Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye'nin dünyada örnek gösterilen bir ülke olduğunu, kısa bir süre öncesine kadar kendisine 'hasta' diyenlerin, bir kısmının şu anda oksijen, yoğun bakım çadırında olduğunu ifade ederek, "Siz sanmayın ki Sarkozy veya Merkel başka konulardan dolayı Türkiye'ye zaman zaman bazı problemler yaşatıyorlar. İnanın ki bunun birinci sebebi kıskançlıktır. Çünkü artık borç almadığı için emir almayan bir Türkiye var" dedi.
Bakan Çağlayan, Türkiye Genç İşadamları Derneği (TÜGİAD) tarafından Almira Oteli'nde verilen yemekte yaptığı konuşmada, Türkiye'nin 9 yıl önceki ihracatının 36 milyar dolar olduğunu hatırlatarak, 2011 sonu itibariyle ihracatın 135 milyar dolar ile cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdığını belirtti.
Türkiye'nin bu ihracatı "gül bahçesi"nde yapmadığını vurgulayan Çağlayan, şunları söyledi:
"İhracatımızın yüzde 46'sını yapmış olduğumuz Avrupa pazarlarındaki daralmaya, birçok ülkenin hala ciddi sıkıntılar içinde olduğu ve ekonomisi küçülen Avrupa'ya ve yine yaklaşık yüzde 30'una yakın ihracat yapmış olduğumuz Arap Baharıyla beraber siyasi ve ekonomik değişim gösteren Kuzey Afrika ülkeleri ve Ortadoğu'daki gerilemelere rağmen Türkiye bu ihracatı gerçekleştirdi. Bu Türkiye ihracatçısının dinamizmini göstersin diye bu rakamlar... Hakikaten bunu dikenli gül bahçesinde gerçekleştirdik. Bir idealimiz vardı, psikolojik bir seviyeyi Türkiye'nin geçmesi gerekiyordu ve böyle bir zor ortamda bunu yaptık."
Çağlayan, bugün itibariyle son bir yıllık ihracatın 137 milyar dolara ulaşıldığını belirterek, 2012 yılı hedef rakamı yıl sonu itibariyle 148,5 milyar dolar olduğunu, ancak 150 milyar doları bulacaklarını bildirdi.
2002'den 2011'e aradan geçen 9 yılda ihracattaki artışın, tam 100 milyar dolar olduğunu anlatan Çağlayan, 2002'de yapılan toplam ihracatı, şimdi sadece iki sektörün fazlasını yaptığını belirtti.
"Bıyığı kesilmiş kedi gibiydik"
Yıllarca teşvik sistemini eleştirdiğine de değinen Çağlayan, "27 yıl sanayicilik yaparken bir tek kuruş teşvik de kullanmadım. Kullanmadım derken iyi yapmadım, enayilik yaptım. Ama o tarihlerde Türkiye'de teşvik kullanmak, adeta çok afedersiniz, bazı üç beş densizin yüzünden hırsızlık yapmak gibi değerlendiriliyordu" dedi.
Çağlayan, yeni girişimcilerin kendi dönemlerine göre çok farklı bir dönemde olduklarını, sanayi sektörlerinin tek tek ellerinde röntgenleri değil, emarlarının bulunduğunu vurgulayarak, "Biz karanlıkta yön bulmaya çalışan insanlar gibiydik. Adeta bıyığı kesilmiş kedi gibiydik. Kedinin en büyük antenleri bıyığıdır" sözlerini dile getirdi.
"Ekonomiden sorumlu bakanlığın konuşması çok kolay"
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik de Bakan Çağlayan'ın konuşmasına dikkati çekti. Esprili bir değerlendirme yapan Çelik, şunları dile getirdi:
"Ekonomiden sorumlu bakanlığın konuşması çok kolay. Bir tarafında işveren yok, yalnız işveren var. Çalışma Bakanı olmasını isterdim ben ki bakalım bu kürsülerde kolay mı değil mi konuşmak- Çünkü sağınıza bakıyorsunuz işvereni görüyorsunuz, solunuza bakıyorsunuz sendikaları görüyorsunuz, arkanıza bakıyorsunuz emekçileri görüyorsunuz, önünüze bakıyorsunuz sosyal güvenlik açıklarını görüyorsunuz, yan tarafa bakıyorsunuz, aradan bir bakış yapıyorsunuz eczacıları görüyorsunuz, sağlığı görüyorsunuz, en önemlisi işsizleri görüyorsunuz, toplumumun gerçekten sorun alanlarıyla karşı karşıyasınız. Dolayısıyla biz konuşurken, çok daha zorlanarak konuşuyoruz, acaba bu kesimlerden hangisine söyleyeceğimiz cümle olumsuz bir yansıma yapar ve karşıda sorun çıkar. Ama Ekonomi Bakanı olunca, ne güzel ağırlıklı olarak karnı tok olan, işi nispeten yerinde olan ve Türkiye'yi büyütme konusunda hedef birliği çerçevesinde, hedefini az çok belirlemiş olan insanlarla oturup projeleri tartışmak o kadar zevkli bir iş ki hakikaten bunu da sayın bakanımız çok güzel gerçekleştiriyor."
- BURSA
Son Dakika › Politika › 'Bize Hasta Diyenler Şimdi Oksijen Çadırında' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?