Tarihi Filistin topraklarının yüzde 85'inin İsrail kontrolü altında olduğu, Filistin halkının ise topraklarının ancak yüzde 15'ini kullanabildiği belirtildi.
Filistin Merkezi İstatistik Bürosu, "Toprak Günü"nde yayınladığı raporla, Filistin'in tarihi coğrafyasında, maruz kaldığı haksızlığı gözler önüne serdi.
Raporda, 27 bin kilometre karelik tarihi Filistin topraklarının yüzde 85'inin İsrail'in kontrolü altında bulunduğu ifade edildi. İsrail'in bölücü uygulamaları nedeniyle Filistin halkının bu toprakların yalnızca yüzde15'ini kullanabildiği kaydedildi.
Filistin'in tarihi toprakları üzerindeki nüfusun yüzde 48'inin Filistinlilerden oluştuğu, buna mukabil bir İsrail vatandaşına düşen toprağın ancak beşte biriyle yetinmek zorunda kaldıkları aktarıldı.
İsrail'in, Kudüs'te 1967-2000 yılları arasında 500, 2000-2014 yılları arasında bin 342 binayı yıktığı ve bu süreçte 5 bin 760 Filistinlinin zorunlu göçe tabi tutulduğu dile getirildi.
Kendi elleriyle evlerini yıktılar
Ev yıkımlarında 2000 yılından sonra büyük bir artış yaşandığına değinilen raporda, 340 Filistinlinin 2000-2014 yılları arasında evlerini kendi elleriyle yıkmak zorunda bırakıldığı vurgulandı.
Batı Şeria'da 2013 yılı sonu itibariyle İsrail'e ait 409 Yahudi yerleşim yeri ve askeri nokta olduğu, buradaki Yahudi yerleşimci nüfusunun ise 580 bin 801'i geçtiği bilgisine yer verildi.
Yahudi yerleşimcilerin yüzde 48,5'inin Kudüs'te ikamet ettiği, Batı Şeria'da her 100 Filistinliye karşılık, 21 Yahudi yerleşimci, Kudüs'te ise her 100 Filistinliye karşılık 69 Yahudi yerleşimci bulunduğuna değinildi.
Filistin Planlama Bakanlığı ve Dünya Bankası'nın verilerinden de faydalanılan raporda, Batı Şeria'daki Yahudi yerleşimcilerin 2013 yılında, çoğu sulamalı tarım yapılan 100 kilometre karelik tarım arazisini kullandığı ve bu faaliyet için yıllık 50 milyon metreküpten fazla Filistin'e ait yer altı suyunu tükettiği belirtildi. Buna karşılık, 2011 yılı verilerine göre Batı Şeria'da Filistinlilerin sulamalı tarım yaptığı arazinin 78 kilometre kareyi geçmediği ifade edildi.
- "İsrail sömürüye açık alanlar olarak kullanıyor"
İsrail'in Filistin'e yönelik uygulamalarına ayrıntılı şekilde yer verilen raporda, "İsrail hala Batı Şeria'daki işgal edilmiş bölgeleri ekonomik sömürüye açık alanlar olarak kullanıyor" denildi.
Raporda ayrıca, İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği Temmuz ayındaki son saldırılarda binlerce evi, onlarca sağlık kurumu, okul ve ibadethaneyi hedef alarak, tamamen yıkılmasına veya zarar görmesine neden olduğunun altı çizildi.
Filistin ile İsrail yönetimi arasında 1995'te imzalanan "İkinci Oslo Anlaşması" çerçevesinde, Batı Şeria, A, B ve C bölgelerine ayrılmıştı. Yüzde 18'i kapsayan "A bölgesi"nin yönetimi idari ve güvenlik olarak Filistin'e, yüzde 21'lik "B bölgesi"nin idari yönetimi Filistin'e, "güvenliği" ise İsrail yönetimine bırakılırken, yüzde 61'ini kapsayan "C bölgesi"nin "idari ve güvenliği" İsrail'e bırakılmıştı.
İsrail, 30 Mart 1976'da Filistinlilere ait yüzlerce dönüm araziye el koymuştu. Filistin halkı, olayı protesto etmek için genel grev düzenlemiş, protesto gösterilerine katılan Filistinlilere İsrail askerleri tarafından ateş açılması sonucu 6 kişi ölmüş, yüzlerce kişi de yaralanmıştı.
Bu nedenle her yıl 30 Mart'ta "Toprak Günü" etkinlikleri düzenleyen Filistin halkının bu davranışı, İsrail işgaline karşı direnişin göstergesi olarak nitelendiriliyor.
Son Dakika › Politika › Filistin Topraklarının Yüzde 85'i İsrail Kontrolünde' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?