CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, eğitim sistemini eleştirerek, "Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık koltuğunda oturanların, kendi inançları doğrultusunda eğitimi şekillendirmek istemeleri demokratik bir tavır olmaz" dedi.
Hamzaçebi, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının verilmesinin 80. yıldönümünde, "kadına saygısız bir anlayışın Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık koltuğunda oturduğunu" savundu.
Milli Eğitim Şurası'nın gündemine değinen Hamzaçebi, "Öyle anlaşılıyor ki hükümet yanlısı bir sendikanın, eğitimi çağdaşlıktan uzaklaştıran önerileri yarın kabul edilecek. Umarım yanılırım" dedi.
Eğitim sistemini, aynı zamanda bir veli olarak değerlendirdiğini belirten Hamzaçebi, şunları söyledi:
"Erdoğan-Davutoğlu ikilisinin Türk toplumunu dönüştürmeyi amaçlayan projeleri var ve bunları adım adım uygulamaya koyuyorlar. Sayın Erdoğan, 200 yıl önce Osmanlı ile başlayan modernleşmeyi, 'hayat tarzı dayatması' olarak değerlendiriyor ve buna karşı alternatif model öneriyor: 'Anaokulundan başlayarak çocuklarımıza yeni bir hayat tarzı sunacağız' diyor. Yani, 'Çocuklarımıza yeni bir hayat tarzı dayatacağız' diyor.
İlköğretimin ilk 3 yılında din derslerinin zorunlu olması düşünülüyor. Sanki çocuklar ailelerinde din ve ahlak eğitimi almıyor, dinsiz yetişiyor. Ahlak ve din eğitimini çocuklar ailelerinden alır. Bu eğitim önemli ama bunu laik devlette, devlet hiçbir zaman vermez.
Deniliyor ki 'Biz Alevi, Musevi, Hristiyan vatandaşlarımıza seçmeli din dersi getiririz, zorunlu din kültürü ahlak bilgisi dersini de dini bilgilerden arındırıp, din kültürü dersine dönüştürürüz.' Bu düşünce, din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin bir din dersi olduğunun itirafıdır.
Alevi, Hristiyan, Musevi vatandaşlara kendi dinlerini öğrenme imkanı getirilecek. Peki Hristiyan mezheplerine yönelik bir şey yapmayacak mısınız? Ya da Ehl-i Sünnet'in diğer mezhepleri için ayrı bir şey getirmiyor musunuz?
Bu durumda herkes hangi inanç, mezhep ve dine mensup olduğunu açıklayacak. Bütün çocuklardan, velilerden hangi dine, inanca, mezhebe mensup olduklarının açıklanması isteniyor. Bu, toplumu bölmek ve kutuplaştırmaktır.
Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık koltuğunda oturanların, kendi inançları doğrultusunda eğitimi şekillendirmek istemeleri demokratik bir tavır olmaz."
-"Mezar taşı okumak için..."
Hükümetin daha da ileri giderek Osmanlıca'yı zorunlu ders haline getirmeyi planladığını belirten Hamzaçebi, kütüphanelerdeki yüzbinlerce Osmanlı eserin günümüz Türkçe'sine kazandırılmasını desteklediklerini, ancak bunun için herkesin Osmanlıca öğrenmesi gerekmediğini ifade etti.
Arzu eden öğrencilerin seçmeli ders olarak tercih edip Osmanlıca'yı öğrenebileceğini kaydeden Hamzaçebi, "Ama mezar taşı okumak için herkese Osmanlıca'nın zorunlu ders olarak verilmesi doğru değil. Sayın Avcı, siz çocuklara Osmanlıca mezar taşı okutmakla meşgulsünüz ama çocuklarımız matematik ve fende iyi değil" dedi. Hamzaçebi, Türkiye'nin matematik alanında 65 ülke arasında 45'inci, fen alanında ise 43'üncü sırada olduğunu söyledi.
Zorunlu Osmanlıca dersinin, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun siyasal İslam projesinin bir adımı olduğunu iddia eden Hamzaçebi, bunu doğru bulmadıklarını belirtti.
-"Siyasi gündem meselelerinden biri yaparız"
Akif Hamzaçebi, bir televizyon kanalında yayınlanan programda Atatürk'e, "rüşvet aldığı" iddiasıyla hakaret edildiğini, bunu RTÜK gündemine taşıyan ve ceza verilmesini talep eden CHP'nin RTÜK üyesi Ali Öztunç hakkında, konunun basına yansımasının ardından işlem başlatıldığını söyledi. Bu işlemi, Atatürk'e saygısızlığın bir devamı olarak değerlendirdiklerini kaydeden Hamzaçebi, "RTÜK'ün bu saygısızlığa alet olması halinde, konuyu TBMM'de siyasi gündem meselelerinden biri yapacaklarını" söyledi.
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Hamzaçebi, hükümetin, gözaltı operasyonlarıyla 17 Aralık soruşturmasını unutturamayacağını ifade ederek, "İstedikleri kadar gözaltı programları yapsınlar, yasa çıkarsınlar. Bunun bir çizgisi vardır. O çizgiyi geçtiğiniz anda toplumun tepkisini kontrol edemezsiniz. Hükümet, toplumu yeniden sokağa dökecek davranışlardan kaçınmalı, Gezi'den ders almalı" diye konuştu.
Hamzaçebi, Alevi açılımı kapsamında hükümetin tekke ve zaviyelerle ilgili kanunda yeni bir düzenleme planladığına ilişkin soru üzerine, "Bu, 'devrim yasası değişimden bir şey yapamıyoruz' demenin altyapısıdır. Alevilerin devlet memurluğuna girmesi, yükselmesi için o yasada bir değişiklik mi yapılması gerekiyor? Bu yasa, Cemevlerinin ibadethane olarak tanınmasının önünde bir engel midir? Kimseyi kandıramazlar" dedi. - TBMM
Son Dakika › Politika › CHP Grup Başkanvekili Hamzaçebi Açıklaması - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?