
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) Anayasa'da kendisiyle ilgili tanımlanan görevi yaptığını, oradaki görev alanı neyse o görev alanı içerisinde kaldığını'' söyledi.
Polonya'da bulunan Başbakan Erdoğan, Gdansk Üniversitesinde bir konferans verdi ve öğrencilerin sorularını yanıtladı.
Bir öğrencinin ''TSK'nın hükümete olan etkisinin AB'ye girme noktasında azalması gerekir. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?'' sorusu üzerine Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
''TSK, şu anda Anayasa'da kendisiyle ilgili tanımlanan görevi zaten yapmaktadır. Oradaki görev alanı neyse o görev alanı içerisinde kalmaktadır. Ama bunun Türkiye'nin dışında bu şekilde anlatılması ve anlaşılmasını ben anlamakta zorlanıyorum. Birileri eğer Türkiye'ye fatura kesmek istiyorsa, bakıyorsunuz kulağı çok farklı yerlerden zorlanarak gösteriyorlar. Buralardan gitmeye gerek yok. Kestirmeden bunu bize sorsalar, biz cevabını kendilerine veririz. Türkiye'nin böyle bir sorunu yoktur.''
Erdoğan, ' 'Ergenekon'' soruşturmasına ilişkin bir soru üzerine de şunları söyledi:
''Ergenekon süreci yargının başlattığı bir süreçtir. Yargı bu süreci başlatırken tabii yürütmenin başı olan bizlere bir talimat vermektedir. O da şudur; 'Ergenekon' ile ilgili ismi geçenlerin yakalanarak kendilerine teslim edilmesidir. Herhangi bir belge, doküman, bu arada bulunduğu gibi çeşitli mühimmatlar vesaire... Bunlarla ilgili yargının elinde bir çok belgelerin olduğunu gördük. Bunlar güvenlik teşkilatlarımıza bildirilmiştir. Güvenlik teşkilatlarımız da bunun gereğini yaparak, şu ana kadar gerek verilen isimler noktasında gerekse bu tür belirlenen noktalarda araştırmalarını yaparak oralardan elde ettikleri belgeleri, bilgileri, araç gereç, mühimmat, ne aklınıza gelirse bunları yargıya teslim etmiştir. Yapılan iş budur. Bunun hükümete etkisi nedir noktasında sorunuza bir cevap verecek olursam, bu konuda tabii rahatsız olan çevreler hükümetle bunun ilintisini kurmaya çalışmışlar. Çünkü bugüne kadar bu işler ne yazık ki gelen iktidarlar tarafından ya sümen altı edilmiş veyahut da koruma altına alınmıştır. Ama bu hükümet bunları koruma altına alan bir hükümet olmamıştır. Demiştir ki, 'yargısız infaz olmaz' doğrudur, ancak her şeyin ak mı kara mı ortaya çıkabilmesi için de güvenlik güçlerinin yargının istediği bütün bu belgeleri kendilerine teslim etmesi, bu noktada zanlı olarak düşündüğü isimleri götürüp vermek görevi vardır.''
Türkiye'nin AB'ye üyeliğine ilişkin bir soru üzerine de Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:
''Türkiye'nin AB ile her hangi bir ortaklık modeli veya şekli, bir defa böyle bir şeyi düşünmek, tasavvur etmek asla aklımızın ucundan geçmez. Bizim için tek yol vardır, o da üyeliktir. Çünkü müktesebatın içerisinde ne imtiyazlı ortaklık, ne şu ne bu, böyle bir örnek, böyle bir model yok. Bunlar yeni yeni telaffuz edilen yeni yeni kullanılan ortaklık şekilleridir. Yok böyle bir şey. Şu anda da yok. Ama sayın Merkel, imtiyazlı ortaklık diye bir şey ortaya attı. Şimdi bunu savunmanın gayreti içerisinde. Bakın açık konuşuyorum, o da şudur; hiç bir lider bulunduğu konumda kalıcı değildir. Merkel de orada kalıcı değildir. Türkiye 50 senedir zaten bu işi koşturdu durdu. Şimdi bazıları 2013 diyor, bazıları 2014 diyor. Ama Almanya bu 50 sene içerisinde ne liderler değiştirdi. Kimisi geldi Türkiye'nin AB'ye girmesini istedi. Sayın Schröder Türkiye'nin AB'ye girmesini istiyordu.''
Erdoğan, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin Türkiye'nin AB'ye üyeliğiyle ilgili tutumunu değerlendirirken, ''Sayın Sarkozy ile bir araya geldiğimiz zaman farklı konuşuyor, ayrıldığımız zaman farklı konuşuyor. Bu da tabii hoş değil'' dedi.
Erdoğan, şunları kaydetti:
''AB şunu da diyebilir; 27 ülke, derler ki 'Biz Türkiye'yi almıyoruz'. Ne güzel, biter. Mecbur da değiller. Bunu da söylesinler, ama bunu da söyleyemiyorlar. Niye söyleyemiyorlar? Bunun da cevabı onlarda yok. Ben bunu onlara birçok kez söyledim. Açıklayın, eğer Türkiye'yi istemiyorsanız söyleyin. Nüfusumuzun 71 buçuk milyon olmasından mı rahatsız oluyorsunuz? Bunu söyleyin. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının büyük bir çoğunluğu Müslüman olduğu için mi bizi almıyorsunuz? Bunu söyleyin. Ama bakın, unutmayın, AB ülkelerinin içinde 5 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı var.''
Ermenistan ile ilişkiler konusundaki bir soru üzerine Erdoğan, iki ülke arasında ilişkilerde geçmişle mukayese edilemeyecek olumlu adımların atıldığına işaret ederek, alt düzeyde de üst düzeyde de bu olumlu adımların devam ettiğini belirtti.
Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin her şeyden bağımsız olmadığını, bu ilişkilerin ilintili olduğu bölgeyle ilgili konular bulunduğunu ifade eden Erdoğan, bunların yok farz edilemeyeceğini dile getirdi.
Erdoğan, Türkiye'nin AB üyeliği konusunda Yunanistan'ın yaklaşımının sorulması üzerine, ''Yunanistan'ın bugüne kadar bu konuda yaklaşımının hep olumlu olduğunu'' belirti.
Son Dakika › Politika › 'TSK Görev Alanı İçerisinde Kalmaktadır' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?