Bakan Yazıcı: Demokratikleşme Paketi Birlik ve Bütünlüğü Pekiştirecek

; GÜMRÜK ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, demokratikleşme paketi düzenlemelerinin gerçekleşmesinin ayrışmaya değil, birlik ve bütünlüğümüzün pekişmesine ve güçlenmesine daha güçlü bir zemin oluşturacağını söyledi. Kamuda baş örtüsüne serbestlik tanıyan uygulamaya değinen Bakan Yazıcı, bakanlığında türbanlı çalışanlara fırsat tanıdıklarını belirtti.

Çayeli Kültür Merkezi'nde basın mensupları ile bir araya gelen Yazıcı, Rize'de 'Lojistik Üs' kurulması yönünde karar alındığını belirtti, kurulacak üssün Türkiye'nin en büyük projesi olan Ovit tünelinin tamamlanması ile ihracata büyük katkı sağlayacağını kaydetti. Daha sonra soruları yanıtlayan Bakan Yazıcı, demokratikleşme paketinde yer alan seçim barajına yönelik tartışmalar konusundaki bir soru üzerine şunları söyledi:

"Dar bölgeden anlaşılması gereken şu; Türkiye 550 milletvekili çıkarıyor. Bütün Türkiye 550 seçim çevresine ayrılmış. Her seçim çevresinde 1 milletvekili seçiliyor. O zaman baraja gerek yok. Bu çok doğal. İkinci seçenek olarak, 'Seçim çevrelerini en fazla 5 kişi olacak şekilde daraltalım, baraj 5'e düşsün' deniyor. Benim şahsi kanaatim bu seçenek daha doğru. Dar bölge, sıfır barajlı bir seçim sistemine Türkiye henüz pek hazırlıklı değil. Daraltılmış bölge şeklindeki seçim uygulamasını önceki yıllarda Türkiye yapmış. Baraja ilişkin eleştirilerde giderilmiş olacak. Bunlar tartışılacak ve neye karar verilirse o yönde bir düzenleme yapılacak. Bu da genel seçimlerin yapılmasına fırsat sağlayacak zaman diliminde gerçekleşir."

"ANDIN KALDIRILMASI TASARRUFU DOĞRUDUR"

Demokratikleşme paketinde andın kaldırılması başta olmak üzere diğer maddelere yönelik muhalefetin eleştirilerinin sorulmasına ilişkin görüşlerini açıklayan Bakan Yazıcı, "Bu eleştirileri çok anlamsız buluyorum. Andımız denen metni kim getirdi, okutan kim? Çok ilginç. Doktor Arif diye bir zat 1930'lu yıllarda Milli Eğitim Bakanlığı yaparken tasarlamış, daha sonra içeriğine bazı ilaveler olmuş. Bizim yapacağımız düzenleme ile ilkokullardaki bu mecburiyeti kaldıracağız. Andın içerisinde doğru ve yanlış ile ırkçılığı öne çıkaran sözcükler var. 'Bunları ayıklayalım' demek daha büyük tartışma yaratır. Tümüyle bu mecburiyeti ortadan kaldırmak daha doğru bir yaklaşım. Bunun kaldırılması ile farklı anlamaları ve zorlamaları söylemek istemediği halde kerhen sözcükle bunu ifade etmek gibi insan doğası ve fıtratına aykırı bir davranış biçimini de ortadan kaldırmış oluyoruz. Yoksa biz Türk'üz ve her insan kendi etnik kimliği ile elbette ki övünür. Bunların hiçbiri diğerine bir üstünlük vesilesi değildir. Eleştirilerin yaslandığı mantıklı gerekçelerin olmadığı kanısındayım. Kaldırılması yönündeki tasarruf doğrudur. Bunu eleştiren muhalefet partisi mensuplarının bildikleri halde sırf muhalefet olsun diye bu değerlendirmeleri yaptıklarını düşünüyorum. Onlarla oturup konuşun, 'Evet, bunlar yanlış yapılmış' diyeceklerdir. Çünkü aklın yolu birdir" dedi.

