Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, "Geçen hafta ilan ettiğimiz siyasal, demokratik çözüm deklarasyonu, Türkiye'de konuşabilmenin önünü açma; silahların değil, siyasetin konuşabilmesini sağlayabilmek için ortaya koyduğumuz iradedir" dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Yüksekdağ, partisinin grup toplantısında konuştu.
Uludere'de 34 kişinin ölümüyle sonuçlanan olaya değinen Yüksekdağ, şunları söyledi:
"Dört yıl boyunca sorulmaması hesabı, verilmemiş hesabın acısını ve sonuçlarını bütün Türkiye halkları ve Türkiye halklarının demokratik vicdanı dibine kadar yaşadı. Bundan dört yıl önce o katliam gerçekleştirildiğinde ısrarla şunu söylemiştik; Bu katliamın sorumluları açığa çıkarılmayıp, ceza almadığı müddetçe, Türkiye ölümler coğrafyasına dönüşecek, Türkiye'de katliamların önü açılacak. Ne yazık ki, bütün uyarılarımıza, mücadelelerimize rağmen, Roboskili ailelerin verdiği mücadeleye rağmen sorumlular açığı çıkmadı. Roboski katliamı anmasında Roboski analarından biri Besna Encü geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi. Hesabı sorulmayan, verilmeyen katliamın ardından analarımız kahrından ölüyor."
Yedi ilçede ilan edilen sokağa çıkma yasaklarını eleştiren Yüksekdağ, şöyle konuştu:
"Siyasi iktidar kendi halkına, yurttaşlarına karşı dilinde nefret söylemi ve şiddet dışında hiçbir ilişki biçimini tanımıyor. Bugün kendi yurttaşları ile arasında kurduğu yapıcı bir siyasi ilişkiden söz etmek mümkün değil. Öz yönetim talebini, iddiasını, iradesini dile getiren 7 ilçedeki halklarımız canlı hedef haline getiriliyor. Bugün halka boyun eğdirmenin, sivil siyasetin tam tersi olan şiddet ve militarizm politikalarının zirve yaptığı bir tarihsel süreç yaşıyoruz."
Bilinçli ve sistematik bir konsept uygulandığını öne süren Yüksekdağ, şunları kaydetti:
"Bugünkü siyasi iktidarın yüz karası olacak olaylar, manzaralar ortaya çıkıyor. Bugün Nusaybin'de on günden bu yana 16 cenaze morg da bekletiliyor. Bu nasıl bir zulüm? Siyasi iktidara soru soruyoruz, önerge veriyoruz, baştan itibaren söyledikleri şeyleri tekrar ediyorlar; 'Sivil ölümler yok'. Kendi sorumluluklarının üstünü örtmeye çalışıyorlar."
Ölülerine saygı beklediklerini anlatan Yüksekdağ, sözlerine şöyle devam etti:
"Siyasi anlayış erozyona uğrayınca, hiçbir şey kalmıyor. Tarihte toplumsal yapıyı dönüştüren hareketler cenazelere yapılan işkenceler üzerine doğmuştur. Antik Yunan'dan, Orta Doğu tarihine kadar bütün toplumsal hareketlerde bir kırılma noktası olmuştur. İnsanlar cenazelerine sahip çıkmak için kendilerini ortaya koymuşlardır."
Yüksekdağ, Demokratik Toplum Kongresinde siyasi çözüm deklarasyonu açıkladıklarını vurgulayarak "Deklarasyon daha açıklanmadan, hepimizin üzerine linç saldırısı başladı. Çünkü kurduğumuz cümlenin içinde çözüm geçiyor. Bu siyasi iktidar karşısında içinde çözüm geçen, siyaset geçen cümle kurduğunda, doğrudan saldırıların hedefi haline geliyorsun. Geçtiğimiz hafta ilan ettiğimiz siyasal, demokratik çözüm deklarasyonu, Türkiye'de konuşabilmenin önünü açma; silahların değil, siyasetin konuşabilmesinin sağlayabilmek için ortaya koyduğumuz iradedir. Halkların Demokratik Partisi'nin üstlendiği görev işte bunu yapmaktır. Çözüm perspektifi koymaktır" diye konuştu.
Yüksekdağ, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun HDP ile olan randevusuna değinerek şunları söyledi: "Sudan bahaneler olmadı çaydan, çöpten bahaneler. Çaydan, sudan bahanelerle görüşmeyi ortadan kaldırdılar. Tam bir siyasi ciddiyetsizlik ve aymazlık örneği. Çaydan, sudan bahanelerle, çerden çöpten bahanelerle partili arkadaşlarımızı hedef haline getirerek kendi sorumsuzluğunuza bahane üretmeyeceksiniz. Açıklanmayan gerçek gerekçeyi söyleyeyim. Çünkü başbakanın, hükümetin bir görüşme yapacak kadar siyasi iradesi kalmamıştır." - ANKARA
Son Dakika › Politika › Hdp Grup Toplantısı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?