Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 100 yıl önce yaşanan olaylarda çekilen acıların ortak acılar olduğunu söyledi.
Gül, "O zaman sadece Türkiye'nin Ermeni vatandaşlarının değil, Müslüman Türk vatandaşlarının da çok büyük acıları olmuştur. Balkanlar'dan 3 milyon insan tükene tükene Türkiye'ye zor ulaşmıştır. O yılların acılarını eğer biz nesilden nesile taşıyacak olursak bu doğru bir hareket değildir" dedi.
Cumhurbaşkanı Gül, Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande ile Çankaya Köşkü'nde ortak basın toplantısı düzenledi.
'Türkiye'nin AB konusundaki açıklamalarını duyduk. Hangi tarihte üye olmak istersiniz?' sorusuna Cumhurbaşkanı Gül şu cevabı verdi:
"Türkiye'de güçlü bir hükümet vardır. Güçlü bir parlamentoda çoğunluğu vardır. Bugün karşılaştığımız çeşitli tartışmalar var. Açık bir toplum. AB ile müzakere yapan bir ülke. Demokratik hukuk standartlarını belli bir noktaya getirmiş bir ülkedir. Dolayısıyla çeşitli tartışmalar vardır olgunluk çerçevesinde. Bunlar bazen sert olabilir ama Türkiye'nin siyasi istikrarında veya Türk ekonomisinin herhangi bir şekilde güveninde bunların hiçbir etkisi ve izi yoktur. Bu bakımdan değerli Fransız dostlarımıza ortak büyük çıkarlarımız için bu gezi bir fırsattır. Bunu en iyi şekilde değerlendirmek her iki ülkenin de halkına da faydasınadır."
Fransa Cumhurbaşkanı Hollande ise "2004'te Türkiye'nin AB üyeliğine olumlu baktığınızı söylemiştiniz, hala aynı fikirde misiniz? Türkiye ile ilgili dört konudaki blokajın kalkmasını istiyor musunuz?" sorusuna şu yanıtı verdi:
"2004 yılında Cumhurbaşkanı Chirac'ın kararını onayladığımı hatırlattınız. Fransa ve AB'nin görüşmeleri başlatması konusu. Ben daima bu çizgimi değiştirmedim. Açılan bir süreç var, başlatılan bir süreç var. Öngörülen 35 fasıl var. Şu ana kadar 2004 yılından bu yana sadece 14 fasıl görüşülebildi. Demek ki bu süreç sürmelidir. Zaman zaman zor konularda gündeme gelecektir. Nasıl bitecektir bu süreç. Herhangi bir tarih öngörülmemiştir. Bütün fasıllar, başlıklar tamamlanınca, sonra ilgili halkların kararına göre bir ipotez olarak üyelik düşünülebilir. Her halükarda bu Fransa'da referanduma tabidir. Bu konuda nihai kararı Fransız halkı alacaktır. Tarih konusu gündeme bile gelmemiştir. Bu tarihten uzağız fakat Fransa adına şunu söylemeliyim: Ben bu sürecin sürmesi gerektiğine inanıyorum. Yoksa hiçbir işe yaramamış olur. Başta onu öngörüpte sonradan engellemenin nasıl bir anlamı olabilir. Daha önceki Cumhurbaşkanlığı döneminde bloke edilmiş olan başlıklar vardı. Mesela özellikle Türkiye'de bugün görüşülen konuları da ilgilendirebilen örneğin erklerin ayırımı konusu var, fasıllar arasında temel haklar var. İşte bunları da bu süreçte demek ki destek olacaktır ve Türkiye neleri başarabileceğini ispatlayabilecektir."
Bir gazetecinin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e, "İnkar yasası konusundaki çalışmalarınız ne olacak. Bu konuyu gündeme getirdiniz mi? Türkiye'nin bu konuda ki şuanda ki duruşu nedir?" sorusu üzerine:
"Biliyoruz ki ilişkilerimizi zaman zaman gölgeleyen konu olmuştur bu. Şunun da bilinmesini isterim. 100 yıl önce yaşanan olaylarda çekilen acılar hepimizin ortak acılarıdır. O zaman sadece Türkiye'nin Ermeni vatandaşlarının değil, Müslüman Türk vatandaşlarının da çok büyük acıları olmuştur. Balkanlar'dan 3 milyon insan tükene tükene Türkiye'ye zor ulaşmıştır. O yılların acılarını eğer biz nesilden nesile taşıyacak olursak bu doğru bir hareket değildir. Onun için bu konuda yapılacak şey bunu tarihe bırakmak, tarihçilere bırakmak. Acıları tekrar ortaya getirmek değil, tarihçilerle işi çözmek. Biz bütün arşivlerimizi açmaya hazırız. 3'üncü bir ülkede bu işe katılabilir. Ortak tarih komisyonu bu meseleye bakar ve bunun içinden ancak böyle çıkılabilir. Nitekim Fransa ve Cezayir ilişkilerinde de gösterilen yol bu olmuştur. Tek taraflı olarak bu mesele halledilemez. Bu konuyla ilgili farklı düşünceler olabilir. Türkiye'de daha önceki yasalarımız bu konuların rahat konuşulmasına engeldi. Ama biz yasalarımız değiştirdikten sonra bugün bu konunun lehinde aleyhinde herkes istediğini söyleyebilir. Birçok Fransız dostumuz bunu böyle düşünmüyor. Türkiye'de hala birçok şey konuşulamaz diye biliyorlar ama Türkiye'de yazabilirsiniz, konuşabilirsiniz, iddia edebilirsiniz. Böyle bir Türkiye'de ortam söz konusuyken biz Fransa'da da lehinde aleyhinde konuşulabilmesinin, ifade özgürlüğü dediğimiz şeyin merkezide Avrupa'dır. Bu konuda Fransız anayasa Konseyi'nin verdiği kararı saygıyla karşıladık. Bu acıları çocuklardan çocuklara yeni nesillere taşımak yerine buralardan dostluk çıkartmaya bakmamız gerekir."
"İnkar yasası daha önce gündeme geldiğinde iki ülke arasındaki ilişkiler kopma noktasına gelmişti ama anayasa konseyinde reddedilince bu yasa düşmüştü. Ardından Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde İsviçre'de alınan bir karar reddedilmişti. Sayın Hollande'a sormak istiyorum. Bu dosyayı yönetiminiz boyunca nasıl yönetmek istiyorsunuz" sorusuna ise Fransa Cumhurbaşkanı Hollande şu yanıtı verdi:
"Tarihle ilgili çalışmalar acılı olabilir ama yapılmalıdır. Yapmamız gereken barışmayı, anlaşmayı sağlamaktır. Daha önce olmuş olanların araştırılması, yapılmış olanların tanınması ile ilgili çalışma yapmamız gerekiyor. Tarihin gündeme geldiği bir döneme giriyoruz. Çünkü bu yıl Birinci Dünya Savaşının 100'üncü yılı. Ne yapacağımız konusunda bana bir soru soruyorsunuz. Doğru olanı, hakkı yapacağız, hukuku arayacağız ve herkesin konuşu anlamasını sağlamaya çalışacağız. Fransa'da bir kanun oylandı, hukuka geçti. Bu noktadan itibaren hem hukuk konusunda, hem Avrupa'nın bu konuda ki kararlarının uygulanması gerekiyor. Soykırımın inkarını, cezayı müeyyideye tabi tutan bir çerçeve kararı var. Dolayısıyla uluslar arası anlaşmalar çerçevesinde bu hukukunda uygulanması gerekecek en iyi şekilde." - ANKARA
Son Dakika › Politika › Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande Ortak Basın Toplantısı... - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?