MHP Genel Başkan Yardımcısı Karakaya Açıklaması

MHP Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Karakaya, YÖK Başkanlığına sundukları raporda, Türkiye'nin güvenlik ve bekasını temin ve takviye etmenin, devletin en temel görevi olduğuna, bu maksatla gerekli ve aciliyeti olan yasal ile idari tasarrufların süratle alınmasının kaçınılmazlığına vurgu yaptıklarını bildirdi.

Karakaya, Mecliste, partisinin Antalya Milletvekili Ahmet Selim Yurdakul, Erzurum Milletvekili Kamil Aydın ve Osmaniye Milletvekili Ruhi Ersoy ile birlikte düzenlediği basın toplantısında, MHP'nin akademisyen kökenli milletvekilleri olarak YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç ile dün bir araya geldiklerini ve görüş alışverişinde bulunduklarını belirtti.

15 Temmuz'daki darbe girişiminin ardından FETÖ terör örgütü ile yapılan mücadele kapsamında, yaklaşık 65 bin öğrencisi olan 15 üniversitenin kapatıldığına dikkati çeken Karakaya, devlet ve vakıf üniversitelerinde görev yapan ve çoğunluğu akademik personel olan 7 bin civarında kişi hakkında işlem başlatıldığını, bunların önemli bir kısmının da açığa alındığını vurguladı.

Karakaya, Saraç ile gerçekleştirdikleri toplantıda, kapatılan üniversitelerdeki öğrenciler ile açığa alınan öğretim üyeleriyle ilgili görüş ve önerilerini paylaştıklarını aktardı. Karakaya, "MHP heyeti olarak, sorunların çözümüne ilişkin çerçeve önerisi olarak adlandırdığımız bir raporu da kendilerine takdim ettik. Bu raporda, Türkiye'nin güvenlik ve bekasını temin ve takviye etmek, öncelikle devletin en temel görevi olduğuna, bu maksatla gerekli ve aciliyeti olan yasal ve idari tasarrufların sırasıyla ve süratle alınmasının kaçınılmazlığına, ertelenemeyeceğine vurgu yaptık." dedi.

Raporda yer verdikleri görüşlerini sıralayan Karakaya, başta YÖK Başkanı Saraç olmak üzere, kurumun, sorunların çözümü için gayret sarfettiği, en az mağduriyetle sorunu çözmeye çalıştığı ve önerilere açık olduğu yönünde izlenim edindiklerine değindi.

İstihbaratta yeni yapılanma konusundaki görüşleri sorulan Karakaya, 15 Temmuz darbe girişiminin, Türkiye'de istihbarat zaafının olduğunu çok açık bir şekilde ortaya koyduğunu dile getirdi. Karakaya, "Bizim genel olarak yaklaşımımız, özellikle yapısal değişiklikler konusunda çok aceleci olunmaması yönünde." yanıtını verdi.