Hemşireler Günü "Büyük Türkiye Buluşması"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Başbakanınız olarak değil, bir kardeşiniz olarak söylüyorum, sizin verdiğiniz hizmetin bedeli olmaz. Bunu bir defa biliniz, verdiğiniz hizmet bu kadar önemli, değerli. Sizinki bir aşktır çünkü bu iş öyle kolay kolay yapılmaz. Ama bir sevdanız olunca yapılır" dedi.

Başbakan Erdoğan, ATO'da düzenlenen Sağlık-Sen Hemşireler Günü "Büyük Türkiye Buluşması" programına katıldı.

Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, Dünya Hemşireler Günü'nde Ankara'ya gelen ebe ve hemşirelerle birlikte olmaktan büyük bir memnuniyet duyduğunu ifade etti. Organizasyonu yapanlara da teşekkür eden Erdoğan, 12 Mayıs'ta kutlanan Dünya Hemşireler Günü'nün başta hemşire ve ebeler olmak üzere sağlık sektörüne hayırlar getirmesini diledi.

Görevi başındaki ebe ve hemşirelere de selamlarını ileten Başbakan Erdoğan, "İnsan hayatı için hayat kurtarmak için hastalıklara şifa bulmak için mücadele eden her kim varsa bilinmelidir ki o kişi kutsal bir görevi ifa ediyor. Onun için sizlerin yeri, konumu çok farklı. Sizler sadece birikiminizle, eğitiminizle, becerilerinizle değil, insanlara açtığınız gönlünüzle yüzlerinizdeki o tebessümle kutsal bir görevi, insana ait en güzel mesleği icra ediyorsunuz. Ne büyük zorluklar yaşadığınızı çok iyi biliyoruz. Ulaşılmazlara ulaştığınızı, uzak demeden, ücra demeden ihtiyacı olanlara nasıl el uzattığınızı çok iyi biliyoruz" dedi.

-"Sizler umudun adısınız"

Ebe ve hemşirelerin görevlerini yaparken ne tür zorluklara katlandıklarını ve nasıl fedakarlıklarda bulunduklarını da gayet iyi bildiklerini dile getiren Erdoğan, "Bütün zorluklara rağmen, bütün o çilelere rağmen insanların en güzel anlarına tanıklık ettiğinizi de biliyoruz. Kötü anları bir tarafa bırakalım. Bebekler dünyaya geldiğinde belki annelerinden önce sizleri görüyor, ameliyattan dünyaya yeniden gelmiş gibi uyanan hastalar önce sizleri görüyor, en zor anlarında bir şefkat eli bekleyen yaralılar önce sizleri görüyor. Sizin adınız ne biliyor musunuz? Sizler umudun adısınız. İşte onun için her birinizden tek tek 'Allah razı olsun' diyorum. Her birinize tek tek teşekkür ediyor, 'iyiki varsınız 'diyorum" ifadelerini kullandı.

-"İyi şartlarda çalışmanızı temin edecek adımları atmaya devam edeceğiz"

Hemşirelik mesleğinin kendine özgü kanunu bulunan bir meslek olduğunu anımsatan Başbakan Erdoğan, kendilerinin 2007 yılında bu kanunu incelediklerini, lisansüstü eğitim alan hemşirelere uzman hemşirelik yolunu açtıklarını, cinsiyet ayrımını kaldırarak erkeklerin de hemşire olabilmesini sağladıklarını söyledi. 2010 yılında Hemşirelik Yönetmeliğini yayımladıklarını anlatan Erdoğan, böylece hemşirelerin görev, yetki ve sorumluluklarının daha net bir şekilde belirlenmesini sağladıklarını belirterek, "İnşallah önümüzdeki dönemde bu konudaki çalışmalarımızı sürdürecek, sizlerin daha iyi şartlarda çalışmanızı temin edecek adımları atmaya devam edeceğiz" diye konuştu.

