Türk-İş Başkanı Ergün Atalay Açıklaması - Son Dakika
Politika

Türk-İş Başkanı Ergün Atalay Açıklaması

Türk-İş Başkanı Ergün Atalay, Soma’da yaşanan maden faciasındaki ölü sayısına ilişkin, “301 tespiti doğru. 3 kere ocağı bir daha taradılar.

23.05.2014 12:25

Türk-İş Başkanı Ergün Atalay, Soma'da yaşanan maden faciasındaki ölü sayısına ilişkin, "301 tespiti doğru. 3 kere ocağı bir daha taradılar. Diyorlar ki Suriyeli var. Hiç kusura bakmayın oradakilerin hepsi Suriyeli. Orada çalışanların hepsi Suriyeli" dedi.

Türk-İş Başkanı Atalay, Manisa'nın Soma ilçesinde meydana gelen maden faciasıyla ilgili bir basın toplantısı düzenledi. Atalay, sendikaların durumla ilgili değerlendirme yapmak zorunda olduğunu belirterek, "Devleti yönetenler diyor ki; 'Bu ocaktan yılda 1,5 milyon ton en fazla 2 milyon ton kömür çıkar' diyor. Bu ocaktan 3,5 milyon ton kömür çıkıyor. Bu ne demek. Bu işçi sağlığı, iş güvenliğini hiçe saymak demek. Bu havalandırmayı hiçe saymak demek. Bu bin 500 tonda 400 kişi çalışırken, 3,5 milyon tonda 700-800 kişi çalışıyor demek. Böyle bir olayda insanların kaçamaması demek. Bu ülkede para kazanma hırsı gözünü bürümüş olan patronlar daha çok nasıl kar ederim, daha çok nasıl kazanırı. Bunu kazanırken işçi güvenliğinden nasıl fedakarlık yaparım. Koruyucu malzemelerden bunlar bedel, bunlar ücretli, bunlardan nasıl fedakarlık yaparım bugüne kadar bunların hesaplarını yaptılar. Özellikle Anayasa Mahkemesi Başkanına buradan bir kere daha seslenmek istiyorum. Her konuyu 3 günde 4 günde gündeme getiriyor. İnsan sağlığını ilgilendiren, işçileri ilgilendiren, sendikaları ilgilendiren bu konuyla ilgili bir an evvel AYM'nin bir karar vermesini dört göle beklemekteyiz. Biran evvel taşeronlaşma denilen bela bu ülkenin gündeminden düşmeli. Ülkeyi yönetenler şuanda ülke gündeminde olan yatağan özelleşmesini durdurmalı. Bir an evvel Cumhurbaşkanlığı Denetleme Kurulu'nun raporunu, sendikalarımızın taslaklarını gündemlerine almalı. Bunlarla ilgili kanunlar çıkarmalı" diye konuştu.

Atalay, Soma faciasının sorumlularının en ağır cezaları almak durumunda olduğunu kaydederek, "Bunlara insan öldürdü, katil muamelesi yapılması lazım. Normal yasalara göre bunların en fazla alacağı ceza 15 sene. 301 tane canın, 432 tane yetimin olduğu bir ortamda 15 sene ceza doğru bir ceza değil. Bu ceza ile ilgili kanun mu çıkartacak Meclis, yasa düzenlemesi mi yapacak bir an evvel bunu gündemlerine almalı, bu yasayla ilgili düzenleme yapılmalı. Bu işin sorumluları kimse ihaleyi veren mi, denetlemeyen mi, patron mu kimse bir an evvel en ağır cezayı almalı. Bununla ilgili kamuoyu rahatlamalı. Bu madenden daha tehlikeli madenlerin olduğu 3 gündür yaptığımız çalışmalardan biliyoruz. Uzmanların bize verdiği bilgi. Bir an evvel bu madenlerin çalışmaları durdurulmalı. Devletin bütün kurumları bu çalışmaları denetlemeli. Bu süre zarfında çalışan arkadaşlarımızın ücretleri devlet tarafından ödenmeli. Ne zaman madenlerimiz güvenli hale gelince ocaklar çalışma başlamalı. Bu sendikaların, Türk-İş'in bizim talebimiz" ifadelerini kullandı.

