CHP'li Tanrıkulu, Davutoğlu'na 'Otosansür'ü Sordu

CHP'li Tanrıkulu, TBMM Başkanlığı'na sunduğu soru önergesinde, Dışişleri Bakanı Davutoğlu'nun katıldığı bir televizyon programındaki sözlerinin yeni bir baskıcı döneme işaret ettiğini iddia etti.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu tarafından yazılı olarak cevaplandırılması istemiyle TBMM Başkanlığı'na sunduğu soru önergesinde, Davutoğlu'nun, 4 Mart günü katıldığı bir televizyon programında Türkiye'deki çatışma sürecinin sonlanması ve çözüm için gazetecileri alenen otosansüre davet ettiğini iddia etti. Davutoğlu'nun "Herkesin bu anlamda sorumluluk içinde davranması lazım. Benzer süreçler başka ülkelerde yaşandığında ne tür kısıtlamalar konulduğunu hem bilinen hem bilinmeyen herkesin kendi kendisine otosansür uyguladığını ne süreçler yaşandığını ben biliyorum. Kolombiya'da en son dışişleri bakana banı her şeyi anlattı ve yardım istemişti. Konuştuğunuzda bu süreçlerin kolay işlemediğini görüyorsunuz. Bazen hiçbir şey söylenmeden bile herkesin kendisine otosansür uygulaması lazım" sözlerini eleştiren CHP'li Tanrıkulu, gazetecilerin açıkça otosansüre davet edildiğini ve bunun basın özgürlüğüne vurulmuş çok önemli bir darbe olduğunu öne sürdü.

Tanrıkulu, basın faaliyetinin hükümetin baskısı altına alındığı bir sürecin bedellerinin ağır olduğunu savunarak, bu durumun aynı zamanda kamuoyunun da sürecin dışında tutulmasına neden olacağını ve olası bir çözümün de kalıcı hale gelmesini peşinen engelleyeceğini iddia etti.

Tanrıkulu'nun Davutoğlu'nun cevaplamasını istediği sorular ise şöyle; "Basının otosansür uygulamasına dair açık sözlerinizin, basın özgürlüğünü kısıtlama amacı taşıdığı açıkken, bu sözlerinizle yeni bir baskıcı döneme işaret ettiğinizi teyit etmiyor musunuz? Söz konusu televizyon programında 'bazen hiçbir şey söylenmeden bile herkesin kendisine otosansür uygulaması lazım sözlerinizden, daha önce basına "bir şeyler söylediğinizi' mi anlamalıyız? Basının otosansür uygulaması için ne tür çabalar yürüttünüz veya yürütüyorsunuz? Hangi basın organına, ne tür talimatlar veriyorsunuz? Sizin talimatlarınıza uymayan basın mensuplarına yönelik ne tür yaptırımlar öngörüyorsunuz? Talimatlarınıza uymayan gazetecileri işlerinden attırmayı mı, gazete patronlarının diğer iş kollarındaki çalışmalarını engellemeyi mi planlıyorsunuz? Medyada teksesliliği oluşturarak mı Türkiye'ye demokrasi getirmeyi düşünüyorsunuz? Gazetecilerin otosansür uygulamasını istediğiniz hakikatler nelerdir? Kamuoyunun bilmesini istemediğiniz gerçekler mi var? Nedir bu gerçekler?

(BY) - Ankara