Erdoğan, iki yıllık önlisans eğitiminden sonra eğitim süresini 4 yıla tamamlayanlarla ilgili bir sıkıntının gündeme getirildiğini anımsatan Başbakan Erdoğan, "Ben şu anda bakanıma talimatı veriyorum, bakanımın ve bizim görevimiz olacak. İnşallah bununla ilgili yasal değişiklik neyse bunu süratle yaparak bunun önünü inşallah açacağız ve bunun zaten mantığı yok, bunu tamamlamak suretiyle de bu kardeşlerimizin 4 yıla tamamlamasını inşallah sağlayacağız" dedi.

Çok yakın bir zamana kadar Türkiye'nin sağlık sistemi ve sağlık sektörünün içler acısı bir durumda olduğunu herkesin bildiğini anlatan Erdoğan, çocukluğunda rahmetli annesinin çektiği çileleri hatırlattı. Annesinin hastanede beklememek için kendisini sabah erken saatlerde sıra alması için SSK Okmeydanı Hastanesine gönderdiğini aktaran Erdoğan, sabah saatlerinde sıraya girdiğini ve daha sonra annesinin gelerek muayene olduğunu anlattı.

-"İstanbul'da telefonla rehine kurtardığım günleri hatırlıyorum"

Başbakan Erdoğan, "Bugünleri yaşadık. Bakın oralardan nereye geldik artık elektronik sistemlere geldik. Nerede muayene olacaksın, nasıl muayene olacaksın. Sonra hele hele ne günler ya Rabbim, bir röntgen için 7 ay sonraya gün verirlerdi, 6 ay sonraya gün verirlerdi. Bu Afrika ülkelerinde bile yok, biz bu günleri yaşadık bu ülkede. Ama şu anda hamdolsun bunların hepsi tarih oldu geride kaldı. Hastaneye gitmek, sağlık hizmeti almak insanımız için adeta bir çileydi. Rehin, rehine bunları yaşadı bu ülke. Çok dostlarımız hastanelerde rehin alınırdı ve biz onları kurtarmak için devreye girerdik. Belediye başkanlığımda bile İstanbul'da telefonla rehine kurtardığım günleri hatırlıyorum. Bu ülkede bunları yaşadık" dedi

Türkiye'de yıllarca hastane kapılarındaki dram ve trajedilerin ekranlara taşındığını ve manşetlerde yürek parçalayıcı öyküler görüldüğünü anlatan Erdoğan, "Allah'a çok şükür ki bizler bu tabloyu değiştirdik. Gelince ilk işlerimden bir tanesi şu oldu, hangi hastanede bir rehin, rehine haberi alırım oradaki başhekim kusura bakmasın, hadi güle güle. Olamaz" ifadesini kullandı.

-"Sizin verdiğiniz hizmetin bedeli olmaz"

Kanuni Sultan Süleyman'ın "Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi" sözünü anımsatan Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü.

"Düşünebiliyor musunuz, Devlet-i Ali Osmaniyye, o kadar güçlü bir devlet ve o güçlü bir devletin bedeli ne, bir nefes sıhhat. Sağlıklı bir nefes ondan daha değerli bu kadar önemli bu iş. Bu hiçbir şeyle değişilmez. Onun için değerli kardeşlerim, öyle bir adım atalım ki dedik, bu ülkede inşallah bunların önünü açalım. Şunu çok açık, net, bir Başbakanınız olarak değil, bir kardeşiniz olarak söylüyorum, sizin verdiğiniz hizmetin bedeli olmaz. Bunu bir defa biliniz, verdiğiniz hizmet bu kadar önemli, değerli. Sizinki bir aşktır çünkü bu iş öyle kolay kolay yapılmaz. Ama bir sevdanız olunca yapılır. İşte az önce ekranda onu da gördük. Ben burada, onu da görüyorum kardeşimin halini. Biliyorum ki onun da bu işte farklı bir heyecanı, farklı bir aşkı var."

- Ankara