TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Ortadoğu'da yaşananlara bakıldığında Cumhuriyet ve demokrasinin Türkiye için ne kadar önemli, ne kadar hayati bir kazanım olduğunun herkesin farkında olması gerektiğini söyledi.
Çiçek, İstanbul Sanayi Odası'nın (İSO) "2023 Vizyonu Bağlamında Yeni Anayasa Arayışları ve Sanayimizin Gelecek Perspektifi" konulu Ağustos ayı Meclis Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin son yüzyılda ülke olarak birçok kazanımı olduğunu, bunların başında bağımsızlığın geldiğini söyledi.
Türkiye'yi bugünlere getiren, bağımsızlık mücadelesini sürdürenleri rahmetle anan Çiçek, bunun her vesile ile anılması, kavranması, çocuklara ve gençlere çok iyi anlatılması gerektiğini dile getirdi.
Türkiye'nin ülke olarak ikinci kazanımının Cumhuriyet olduğunu vurgulayan Çiçek, istiklal mücadelesi sonunda en önemli kazanımın bu olduğunu dile getirdi.
Üçüncü kazanımın ise demokrasi olduğunu aktaran Çiçek, Ortadoğu'da yaşananlara bakıldığında Cumhuriyetin ve demokrasinin Türkiye için ne kadar önemli, ne kadar hayati bir kazanım olduğunun herkesin farkında olması gerektiğini ifade etti.
Çiçek, "Farkında olmalıyız ki; baba mirası yer gibi bu devletimizi harcamayalım, tüketmeyelim, bunların üzerine büyük bir titizlikle, büyük bir hassasiyetle duralım" diye konuştu.
2023 vizyonunun Türkiye açısından önemli olduğuna işaret eden Çiçek, sözlerine şöyle devam etti:
"Ama yaşadığımız dünyada bizimle rakip, yarıştığımız ülkeler açısından bakarsak, 2023 vizyonu bize yetmez. O ülkelerden bazıları 2050 vizyonu oluşturdu. Yani bizden önde olan bazı ülkeler var ki, onların 2050 yılı hedefleri var. 2050'ye gelindiğinde dünya nerede olacak? Dünyada üretim kaynakları, milli gelir, nüfus ve birçok faktörün hesabını yaparak politikalarını ona göre belirliyorlar. Tercihlerini ona göre yapıyorlar, kararlarını ona göre veriyorlar. Geçmişte verilmiş olan kararlar varsa, onu hesaba katarak baştan gözden geçiriyorlar. Bunu Türkiye ölçekli değerlendirirsek bundan 5 sene evvel, 10 sene evvel Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne (AB) üyeliğine taraftar olanlar, bugün 'Türkiye AB'ye üye olmasın, imtiyazlı ortak olsun, biraz madenin kenarında otursun' demeye getiren bir kısım politikalarını belirtiyorlarsa, bu kişisel bir arzu, kişisel bir sempati, antipatiye bağlı değil; 2050 vizyonu ile alakalıdır. Onun için Türkiye'nin daha çok yapacağı iş var. Kat edeceği çok mesafe var."
"Demokrasi durağan, statik bir kavram değil"
TBMM Başkanı Çiçek, Cumhuriyet ile demokrasinin herkes için önemli bir kazanım olduğunu ve bunun farkında olunması gerektiğini, ama standartlarının da her geçen gün yükseltilmesi gerektiğini söyledi.
Demokrasinin durağan, statik bir kavram olmadığını vurgulayan Çiçek, dünyanın dün temsili demokrasiden bugün katılımcı demokrasi noktasına önemli bir merhale kat ettiğini kaydetti.
Demokrasi denildiğinde en önemli hususun anayasa olduğunu aktaran Çiçek, "Türkiye'de demokratik standartları yükselteceksek ve 2023 hedefi ile bağlantılı olarak Türkiye'de devletin yeniden yapılanmasına, devletin erkleri arasındaki ilişkileri belli bir dengeye oturtup, etkin, verimli ve şeffaf bir devlet yapısı ve işleyişi kuracaksak, temel hak ve özgürlükler açısından çağdaş dünyanın gerisinde kalmayıp, o değerlere paralel bir hak ve özgürlükler düzenleyip kuracaksak, devlet vatandaş ilişkilerini sil baştan ele alacaksak bu ülkenin önceliklerini, felsefesini, yeni baştan düzenleyeceksek, dizayn edeceksek, yeni bir anayasaya ihtiyaç var" dedi.
Bunun işin teorik kısmı olduğuna dikkati çeken Çiçek, bir de pratik kısmı olduğunu vurguladı. Neden yeni bir anayasaya ihtiyaç olduğunun son anayasa yürürlüğe girdikten itibaren tartışılan bir konu olduğunu belirten Çiçek, "Dünyada hiçbir anayasa yoktur ki bu kadar tartışılır olmasın" ifadelerini kullandı.
1982 Anayasası'nın 7 Kasım 1982'de yürürlüğe girdiğini anımsatan Çiçek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Daha yapılırken, bu anayasanın yapılış tarzını Türkiye Barolar Birliği 'antidemokratik yol ve yöntemlerle bu anayasa yapılamaz' diye o zaman yapılış tarzına itiraz etti. Yapılıp yürürlüğe girdikten sonra da 'Bu anayasa değişmelidir' tarzındaki talepler her kesimden gelmeye başladı. ve bugün geldiğimiz noktada belli bir kesimin, belli bir zümrenin, belli bir meslek grubunun değil; toplumun hemen her kesiminin, her meslek grubunun talep ettiği ve mutlaka yeni bir anayasanın yapılması gerektiği noktasında, mecburiyet noktasına geldiğimiz bir durumla karşı karşıyayız."
- İstanbul
Son Dakika › Politika › İso Ağustos Ayı Meclis Toplantısı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?