TBMM'de Basın Toplantıları

BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez'in geçen cuma günü Diyarbakır'da üniversite camisinde siyasi bir hutbe verdiğini iddia ederek, "Bir daha bölgede bu tip bir konuşma yaparsa yerinde cevabını alacaktır" dedi.

Tan, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Mehmet Görmez'in geçen cuma günü Diyarbakır'da Dicle Üniversitesi kampüsü içindeki camide cuma hutbesi okuduğunu söyledi.

Dünya tarihi boyunca en tehlikeli işin, dinin siyasete alet edilmesi olduğunu belirten Tan, "Laikler bu cümleyi çok severler. Ben laik değilim ancak dinin, özünden koparılarak siyasete alet edilmesi Yahudilikte de Hristiyanlıkta da Müslümanlıkla da felaket olmuştur" dedi.

Tan, Mehmet Görmez'in cuma hutbesinde "kardeşlik hukukunun esas olduğunu söylediğini ama bu hukuku anlatmadığını, alt kimlikleri öne sürmenin doğru olmadığını" söylediğini anlatarak, "Siyasi bir hutbe vermiştir, yanlış yapmıştır. Ben de oradaydım ama nezaketen bir şey demedim. Buradan uyarıyorum; bir daha bölgede bu tip bir konuşma yaparsa yerinde cevabını alacaktır" diye konuştu.

-BDP'li Baluken:

-"Cezaevlerinde her an yaşamını yitirebilecek

30'un üzerinde kişi kalıyor"

TBMM (AA) - 09.04.2012 - BDP Bingöl Milletvekili İdris Baluken, cezaevlerinde her an yaşamını yitirebilecek 30'un üzerinde kişinin kaldığını söyledi.

Baluken, düzenlediği basın toplantısında, Mahmut Karataş adlı mahkumun 3 Nisan'da Bingöl M Tipi Cezaevi'nde yaşamını yitirdiğini anlattı. Karataş'ın uzun süredir şeker hastası olduğunu, son bir yılda diyabet hastalığının etkisiyle görme yetisini kaybettiğini belirten Baluken, "Karataş yatağa bağımlı idi. Son bir yılda hastalığından dolayı bütün kişisel ihtiyaçlarını arkadaşları karşılıyordu" dedi.

İdris Baluken, cezaevlerinde her an yaşamını yitirebilecek 30'un üzerinde kişinin kaldığını savunarak, "Bir kişinin cezaevinde yaşamını yitirmesi hem iç hukuk hem de uluslararası hukuk açısından suçtur. Umarım bu son can kaybı olur. Bu konulara siyasi pencereden değil, ahlaki pencereden bakılmalıdır" dedi.

- AK Parti'li Bal:

-"Etnik milliyetçilik ülkemiz için tehlikelidir"

TBMM (AA) - 09.04.2012 - AK Parti Kütahya Milletvekili İdris Bal, Türk milletinin biyolojik geni olmadığını, kültür geni bulunduğunu belirterek,

"Kültür genimizi ortaya çıkarmamız lazım. İçi boşalan kimlikten dolayı, bazı Kürt kökenli kardeşlerimiz ortak kimlikle ilgili sıkıntılara düştü, farklı anlayışlar içerisine girdi" dedi.

Bal, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, "PKK ve Kürt sorunu nasıl çözülür-" başlıklı raporunu açıkladı.

"Kurt, puslu havayı sever. Yani kaostan nemalanan kesimler terörü destekleyegelmiştir" diyen Bal, "Eğer siz darbe yapacaksanız güllük gülistanlık bir ortamda bunu yapamazsınız. Geçmişte Alevi-Sünni kavgalarıyla bu yapılmıştı, bugün elde PKK var. Bugün kaosu hazırlayacak taşeron olarak PKK'yı görüyorlar" diye konuştu.

İnsanların kendilerini güvende hissetmediği zamanlarda terörün istediğini yapacağını, bu yüzden önce güvenliğin sağlanması gerektiğine işaret eden Bal, şöyle konuştu:

"Bu milletin biyolojik geni yoktur, kültür geni vardır. Kültür genimizi ortaya çıkarmamız lazım. Ortak inançlar, tarih ve idealler anlamında bazı sıkıntılar yaşadık, hatalar yapıldı. İçi boşalan kimlikten dolayı, bazı Kürt kökenli kardeşlerimiz ortak kimlikle ilgili sıkıntılara düştü, farklı anlayışlar içerisine girdi. Etnik milliyetçilik ülkemiz için tehlikelidir. ister Türk diyelim, ister Anadolu'lu diyelim ister Osmanlı diyelim, milletin biyolojik geni yoktur. Babası Arnavut olan Mehmet Akif, İstiklal Marşı'mızı yazmıştır. Etnik milliyetçilik yapılmaz ülkemizde. Hangisi olursa olsun, bu büyük ihanettir, büyük yanlıştır. 'Türkiye Türk'lerden ve Kürt'lerden oluşur' lafı da yanlıştır. Başkaları da vardır ülkemizde."

-CHP'li Türmen:

-"Vicdani ret askerlikten kaçma bahanesi değil"

TBMM (AA) - 09.04.2012 - CHP İzmir Milletvekili Rıza Türmen, vicdani reddin askerlikten kaçma bahanesi olmadığını belirterek, "Türkiye'nin vicdani reddi kabul etmesi gerekiyor" dedi.

Türmen, BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan ve Vicdani Ret Hakkı Çağırıcıları ile düzenlediği basın toplantısında, vicdani reddin askerlikten kaçma bahanesi olmadığını söyledi.

"Vicdani reddin kabul edilmesi için; önce inanç olması, bunun zorunlu askerlikle çelişmesi, bu çelişkinin başka türlü üstesinden gelinememesi ve devletin vicdani ret yerine başka bir kamu hizmeti göstermesi lazım" diyen Türmen, bu şartlar oluştuğu zaman vicdani reddin devlet tarafından kabul edilebileceğini savundu.

BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan ise Türkiye'nin bu konuda yükümlülüğü olduğunu belirterek, "Yeni Anayasa süreci şanstır. Bizim bu konuda tekliflerimiz vardır" dedi.

Kaplan, bir soru üzerine, "Ülkede 2 milyon silahlı var, yani 37 kişiden 1'i silahlı. 30 yıldır neyi çözdü bu- Demek ki farklı yöntem aramamız gerekiyor. Silahların dışında fikirleri de konuşmak, diyalog, uzlaşma zamanıdır" diye konuştu. Kaplan, vicdani reddin anayasaya girmemesi durumunda kadınlara da zorunlu askerlik gelebileceğini iddia etti.

Türkiye İnsan Hakları Vakfı temsilcisi Coşkun Üsterci, Anayasa Uzlaşma Komisyonu toplantısında, vicdani reddin, uluslararası belgelere dayanarak neden anayasal güvence altına alınması gerektiğini anlattıklarını söyledi.

Şendoğan Yazıcı da hazırlanan basın bildirisini okudu.

- TBMM