"Yegane Ülkeyiz"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında konuştu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasında eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın kendisine yönelik sözlerine yanıt verdi. Kendisine 'ulan' diye hitap eden Baykal'a cevap veren Erdoğan, "Benim, senin seviyene inmek gibi bir derdim yok. Zaten, bu siyasette milletim her zaman sana tokadı attı. Milletimin tokadı kalmadı, en sonunda partindeki düne kadar yanında olanlar da tokadı attı. 'Ben siyasette yokum' diyen de, ertesi gün Genel Başkan oldu. O da sana tokat attı" dedi.

Muhalefet partilerinin belli bir alana kısıldığını iddia eden Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:

"Ya bir etnik grubun, ya bir bölgenin vayahut kumsalların partisi oldular. Biz ise her yerin partisi olduk. Büyük olabilmek için kapasite ve tevazu lazım, büyük düşünmek lazım. Bunlar da kapasite var mı ki, büyüyebilsinler? Belli kesimlere hitap edip, belli sorunları görmezden geliyorlar. Katı şablonlara sıkışmış halde durumu idare ediyorlar. CHP, 1940'larda takılıp kaldığı yerden bugünlere hala gelemedi. Kendi iç çekişmelerinden, milletin sorunlarına kulak vermeye fırsat bulamıyorlar. Yaptıkları tek şey, hakaret etmek. Bu hakaretin bedelini de, 12 Haziran'da ödeyecekler. Eski Genel Başkanı, herkesin malumu. Şu anki Genel Başkana, görevi neden devretmek zorunda kaldığı ortada. Ona kalsa devretmeyecekti ama durum oldu. Şimdi, kendisine güç devşirebilmek için, şahsıma 'ulan' diye hakaretler ediyor. Benim, senin seviyene inmek gibi bir derdim yok. Zaten, bu siyasette milletim her zaman sana tokadı attı. Milletimin tokadı kalmadı, en sonunda partindeki düne kadar yanında olanlar da tokadı attı. 'Ben siyasette yokum' diyen de, ertesi gün Genel Başkan oldu. O da sana tokat attı. 1940'larda, tek parti olmanın imtiyazı ile milletin derdine kulak tıkayan CHP, bugün de aynı şekilde devam ediyor"

Muhalefeti 'taklitçilikle' suçlayan Başbakan Erdoğan, "14 Ağustos 2001'de partimizi kurarken 'Herşey Türkiye için' demiştik. Şimdi birileri, bizim bu ifademizi kapacağını zannediyor. Çünkü bunlar mukallittir, taklitçidir. Bunlardan birşey olmaz. O gün nasıl bir umut içindeyseki aynı umudu taşımaya devam ediyoruz. Halkımıza sesleniyorum, bize çıraklık ve kalfalık döneminde nasıl destek verdiyseniz, gelin ustalık dönemimizi de sizlerle beraber inşa edelim" dedi.

"BÖYLE MUHALEFETE CAN KURBAN"

Seçim yarışına gireceği muhalefet partilerini eleştiren Başbakan Erdoğan, "Sekiz yıldır, 'Böyle muhalefete can kurban' diyorum. 12 Haziran seçimlerine, çok bildik ve tanıdık bir rakiple, hayal tüccarlığından medet uman bir CHP ile giriyoruz. Diğer yandan MHP..22 Temmuz'da parlamentoya girme başarısı göstermişken, dört yıl boyunca muhalefet etme görevini yerine getiremedi. 2000 ve 2001 krizlerinin mimarı olan, Türkiye ekonomisini adeta dibe vurduran, bir gecede Türkiye'yi yoksullaştıran MHP, Meclis dışında kaldıktan sonra, 2007 seçimlerinde eline geçen fırsatı heba etmiştir. BDP, nasıl Türkiye'nin doğusuna sıkışıp kaldıysa, MHP de kafatası ölçmekten başka bir işe yaramadı. Bir Türkiye partisi olamadı. Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi'nin karşısında duran bir diğer parti de, BDP oldu. Yüksekova'daki havalimanının temel atma törenine gelmek isteyenler engellemek, yol yapımında müteahhitlerin iş makinalarını yakmak, bu mudur ülkeyi veya insanını sevmek? Tahrik siyasetini bir kez daha, seçim propagandası olarak benimsediler. yapılan, sivil itaatsizlik değil, sivil iradesizliktir" diye konuştu.

"2010 YILINDA EKONOMİK BÜYÜMEDE, AVRUPA'DA İLK SIRADAYIZ?

