"Karamsar bir ortamda olduğunuzu biliyorum ama hiç kimse umutsuzluğa katılmasın" diyen Kılıçdaroğlu, pazar günü 6 siyasi partinin lideri olarak bir araya geldiklerini hatırlatarak Siyasi Ahlak Yasası'nı çıkaracaklarını ve siyaseti kirlilikten arındıracaklarını, Merkez Bankası bağımsızlığının teminat altına alınacağını ve bu konularda komisyonların oluşturulduğunu söyledi.
Kılıçdaroğlu, görüşmede belirlenecek cumhurbaşkanı adayının niteliklerinin de kamuoyuna deklare edildiğini söyledi.
Dün açıklanan Gezi Davası kararına değinen CHP lideri, "Kurgulanmış mahkemelerden adalet çıkmaz" dedi.
Mahkemeden görev alan hakimlerin bir kısmının önceden bu kararı verdiklerini ve bu kararı kendi özgür iradeleri ile vermediklerini savunan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
Talimatla aldıkları kararların altına imza atıyorlar. Bu tür mahkemelerle yeni karşılaşmıyoruz. Demokrasi tarihimizde bu tür mahkemeleri çok gördük. Bu ülkenin genelkurmay başkanının bile kurgulanmış mahkemelerle hapse atıldığını da gördük. Gezi nedir? Özgürlüğü haykıran gençlerin sesidir. Baskıya isyandır Gezi aslında. Kendi ülkemizde özgürce yaşamak istiyoruz' diyor, 'Doğayı koruyalım' diyor gençler
Daha önce iki kez beraat eden Osman Kavala'nın ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum edilmesine tepki gösteren CHP lideri, "Dünyada böyle bir örnek yok. Böyle bir garabet yok. Ama bizim ülkemizde olmuştur. Çünkü yargı bağımsız değil" dedi.
Diğer sanıkların da tutuklanarak hapse gönderildiklerini hatırlatan ve Gezi Davası'nda tutuklanan Tayfun Kahraman'ın kızı Vera ile vedalaşma anından bahseden Kılıçdaroğlu, "Vera'yı unutmayın. Vera babası hapse giderken kucaklaştı ve öptü. Bizim hepimizin Vera'ya bir sözümüz var. Biz, sevgili Vera'yı babasıyla tekrar kucaklaştıracağız" diye konuştu.
İktidar için "beşli çetelerin iktidarı" ifadesini kullanan Kemal Kılıçdaroğlu, "Ben devletin nasıl soyulduğunu şöyle ifade edeyim. Bugün yazdığım konuşmayı bir tarafa bıraktım, farklı bir konuşma ile karşınızda olacağım. Karanlığa mahkum edilen milyonların sesini dile getirmek istiyorum" diyerek şöyle konuştu:
"Gerçekten çok öfkeliyim. Evlatların karanlığa mahkum edildiği bir Türkiye'yi asla istemiyorum. Her çocuğun aydınlık bir ortamda başını yastığa koyduğu bir Türkiye istiyorum. Karanlığa mahkum edilen çocuklarımız dolayısıyla öfkeliyim. Ve seslenmek istiyorum; Ey Saray, sesimi duyuyor musun? Hiç kimse olarak gördüklerinin, karanlık, ışıksız evlerinden sesleniyorum sana. Yoksulların biriken öfkesini görüyor musun? Evsiz, yurtsuz, elektriksiz, aç bıraktığın bebeklerin ağladığını duyuyor musun? Ben o bebeklerin ağlamalarından gece uyuyamıyorum. Karanlıkta onları düşünüyorum. Sonra o karanlıkta, senin beşli çetelerini de düşünüyorum ve yumruklarımı sıkıyorum. 'Bunlar engerekler ve çıyanlardır. Bunlar aşımıza, ekmeğimize göz koyanlardır' diyor Ahmed Arif. Dünya kötülük yapanların yüzünden değil, kötülüğe seyirci kalıp hiçbir şey yapmayanlar yüzünden bu hale geldi. Cesaret yoksa, zafer yoktur. Bütün yol arkadaşlarıma sesleniyorum; size de bir çift lafım var. Bu engerek ve çıyanlarla çatışma ne kadar sert olursa, zafer de o kadar yakın ve görkemli olacaktır. Ne pahasına olursa olsun yürüyeceğiz. Bu milleti çetelere boyun eğdirmeyeceğiz. Ben o yoksulluğa mahkum edilen çocuklar için mücadele edeceğim. Ya bana katılın, ya şimdi, şu anda yolumdan çekilin. Açık ve net söylüyorum."
Son Dakika › Politika › Kılıçdaroğlu'ndan Gezi kararlarına Ahmed Arif'le tepki: Bunlar engerekler ve çıyanlardır, bunlar aşımıza ekmeğimize göz koyanlardır - Son Dakika
Yorumlar (2)