Hava Sahasını İhlal Eden Rus Savaş Uçağının Düşürülmesi

MHP Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Karakaya, "Hiçbir literatür ısrarlı tacizin, ağır tahrik suçunun iyi niyetli olduğunu yazmaz. Türkiye'yi provokasyonla suçlayan Rusya, bu bağlamda kendi pilotlarını sorgulamalı, hangi amaca, hangi güçlere hizmet ettiklerini mutlaka öğrenmelidir" ifadelerini kullandı.

Karakaya, yaptığı yazılı açıklamada, hava sahasını ihlal eden Rus savaş uçağının düşürülmesiyle iki ülke arasında başlayan kriz sürecinin devam ettiğini belirtti.

Bu olayda Türkiye'nin, sınır ihlaline maruz kalmasının yanı sıra masum soydaşları katledilen taraf olduğunun altını çizen Karakaya, "Türkiye, hiç kuşku yok ki bu olayda egemenlik haklarına yapılan saldırıya karşı gereğini yapmış bir ülke konumundadır. Türkiye, ne sınırından ve ne de soydaşından vazgeçecek bir ülke değildir, olamaz, olmamalıdır" değerlendirmesinde bulundu.

Onlarca kez uyarılan savaş uçaklarının Türkiye sınırını ihlalinin, eylemi 'ağır tahrik-ağır suç' kapsamına soktuğunu belirten Karakaya, şöyle devam etti:

"Hiçbir literatür ısrarlı tacizin, ağır tahrik suçunun iyi niyetli olduğunu yazmaz. Türkiye'yi provokasyonla suçlayan Rusya bu bağlamda kendi pilotlarını sorgulamalı, hangi amaca, hangi güçlere hizmet ettiklerini mutlaka öğrenmelidir. Rusya, siyasi, askeri, ticari ilişkilerinde önemli bir yere sahip Türkiye ile olan ilişkilerinde kalıcı hasarlar bırakacak gerilime neden olan bu ağır tahrik suçunun arka planını mutlaka araştırmalıdır. Şayet kendi pilotlarının niyetlerini sorgulama gereği duymuyorsa, duymayacaksa ısrarlı tacizin, Rusya'nın emri ve bilgisi dahilinde yapıldığı gerçeği ortaya çıkacaktır ki bu durum işin rengini değiştirecek, saldırganlığın önceden planlı olduğunu ele vermiş olacaktır."

Türk tırlarının Rusya'ya girişine izin verilmediğini, sportif faaliyetlerin kısıtlandığını, havalimanlarında, Rusya'daki fuarlarda Türk işadamlarının gözaltına alındığını, Türk vatandaşlarının karakollarda manevi işkencelere maruz bırakıldığını anlatan Karakaya, Rusya'nın büyük devlet olma iddiasına yakışmadığını ifade etti.

Karakaya, "Bunlar ancak üçüncü dünya ülkelerinde görülebilecek ucuz politikaların ürünü uygulamalardır. Hemen her devlet bir başkasıyla sorunlu dönemler yaşayabilir. Ama büyük devletler, devletler arası ilişkilerde diğerinin vatandaşlarına zarar vermez, bireysel özgürlükleri engellemez. Bu noktada Türkiye'nin Rus vatandaşlara yönelik politikasında onları rencide etmeyen, hareketlerini kısıtlamayan taraf olması takdire şayandır" görüşüne yer verdi.

Rusya'nın, gerilimi sonlandırmak yerine tırmandırmayı tercih ettiğine dikkati çeken Karakaya,  şunları kaydetti:

"Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in tutumunun, bu eğilimde en büyük etken olduğu hissedilmektedir. En çok akla ihtiyaç olduğu bir dönemde kişisel ihtirasların ve kişisel tatmin ihtiyaçlarının uluslararası ilişkilerde geçerliliği yoktur. Türk-Rus ilişkileri, kabadayı kültürüne feda edilemeyecek kadar güçlü bağlarla örülüdür. Halen birçok Türk unsurlarla aynı çatı altında bulunan, uzunca bir dönem iç içe yaşadığı Türk Cumhuriyetleri ile yeni süreçte geleceği birlikte arama çabası gözlenen Rusya'nın, Türkiye Cumhuriyeti'ne hor bakmak gibi bir yanlışa, gaflete düşmesi dünya gerçeğiyle örtüşmeyecektir."