"DEMOKRATİKLEŞME PAKETİ BÜTÜNLÜĞÜMÜZÜN GÜÇLENMESİNE ZEMİN OLUŞTURUR"

Bakan Hayati Yazıcı, demokratikleşme paketinde yer alan ana dilde eğitimin bölünmeye yol açacağı iddialarının konusundaki bir soruyu da şöyle yanıtladı:

"Ana dilde eğitim ülkenin bölünmesine yol açmaz. Bizim ortak payda, değer ve kırmızı çizgilerimiz var. Tek devlet, vatan, bayrak ve millet. Bizim millet kavramı ırk tanımı içeren bir kavram değil. Millet, bütünün ismidir. Bunun içerisinde 76 milyondan oluşan insanımızın tamamı ve tüm kümelerin yer aldığı bir bütünleşme var. Bu hassasiyet varoldukça Türkiye'nin birlik ve bütünlüğünün zedelenmesi asla söz konusu değil. Demokratikleşme paketi düzenlemelerinin gerçekleşmesi, bazılarının iddia ettiği gibi ayrışmaya değil, birlik ve bütünlüğümüzün pekişmesine ve güçlenmesine daha güçlü bir zemin oluşturur. Ülkenin birliği, bütünlüğü bizim hassasiyetimiz. Bu alanda hiçbir tavizimiz olamaz."

"BAKANLIĞIMDA BAŞÖRTÜLÜ ÇALIŞANLAR VAR"

Kamuda başörtüsü serbestliği yönündeki soru üzerine bu konuda yıllardır ülkede zülüm yaşandığını belirten Yazıcı, kendi bakanlığında 1.5 yıldır başörtülü memurların görev yapmasına olanak sağlayan düzenleme yaptığını ifade ederek şunları söyledi:

"Baş örtmek bir hak mıdır? İnançla bağlantılıdır. Demokratik devlet hiçbir dine, mezhebe içerik belirleyemez. Bunu, o dinin mensupları belirler. O alanda uzman olanlar belirler. Laik devletin buradaki görevi hakem rolünde bulunmaktan ibarettir. O hak ve özgürlüğün icrasını sağlamakla görevlidir. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı her birey inandığı gibi kamuda da diğer şartlara haiz ise görev almak hakkına sahiptir. Kamuda görev almak değil, eğitim hakkını alma noktasında bile engellemeler olmuş. Şimdi kamuda bu tür insanların çalışmasının yolu açıldı. Benim bakanlığımda 1.5 yıldan bu yana KPSS ile çalıştırmaya başladığımız kamu personeli arasında başı kapalı kamu görevlileri de var. Başı kapamak dinsel bir özgürlüğün gereği ise, bir haksa, o halde yönetmenlikle bu alanı sınırlayamazsınız. Yasal düzenleme ile bir engelleme yok."

GÜMRÜK MUHAFAZA MEMURUNUN İKİ KİŞİYİ SİLAHLA YARALAMASI

Gümrük ve Ticaret Bakanı Yazıcı, Artvin'in Hopa İlçesi'nde Sarp Sınır Kapısı'nda gümrük muhafaza memurunun iki kişiyi tabanca ile ayağından vurmasıyla ilgili bir soruyu da, "Üzüntü verici bir olay. Keşke olmasaydı. Gümrük kapılarının güvenliği önemlidir. Orada daha öncede bir takım çete yapılanmaları vardı. O konuda dikkatleri çektim. Ne bizim memurumuz tartaklansın, ne de memur vatandaşlarımızı silahıyla yaralamak zorunda kalsın. Olay yaşamı ortadan kaldıracak bir boyuta varmamış. Tek tesellimiz bu" diyerek yanıtladı.

Yazıcı'ya basın toplantısı sonrası ziyaretine gelen Çayelispor yöneticileri ismi yazılı 53 sırt numaraları forma hediye etti. - Çayeli