes alması gereken dersi alacaktır. Dalgalı kursa dalgalı kur. Kimse sistemle milletle dalga geçmeye kalkmasın. Rezervlerin tamamını verseniz bile piyasayı doyuramazsınız. Sonradan yüksek rakamlarla alacağınız dövizi vermeyin. Herkes oyunu bilerek oynadı. Bu bedeli millet bir kez daha ödemeyecek" dedi.

Mumcu, hükümeti de tehdit ederek, "Kürsülerde konuşmakla yetinmeyiz. Meydanları Başbakanlığın önüne getiririz. On binleri, yüz binleri, milyonları Başbakanlığın önüne getiririz. Yapamayız zannediyorsunuz, öyle bir yaparız ki gördüğünüz şeyin rüya mı kabus mu, gerçek mi olduğunu anlayamazsınız" diye konuştu. "Bu ülkenin krizkoliklerine de 'Kriz çıksın da fırsat çıksın' diyenlere de sesleniyorum, aklınızı başınıza alın. Yeter artık milletin kriz belasıyla takatsiz düşmesiyle asalak gibi bu milletin sırtından geçinmeniz yeter artık, yeter" diyen Mumcu, bazı kesimlerin kriz çıkmasıyla siyasi alanda nemalanmak için kenarda beklediğini belirterek, "Bir yerlerde istikrar enstitüleri kuruyorlar. Son 3 yıl boyunca yağcılıktan başka bir şey yapma, topladığın kadrolarla bunun doğrudan doğruya sorumlularından birisi ol, nasıl olsa bunlar gider. Yağma yok. Mesajı alması gerekenler mesajı almışlardır. Türkiye'nin 6 ay sonrasına, 1 sene sonrasına siyasi senaryolar yazanlar var. Kurtarıcı rolü oynamaya hazırlananlar var. Bu millet bu filmi 3 defa, 5 defa seyretti. Bu millet bu filmi bir defa daha seyretmeyecek. Alternatif yok. Bu milletin iradesi yok demektir. Bu milletin çaresi var alternatifi var Anavatanı var. Biz varız. Sizinle kedinin fareyle oynadığı gibi oynayacaklar artık uyanın. Bu gafletin bedelini on binlerce insan azıcık aşıyla ödüyor" ifadelerine yer verdi.

BAŞBAKANA HODRİ MEYDAN

Mumcu'ya konuşması sırasında, Denizli'deki konuşmasıyla ilgili olarak Başbakan'ın kendisine dava açtığını bildiren pusula ulaştırıldı. Bunun üzerine Mumcu, yolsuzluğun bu hükümet döneminde zirveye taşındığını belirterek şöyle devam etti:

"Buradan sayın Başbakana milletvekillerinin huzurunda, Belediye Başkanları'nın huzurunda, Bakanlarının huzurunda bir ihaleyi falanca kişiye tezgahlamayı talimat veren Sayın Başbakanı cesareti varsa bu sözlerini yalanlamaya davet ediyorum. Cesaretin varsa. Dava açtığın haber oluyor da kaybettiğin haber olmuyor. Benimle göz göze gel milletin önünde bir konuşalım. Sahte dervişleri millete gösterelim. Milletin hissiyatını milletin din duygularını köküne kadar sömür, ama milletin rızkını çal, çalınmasına alet ol, çalınmasını bizzat organize et. Erkan Mumcu konuşacak, Erkan Mumcu hesap soracak. Yok öyle yağma. Sen gel şu Putin ile yanına bir tek Türk vatandaşı olmadan, devletimizin temsilcisi olmadan. Rusça bilmezsin, İngilizce bilmezsin bari bir tercüman alsaydın. Ne konuştun? Bunu bir anlat. Neyi sakladın neyi gizledin? Hadi benim gözümün içine bakacak yüzün yok, seç kendine bir televizyoncu çık anlat. Millet gözünden anlayacaktır. Milletimiz derin irfanıyla biliyor. Milletimiz derin irfanıyla anlayamayacak olsa bile her hafta gelen doğalgaz faturalarıyla anlıyor."

Mumcu, konuşmasının son bölümünde, "Benim vatandaşıma kim 'sahtekar' diyorsa sahtekarın daniskası odur" diyerek, "Kimse bizi yıldırmaya, korkutmaya çalışmasın. 20 milletvekiliyle ben sizin azı dişinizi sökecek gibi hesap sorarım, siz gıkınızı çıkaramazsınız" ifadelerine yer verdi.

Kaynak: İHA

Son Dakika Politika Ankara: Anavatan Partisi Grup Toplantısı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement