Yılmaz, Aa Editör Masasına Konuk Oldu

TBMM Başkanı İsmet Yılmaz, "Şahsi görüşüm, dokunulmazlığın Meclis'le ilgili faaliyetlerle sınırlı olması gerektiğidir. Vatandaşı rahatsız eden veya hukuku ihlal eden bir dokunulmazlık, milletvekiline tanınmamalıdır" dedi.

Yılmaz, Anadolu Ajansı Editör Masası'nda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Rusya'nın Suriye rejiminin yanında yer almasına karşın, Avrupa'nın Suriye konusunda duyarsız kalmasından bahsedilip bahsedilemeyeceği sorusu üzerine Yılmaz, Rusya'nın ve batının bu konuda ayrı düşündüklerini anımsatarak, ABD'nin ve Avrupa ülkelerinin, Suriye'de rejimin meşruiyetini kaybettiğini daha önceden açıkladıklarını dile getirdi.

Yılmaz, "Bu sorunun temelinde de siyasi var. Nedir? Beşşar Esad gibi bir zalimin, diktatörün, Obama'nın tabiriyle tiranın, kendi halkına yapmış olduğu zulümdür. Dolayısıyla siyasi bir sorundan kaynaklandı. Bülbülü altın kafese koymuşlar, 'Ah vatanım' demiş. Bu insanların, Suriyelilerin hiçbirisi kendi yerinden, yurdundan ayrılıp sokaklara düşmez" ifadesini kullandı.

Siyasi sorunun çözülmesinin gerektiğini belirten Yılmaz, "Siyasi çözüm noktasında da Avrupa'nın gücü yok. İradesi de yok. Gücü olmadığından dolayı iradesi mi yok, yoksa iradesi olmadığından dolayı mı gücü yok? Avrupa'nın bu konuda iradesi yok. İrade olmadığından ortaya güç de konulamıyor" değerlendirmesinde bulundu.

Avrupa'nın henüz kriz çözme yeteneği olmadığını söyleyen Yılmaz, "Onun için biz diyoruz ki 'Eğer kriz çözme yeteneğine kavuşmak istiyorsanız da Türkiye'siz bir Avrupa Birliği eksik kalır.' Eğer Türkiye Avrupa Birliği'nin içinde kalsaydı herhalde sorun çözme kapasitesi çok daha fazla olurdu" diye konuştu.

Yılmaz, "Dolayısıyla bu bölgeyi, bu kültür coğrafyasının temel taşı olan Türkiye geçmişten gelen birikimiyle çok iyi tanıyor. Eğer, çözüme yönelik bir irade oluşturulması gerekiyorsa Türkiye'nin de olduğu bir yapı kendi sorunlarını daha çabuk çözer diye düşünüyorum" dedi.

Irak'ta ise Maliki yönetiminin ayrımcı bir politika güttüğünü, halkını kucaklayıcı bir yönetim gösteremediğini bunun da ülkeyi felakete götüreceğini daha önceden dile getirdiklerini anımsatan Yılmaz, "Tarih bizi doğruladı. Ortaya çıkan, gerçekleşen olaylar bizi doğruladı" görüşünü dile getirdi.

-"Yargıya güvenmek lazım"

Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'ne de giren Paralel Devlet Yapılanması'yla ilgili olarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca bir iddianame hazırlandığı hatırlatılarak, bu yapıyla mücadeleyi yeterli bulup bulmadığı sorusu üzerine Yılmaz, şunları kaydetti:

"Hukuk devletinde emir alacağın bir yer olur, belirli bir makam olur. Onun da bir sorumluluğu olur. Verirsiniz bir talimatı, yanlış verilirse hukuk düzeni üzerinde kimi mahkemeye çıkaracağınızı bilirsiniz. Ancak orada bir hiyerarşi vardır. Hiyerarşinin dışındaki bir yere bağlılık olduğunda eğer emri, talimatı oradan alır, onun gereğini yerine getirirseniz, o zaman kime hesap vereceksiniz veya kimi sorumlu tutacaksınız? Oysa belirsizlik veya muğlak yapıların, paralel yapıların devlet içinde hiçbir şekilde yer almasına veya bölgede yer almasına hukuk devleti müsaade etmez. Dolayısıyla da açılmış bir dava var. Hukuk geç işler ama hak yerini bulur diye düşünüyorum. Sıkıntılarına rağmen yargıya güvenmek lazım."

-"Milletvekili dokunulmazlığı Meclis'le ilgili faaliyetlerle sınırlı olmalı"

Meclis'te iki yılını doldurmadıkları gerekçesiyle emekliliklerini hak edemeyen milletvekilleriyle ilgili olarak yeni dönemde bir çalışma yapılıp yapılmayacağı sorusuna ise Yılmaz, "Bizim böyle bir çalışmamız yok. Ancak bu konuda hangi yasa çıkacak, hangi yasa çıkmayacak, gelecek Meclis'in iradesi belirler. Dolayısıyla o gelecek Meclis'in iradesi üzerine şimdiden bir ipotek koymak istemem" yanıtını verdi.

"Milletvekili dokunulmazlığı konusuyla ilgili Anayasa'da farklı bir düzenleme yapılabilir mi?" sorusu üzerine Yılmaz, "Şahsi görüşüm, dokunulmazlığın Meclis'le ilgili faaliyetlerle sınırlı olması gerektiğidir. Vatandaşı rahatsız eden veya hukuku ihlal eden bir dokunulmazlık, milletvekiline tanınmamalıdır" değerlendirmesinde bulundu.

Bunun, vatandaşı da rahatsız ettiğini belirten Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti:

"Ama Meclis çalışmalarında ise zaten kürsüde ne söylerse söylesin, onun dokunulmazlığa sahip olması lazım. Kürsüde ne söylerse söylesin, en kabul edilemeyecek, en aykırı fikirleri dahi söyleme hakkı vardır. Bu zaten milletvekilinin, milletin temsilcisi olmasının gereğidir. Demokratik sistemin de gereğidir. Herkes aynı şeyi düşünmek zorunda değil. Herkes zaten aynı şeyi düşünürse Meclis'e gerek yoktu, istişareye gerek yoktu o zaman. Farklı farklı olacak ki istişare ortada olsun. Farklı fikirler olsun ki Meclis olsun. Güzel bir söz var bizim; 'Gerçeğin ışığı, fikirlerin çarpışmasından ortaya çıkar'. Dolayısıyla fikirler çatışacak ki biz gerçeği bulalım. Birincisi, farklı fikrin olması normal. İkincisi milletvekillerinin bu farklı fikirler içerisinde Meclis'te faaliyetlerine katılması gereklidir. Bu Meclis'teki yapmış olduğu faaliyetlerden dolayı kendisinin herhangi bir hukuki tehdit altında olmaması, yani bir dava tehdidi altında olmaması lazım. Milletvekili dokunulmazlığını bu çerçevede almak doğru olur diye düşünüyorum."

Milletvekili yasama dokunulmazlığı dosyaları

Meclis'te şu anda bekleyen dokunulmaz dosyası sayısının ne olduğu ve bunlar ilgili ne tür işlemlerin yapılacağı sorusu üzerine TBMM Başkanı Yılmaz, "7 Haziran 2015 tarihine, yani seçimlere kadar, milletvekili genel seçiminde yeniden seçilen milletvekillerine ait olan, 24. Yasama Dönemi'nden ve 25. Yasama Dönemi'ne, geçen dönemden bu döneme 298 yasama dokunulmazlığı dosyası devretti" ifadesini kullandı.

Yılmaz, 7 Haziran'dan sonra ise toplam TBMM Başkanlığına sunulan 34 dosya ile birlikte dün itibarıyla toplam 332 yasama dokunulmazlığı dosyasının bulunduğunu aktardı.

Bu 332 dosyanın, 26. Yasama Dönemi'ne devredileceğinin altını çizen Yılmaz, "Bunların içerisinde, milletvekilliği kazanamayan, milletvekili olmayanların, milletvekili seçilemeyenlerin dosyaları ayırt ediliyor, Başbakanlığa geri gönderiliyor. Milletvekili olanların ise yeniden Adalet ve Anayasa Komisyonu üyelerinden oluşacak karma komisyona havale edeceğiz" diye konuştu.

(Sürecek)