Gazetecilerin sorularını da cevaplayan Atalay, bir gazetecinin Türk-İş'in oraya daha önce gitmesinin gerekip gerekemediğini, işçilerin sendikaların eksikliklerini, taleplerini iletmediği iddialarını ve bu madenden daha tehlikeli madenlerin hangileri olduğunu sorması üzerine şunları kaydetti:

"Özellikle o bölgede 5-6 tane özel ocağın olduğunu bu özel ocakların çalışma şartlarının buradan daha kötü olduğunu ifade ettiler. Biz maalesef oraya gittiğimiz zaman ilk iki gün madendeki sendikacı arkadaşlarımız ne kadar sağ insan içeriden çıkar. Özellikle kamuoyunun bilmediği çıkan ölen rahmetli arkadaşlarımızın resimleri çekilip, komisyon kuruldu. Oradaki sendikacı arkadaşlarımız ceset tespit etti. Biz ilk 2 gün ocakta kaç kişinin olduğunu ne bakanlık bildi, ne biz bildik. Devletin ocaklarında madene girenlerde maskelerde numara var. Lambalarda numara yok. Maalesef buradaki maske ve lambalarda numara yok. Öyle acı ki 48 saat içeride kaç kişi olduğunu kimse bilmedi. Bu ayıpta herkese yeter. Bizde pay almamız gerekiyorsa bizimde pay almamız lazım. Maalesef ben orasını ilk defa gördüm. Ben 9 aydır Türk-İş Başkanıyım. Görmem gerekiyor muydu? Öyle bir yetişme imkanımız olmadı. Orada bizim şubemiz, temsilcilerimiz ne yaptı, ne etti bende biliyorum. Maden-İş'in yönetimi de biliyor. Biz bununla ilgili öz eleştiriyi, bütün kurullarımız çalışma yapıyor. Burada kimin sorumluluğu varsa herkes bunun hesabını vermek durumunda. Burada patrondan evvel, bakanlıktan evvel, denetimden evvel arkadaşlarımızı öne koyarsak doğru bir iş yapmış olmayız. Bedel ödeyen biziz, can veren biziz, yaralanan biziz. Sendikanın var mı noksanı? Tabi ki dört dörtlük değil bu işler. Bununla ilgili raporları bitirdiler. Biz bunlarla ilgili üzerimize düşeni noksansız yapacağız. Kimin sorumluluğu varsa herkes hesabını verecek. Esas sorumlular bir hesabını versin."

Türk-İş olarak istifa mekanizmasını işletip işletmeyeceklerini ve Bakanların istifa etmelerinin gerekip gerekmediğini ile taşeron yasasına ilişkin sorulan sorulara Atalay, "Taşeron meselesi gündeme gelmesi gerekir. Bir an evvel çıkması gerekir ama bu elimize geçen şekliyle çıkmaması lazım. Biz sendika olarak şubemiz genel merkezimiz oradaki sendikamız temsilcimiz kimin ne sorumluluğu varsa noksansız yerine getireceğiz. Önümüzdeki günlerde ne olacağını yakinen görürsünüz. Bakanlarla ilgili herkes üzerine düşeni yapması lazım" cevabını verdi.

En büyük sorumlunun kim olduğunun sorulması üzerine Atalay, "Bu ihaleyi verenler. Burayı iyi denetlemeyenler" dedi.

Bundan sonrasına ilişkin TÜRK-İş'in ne yapacağının sorulması üzerine Atalay, "44 yerde konuşma yapmış, 2 tane miting yapmışız. Demediğimizi bırakmamışız. 50 bin kişiden Sıhhiye meydanında miting yaptık bütün kanallarda 3 dakika yer aldık. Ben daha ne yapacağım. Yani çatıya mı çıkalım. Meclisin ağırlığı işçi kökenli değil. Tabiri caizse bunlar beyaz Türkler" şeklinde konuştu.

Maden-İş sendikasının ocakta ne yaptığıyla ilgili soruya Atalay, o ocakla ilgili son 2 ayda hiçbir şeyin olmadığını belirterek, yaşanan sıkıntılarla ilgili sendikalar arasında kopukluk olduğunu söyledi. İlk 48 saatte rakamların öğrenilememesi ve rakamların daha fazla olduğu yönündeki iddiaların sorulması üzerine Atalay, "301 tespiti doğru. 3 kere ocağı bir daha taradılar. Diyorlar ki Suriyeli var. Hiç kusura bakmayın oradakilerin hepsi Suriyeli. Orada çalışanların hepsi Suriyeli" dedi. - ANKARA

Kaynak: İHA

Son Dakika Politika Türk-İş Başkanı Ergün Atalay Açıklaması - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement