BBP Genel Başkanı Destici Açıklaması

BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, "Bölgede güvenlik güçlerimiz kahramanca mücadele ederken, sen burada hainlik yapanların, dokunulmazlıklarını kaldırmaz, hukukun önüne çıkarmazsan oradaki asker ve polisimiz tereddüt yaşar" dedi.

Destici, partisinin Ankara İl Başkanlığında gerçekleştirdiği toplantıda yaptığı konuşmada, Mardin'in Dargeçit kırsalında güvenlik güçleri ile terör örgütü PKK üyeleri arasında çıkan çatışmada şehit olan 3 askere Allah'tan rahmet diledi.

İstanbul'da polise yönelik saldırıyı da nefretle kınadığını ifade eden Destici, hain saldırıda herhangi bir can kaybının yaşanmamasının da teselli olduğunu belirtti.

Hükümetin 14 yıllık iktidarı döneminde en fazla kullandığı güven ve istikrar kelimesinin gereğini yapamadığını öne süren Destici, Türkiye'nin Suriye ana ekseninde dış politikasında da istikrar kelimesinin millet nazarında karşılık bulmadığını bildirdi.

Güneydoğu Anadolu Bölgesinde yaşanan terör olaylarının bu boyuta geleceğini daha çözüm sürecinin başında söylediklerini hatırlatan Destici, "Allah'a hamd olsun ki orada yaşayan sağduyulu kardeşlerimizin birlikte yaşama iradesi karşısında, PKK emellerine ulaşamadı" dedi.

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın birkaç gün önce Sur'a yürüme çağrısının bölge halkı tarafından bir karşılık bulmadığını belirten Destici, şu ifadeleri kullandı:

"PKK'yı muhatap almayın, bunlar bizim Kürt kardeşlerimizin temsilcisi olamaz dediğimizde 'Biz çözümü bunlarla bulacağız' diyenler, şimdi bizim söylediğimiz sözleri daha yüksek sesle dillendiriyorlar. Bu hadiselerle birlikte HDP'nin de gerçek yüzü gözüktü. Bölgede güvenlik güçlerimiz kahramanca mücadele ederken sen burada hainlik yapanların, milleti ayaklanmaya teşvik edenlerin, 29 canımıza kıyanların cenaze törenine gidenlerin, teröristlerle sarmaş dolaş olanların dokunulmazlıklarını kaldırmaz, hukukun önüne çıkarmazsan, oradaki asker ve polisimiz tereddüt yaşar. 'Biz burada ne için savaşıyoruz' dedirtilmemeli. Geçmişteki hatalara dönülmemesi lazım. PKK'nın, özellikle Türkiye içindeki finansal desteğinin mutlaka kesilmesi lazım.

Güvenlik birimlerimizin en tepe noktasındaki isimlerden, ABD başta olmak üzere, batılı güçlerin PYD'ye verdiği silahların bir kısmının Güneydoğu Anadolu Bölgesinde kullanıldığını öğreniyoruz. PYD ile PKK arasına o sınırı koyacaksın. Bunu yapmazsan 'PKK eşittir PYD' sözünün bir anlamı yoktur. Bölge halkı sonuna kadar devletin ve milletin yanında olduğunu görecek."

Suriye meselesi

Mustafa Destici, Suriye'de yaşanan iç savaşın bitirilmesi ve halkın barışa kavuşmasını istediklerini belirterek, özellikle Türkiye'de, Avrupa'da yaşayan sığınmacıların da vatanlarına dönmesinin en büyük temennileri olduğunu dile getirdi.

Ancak gerçek tabloya bakıldığında ABD, İngiltere ve Rusya'nın gizli bir anlaşma içerisinde olduğunu bildiklerini iddia eden Destici, şöyle devam etti:

"Bundan 100 sene önce ne yapmışlarsa bugün de aynısını yapıyorlar. 100 sene önce parçaladıkları Arap yarımadasını bugün daha küçük parçalara ayırmanın hesabını yapıyorlar. Şuanda Suriye'de yaşanan gerçek, ülkenin 3'e bölüneceğidir. Bunun planları da ortaya çıktı. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin asla bu bölünmeyi kabul etmemesi lazım. Özellikle Suriye'nin kuzeyinde bir PYD bölgesi Türkiye için bir felakettir. Bundan sonraki proje Türkiye'dir."

AYM'nin "hak ihlali" kararı

Destici, Anayasa Mahkemesinin gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül'ün başvurusu üzerine verdiği hak ihlali kararına dönük tartışmalara da değindi.

Anayasa Mahkemesinin kararlarının eleştirilemez olmadığını vurgulayan Destici, "Bütün bu eleştirilerin 'Tanımıyorum, uymuyorum' boyutuna çıkmaması lazım. Mahkemelerin verdiği karara Cumhurbaşkanı uymazsa, kimin uyması beklenir ki acaba" ifadesini kullandı.

Yeni anayasa süreci

BBP olarak en büyük isteklerinin yeni, sivil bir anayasa yapılması olduğunun altını çizen Destici, üzerinde anlaşılan maddelerin çıkarılarak milletin hayrına bir iş yapıldığının gösterilmesini ve yeniden müzakere masasına dönülmesi gerektiğine işaret etti.

Destici, "Ancak bu çağrıyı yaparken bunun mümkün olmayacağını biliyoruz. Çünkü bu siyasi partiler yasası ve seçim kanunu ile oluşan Meclis'ten sivil, demokratik bir anayasa çıkmaz" dedi.