CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, "Terörün hiçbir gerekçesi olamaz, hiçbir şey terörü meşru kılamaz. Dolayısıyla terörle gidilebilecek hiçbir yerin de olmadığını belirtmek istiyoruz." dedi.
Yılmaz, partisinin Kayseri il teşkilatını ziyaretinde yaptığı açıklamada, Türkiye'nin karanlık bir süreçten geçtiğini savundu.
Terör olaylarının arttığını, Ankara'nın, Türkiye'nin hiçbir yerinin artık sakin olmadığını öne süren Yılmaz, "Kendi vatanımızda maalesef tedirgin olduk, ağzımızın tadı kaçtı. Kendi öz yurdumuzda adım atarken iki defa düşünüyoruz. Maalesef böyle riskli ve acılı bir dönemden geçiyoruz." diye konuştu.
Yılmaz, CHP olarak terörü en şiddetli şekilde kınadıklarını vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Terörün hiçbir gerekçesi olamaz, hiçbir şey terörü meşru kılamaz. Dolayısıyla terörle gidilebilecek hiçbir yerin de olmadığını belirtmek istiyoruz. Ülkemizin böyle bir saldırıya maruz kalması kabul edilebilir bir durum değil. İnanıyorum ki Türkiye'de, Türkiye'yi seven milyonlar, yurtseverler var. Biz bunu def edeceğiz. İnsan gibi yaşamak istiyoruz. Kendi yurdumuzda korkutulmak, sindirilmek ve hayat tarzımızın değişmesini istemiyoruz. Kimsenin buna gücünün yetmeyeceğini de göstermek istiyoruz. Birlik, bütünlük içerisinde, kendi değerlerimize, kendi geleneklerimize, kendi özgürlük anlayışımıza uygun olarak, cumhuriyetin bize sağladığı bu değerleri yaşatmak istiyoruz."
Dokunulmazlıkların kaldırılması
Öztürk Yılmaz, bir gazetecinin sorusu üzerine de milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılması konusundaki tutumlarının net olduğunu dile getirerek, "Biz, kürsü dokunulmazlığı dışında, milletvekillerinin, herkesin bütün dokunulmazlıklarının kaldırılması konusunda böyle bir şey gelirse destekleyeceğiz. Doğrusu şu; batıda kürsü dokunulmazlığı kutsal. Çünkü insanların kürsüde söylediği ve yaptığı yorumlardan dolayı sorumlu tutulmamaları gerekiyor. Onun dışındakiler olabilir." ifadelerini kullandı.
Bugün Çanakkale Deniz Zaferi'nin 101. yılı olduğunu vurgulayan Yılmaz, kendisinin de Musul Başkonsolosu olduğu dönemde 101 gün esir kaldığını anımsattı.
101 günlük esaretin hüznünü, 101. yılındaki Çanakkale Deniz Zaferi sayesinde unuttuğunu anlatan Yılmaz, şöyle konuştu:
"Biliyorsunuz benim alanım dış politika. Maalesef Suriye'de bir bölünme, parçalanma söz konusu. Daha Meclis'e gelmeden, Ardahan'da seçim kampanyasını yürütürken demiştim ki; Suriye eski Suriye olmayacak. Suriye bölünüyor. Suriye'de rejim değişikliğine kalkışan iktidar yanlış yaptı. Suriye politikamız baştan aşağı yanlış. Çünkü bize düşman oluşumlar olacak o bölgede, terör örgütleri olacak. O dönem söylediklerimiz bugün gerçekleşiyor. Bizim güney sınırımızda, böyle hassas bir bölgede bize hasmane olabilecek oluşumların ortaya çıkması, Türkiye'nin güvenliği açısından büyük risk ve tehditler oluşturacak. Bunun artık görülmesi gerekirdi ama bir yanlış yola girildi. Bu yanlış yolun da düzeltilmesi konusunda bir irade görmüyoruz. Bizi en fazla üzen bu."
Yılmaz, bölgedeki dengelerin Türkiye'nin aleyhine döndüğüne dikkati çekerek, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Dostumuz kalmadı, bütün unsurlarla kavgalıyız. Bu kadar bölünmüşlükten sonra bir yapının, bir üniter yapının ortaya çıkması artık iyice zor ve maalesef bizim güney sınırımız ciddi manada güvenlik sorunu haline geliyor. Bunu anlatmaya çalışıyoruz, duymak isteyen kulaklara sesleniyoruz, görmek isteyen gözlere göstermek istiyoruz ama maalesef bu konuda bir politika değişliğinin olduğunu da görmüyoruz. Bundan üzüntü duyuyoruz. Umuyorum Türkiye, hükümet bu politika değişikliğini yapar, Amerika'nın yaptığı gibi, başka ülkelerin gözden geçirdiği gibi ve bir politika değişikliğine gidilir. İnatta direnmek iyi bir şey değildir. Şartlar değişmiştir. Bu kadar kaygan zeminde, şartların bu kadar aleyhimize döndüğü bir ortamda diretmek bize zarar verir. Biz uyarımızı yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz."
Son Dakika › Politika › CHP Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Açıklaması - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?