TBMM Genel Kurulu'nda Türkiye Cumhuriyeti ile Avrupa Birliği Arasında İzinsiz İkamet Eden Kişilerin Geri Kabulüne İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı'nın görüşmelerine başlandı.
CHP Adana Milletvekili Faruk Loğoğlu, tasarıya ilişkin yaptığı konuşmada, Geri Kabul Anlaşmasının içeriğinden bahsederek, anlaşmayı eleştirdi ve Türkiye'nin ulusal çıkarlarına aykırı olduğunu savundu.
İktidarın, anlaşma konusunda yanıltıcı bilgi ile bir algı yaratmaya çalıştığını savunan Loğoğlu, AB'ye tam üyelik sürecinde 24. faslın standart bir gereği olduğunun ileri sürüldüğünü ve Türkiye'nin imzalamaktan başka seçeneği olmadığı izleniminin verildiğini söyledi.
"Hükümet üyelerinin büyük bir zafer edasıyla halkımızı inandırmaya çalıştıkları vize muafiyeti müjdesi maalesef doğru değildir. Bir aldatmacadan ibarettir" diyen Loğoğlu, anlaşmada böyle bir hüküm bulunmadığını, zira AB tarafından belirlenen koşullara bağlı olarak en erken 3,5 yıl sonra o tarihte karşı tarafın yapacağı son değerlendirmenin olumlu olması halinde vize serbestisinin hayata geçeceğini söyledi. Loğoğlu, "AB'nin çıkarları bakımından sonu belli, bizim kazanımlarımız açısından ise sonu belirsiz olan bir süreçten bahsediyoruz" dedi.
Geri Kabul Anlaşmasının AB ülkelerinde doğmuş olanlar da dahil olmak üzere düzensiz konumda olan Türk vatandaşları ile düzenli konumlarını muhafaza edemeyen Türk vatandaşlarını da kapsadığına işaret ederek, Avrupa'da yaşayan yasal ikamet sahibi Türk vatandaşlarının bu konumlarını çeşitli gerekçelerle kaybettikleri takdirde geri kabul anlaşması kapsamına gireceklerini ve sınırdışı edileceklerini söyledi.
-" (Vize kolaylığı sağladık) propagandası ile kamuoyumuz aldatılmaktadır"
Loğoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Geri Kabul Anlaşması ile vize konuları arasında hukuki bir bağlantı yoktur. Karşı tarafın dayatmasını Adalet ve Kalkınma Partisi itirazsız kabul etmiştir. Beceriksiz ve başarısız bir müzakere süreci sonucunda imzalanan ve Türkiye'nin hak ve çıkarlarını çiğneyen söz konusu anlaşma üzerinden (vize kolaylığı sağladık) propagandası yapılmakta ve kamuoyumuz aldatılmaktadır. Geri Kabul Anlaşaması Türkiye'ye toplumsal, ekonomik ve güvenlik bağlamında ağır yükümlülükler getirmektedir. Türkiye sayıları giderek artacak yasadışı göçmenlerin barındığı ve uzun süreler kalacağı bir ülke haline gelecektir. Buna karşılık vize kolaylığı en erken 3,5 yıl sonra elde edilecektir. O da farklı koşullara ve AB tarafının yapacağı değerlendirme ve karara bağlı olacaktır."
Geri kabul anlaşmasını bu haliyle imzalamanın Türkiye'nin uluslararası platformlardaki itibarını da zedeleyeceğini ileri süren Loğoğlu, "Böyle bir anlaşmanın imzalanmasına karşı değiliz, imzalansın. Ancak mevcut haliyle böyle bir anlaşma yetersizdir, dengesizdir, çıkarlarımızı korumamaktadır. CHP vize muafiyetinin 3, 4 yıl sonra değil şimdi başlamasını istemektedir. Dolayısıyla çağrımız; bu anlaşmayı geri çekin. Eksikliklerini gidermek için AB ile masaya yeniden oturun ve yeniden müzakere edin, biz de size yardımcı olalım. ve bu konuyu ulusal çıkarlarımız doğrultusunda tekrar değerlendirelim. Bunu yapmadığınız takdirde tarihi bir hataya imza atmış, ulusal çıkarlarımızın zarar görmesine ortak olmuş ve hizmet etmiş olacaksınız" diye konuştu.
-"Anlaşmada çıkar dengesi söz konusu değil"
MHP Antalya Milletvekili Tunca Toskay da dünyada yasadışı göçmen sayısının hızla arttığına dikkati çekti.
Yasadışı göçmenlerin AB ülkelerinde ciddi bir sorun olduğuna işaret eden Toskay, "Bu anlaşmanın özeti şudur, AB Türkiye'ye şunu söylüyor; 'Türkiye üzerinden üye ülkelere yasadışı girmiş olan göçmenleri ben size iade edeceğim. Sorun çıkarmadan bunların hepsini alırsan, senin vatandaşlarına sınırlı, üç ay süre ile vize muafiyeti vermeyi de değerlendireceğim.' Bu anlaşmada eğer uluslararası anlaşma olarak çıkarların dengeli olarak korunduğunu söylemek istiyorsanız, kusura bakmayın bunu bizim kabul etmemiz mümkün değil. Böyle bir anlaşmada çıkar dengesi söz konusu değil" değerlendirmesinde bulundu.
Bu anlaşmanın uygulamaya girmesinin ardından Türkiye'ye ne kadar yasadışı göçmen geleceğine ilişkin öngörüleri, ilgili birimlere sorduğunu ancak yanıt alamadığını aktaran Toskay, Türkiye'nin çok büyük bir risk ile karşı karşıya olduğunu savundu. Toskay, "Bu anlaşmanın şu anda, burada onaylanması Türkiye'nin milli çıkarlarına aykırıdır" dedi.
İktidarın AB karşısında böyle bir anlaşmayı kabul etmesinin anlaşılır bir durum olmadığını da ifade eden Toskay, "Bu iktidar içeride ve dışarıda zayıfladı. Dışarıda kim bastırırsa dediğini kabul etme aşamasına geldi. Maliyeti de Türkiye Cumhuriyeti Devletine ödetecek" şeklinde konuştu.
-"İnsan hakları ve insan onuru ile bağdaşmamaktadır"
HDP Mardin Milletvekili Erol Dora ise anlaşmayı eleştirerek, şunları söyledi:
"Türkiye'nin vatandaşları lehine vize serbestisi çabasında bulunurken, bunun karşılığında Avrupa'nın sınırlarına ulaşmış ve belki de uluslararası hukuktan kaynaklanan hakların arayışında olan üçüncü ülke vatandaşlarını, onları kaçmış oldukları ülkeye teslim etmeyi taahhüt eden bir geri kabul anlaşmasını aynı masada konuşması kanaatimizce etik değildir. Bu ister istemez bir hizmet ve mal değiş tokuşu olarak da algılanabilecektir. Meselenin bu şekilde ve böylesi bir zeminde ele alınması insan hakları ve insan onuru ile bağdaşmamaktadır. Vizesiz serbest dolaşımın sağlanabilmesi için geri kabul anlaşmaları adı altında insan hayatına tehlikeye atan taahhütler altına girmek nitelikli bir dış politika da değildir." - TBMM
Son Dakika › Politika › TBMM Genel Kurulu - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?