Konuşmasında, ekonomideki 2010 yılı büyüme rakamları ilgili de bilgi veren Başbakan Erdoğan, Türkiye ekonomisinin, 2010 yılı tamamında 8.9 ile Avrupa ülkeleri arasında ilk sırada yer aldığını, son çeyrekte ise 9.2 ile Çin ve Singapur'dan sonra, dünyada 3. büyüme oranını yakalayan ülke olduğunu söyledi. Göreve geldiklerinde enflasyonun yüzde 30 seviyesinde olduğunu belirten Erdoğan, "Sekiz yıl önce biri çıkıp da enflasyon yüzde 4'e kadar gerileyecek deseydi, hiçkimse buna inanmazdı. Azmettik, bunu başardıık. Milletçe, bu seviyelerin daha da altına ineceğiz" dedi.

BİZ, IRAK'A BAKTIĞINDA PETROL KUYULARINI GÖRENLERDEN DEĞİLİZ"

Irak'a gerçekleştirdiği ziyaretin tarihi olduğunu ifade eden Erdoğan, "Bu ziyaret son derece önemliydi. Bağdat'ta, Başbakan Maliki tarafından karşılandık. Havaalanı çıkışında ellerinde Türk ve Irak bayraklarıyla, coşkulu sloganlar atan Iraklı kardeşlerimizin sevgilerine muhattap olduk. Bundan önceki gidişlerimizde, bunu görmek mümkün değildi. Şu anda ise durum çok daha farklı. Heyecan verici ve duygulu bir tabloydu. Başbakan Maliki ile, Irak'ta tüm taraftaki temsilcilere hitap ettik. Ben, gece geç saatlere kadar, Onlarla tek tek de görüştüm" dedi.

Necef ziyaretinden sonra Erbil'e harket ettiklerini belirten Erdoğan, ziyaretin yurtiçinde veya dışında kimse tarafından farklı şekilde yorumlanmamasını istediğini belirtti. Erdoğan, şöyle konuştu:

"Burada Bölgesel Yönetim Başkanı Sayın Barzani ile birlikte, Erbil'de inşa edilen havalimanı ve terminal binasını hizmete açtık. Sayın Barzani ile gündemdeki konuları ikili olarak görüştük. Şunu özellikle ifade ediyorum; Türkiye hiçbir kompleksi ve çekincesi olmadan, tarihine ve medeniyetine yakışır şekilde, tüm bu coğrafyada her kesimle görüşebilen yegane ülkedir. Her mezheple ve inanç grubuyla, tamamen birlik mesajlarıyla uyarılarımızı muhattaplarımıza iletiyoruz. Irak, bizim için komşudan öte bir ülkedir. Dicle ile Fırat birbirine ne kadar yakınsa, Türkiye ve Irak da öyledir. Irak halkının, kardeşlik içinde geleceği hep birlikte inşa etmesi lazım. Bizim en samimi arzumuz, ziyaretimizi kimse farklı şekillerde yorumlamaya kalkmasın. Biz, Irak'a baktığında petrol kuyularını görenlerden değiliz"

-DAVUTOĞLU, YARIN SURİYE'YE GİDİYOR-

Dün NATO Genel Sekreteri Rasmussen ile görüşen Başbakan Erdoğan, görüşmede Libya'daki durumun detaylı bir şekilde konuşulduğunu belirtti ve "NATO'nun, Libya'da başarılı bir sınav vermek zorunda olduğunu belirrtik. Çünkü Afganistan'da 8 yıldır olmalarına rağmen, gelişmeler beklediğimiz gibi olmadı. Şu anda oradaki NATO güçlerinde yorgunluk var. Herkes çekilmenin hesabını yapıyor. Irak'ta da beklenenler olmadı" dedi.

Libya'dan getirilen yaralıların bugün Çeşme'ye geleceklerini belirten Erdoğan, "Libya'dan vatandaşlarını tahliye etmek isteyenler, Türkiye'den yardım istiyorlar. Yaralılar, bugün Çeşme'ye geliyorlar. Kendilerine tahsis edilen hastanede tedavileri yapılacak. Trablus'da da, Bingazi'de de Türkiye var. Taraflar arasında diyalog kurup çözüm üreten bir Türkiye var. Dışişleri Bakanımız, bugün Bahreyn'de. Yarın Suriye'ye geçecek. Orada da görüşmelerimizi yapacağız. Çünkü arzumuz, Türkiye olarak bölge barışına nasıl katkı sağlayacağımızı bulabilmek" diye konuştu.