GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: - Fragman ve röportajlar, YTB, Kırım Tatarlarının milli davasını dünyaya duyuracak-Yurtdıs¸ı Türkler ve Akraba Topluluklar Bas¸kanlıgˆınca "1944 Kırım Tatar Sürgünü Sözlü Tarih Çalıs¸ması" ve "Kırım Tatar Tarihi Eserleri Envanteri Projesi" gerçekleştirdi-Sözlü tarih çalışması kapsamında, 430 bin Kırım Tatarı'nın maruz kaldığı 1944 sürgününün son tanığı 246 kis¸iyle yapılan mülakatlarla tarihçilerin, bilim adamlarının, belgesel ve haber programı yapımcılarının istifade edebilecegˆi bir ars¸iv olus¸turuldu- YTB Başkanı Bülbül: -"Sürgünü yaşayanlarla bire bir görüşerek acıların kayıt altına alınmasını ve gelecek nesillere aktarılmasını istedik. Bu anlamda bu çalışma Kırım sürgününün belgeleştirilmesi açısından bir ilktir. Zira, sürgünü yaşayan insanların dilinden ortaya çıkmıştır" -Sürgün tanıklarından 1929 Akmescit doğumlu Ablalimova: -"Biri daha ölmüş, biri daha ölmüş' derlerdi. Biri, bir ailenin çocuğu, diğeri bir ailenin ihtiyarı. Ölüleri, trenden yol kenarlarına atarak giderlerdi" SELEN TONKUŞ - Yurtdıs¸ı Türkler ve Akraba Topluluklar Bas¸kanlıgˆınca (YTB), 1944 Kırım Tatarları sürgününün son tanıklarıyla görüşülerek, "1944 Kırım Tatar Sürgünü Sözlü Tarih Çalıs¸ması" yapıldı.Çalışma kapsamında, Kırım'ın asli unsurlarından olan 430 bin Tatar'ın, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliğinin sürgün politikası sonucu 18 Mayıs 1944'te vagonlara doldurularak Ural dağlarıyla Sibirya ve Orta Asya çöllerine sürgün edilmesi anlatıldı.Bilimsel bir ekip tarafından hazırlanan sorularla yas¸anan olayların en objektif s¸ekilde bizzat tanıkları tarafından aktarılması sagˆlandı. 2 yıl boyunca sürgünü yaşamış 246 kis¸iyle mülakatlar gerçekleştirildi. Görüşmeler yakın ve uzak plan olmak üzere 2 kamerayla kayıt altına alınarak, tarihçilerin, bilim adamlarının, belgesel ve haber programı yapımcılarının istifade edebileceği 7 terebaytlık bir ars¸iv olus¸turuldu. Bilimsel bir ekip tarafından hazırlanan sorularla yas¸anan olayların en objektif s¸ekilde bizzat tanıkları tarafından aktarılması sagˆlandı. -"Kırım Tatar sürgününün belgeleştirilmesi açısından bir ilk" YTB Başkanı Kudret Bülbül, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kırım Tatar sürgününü yaşamış kişilerle bire bir görüşerek, acıları kayıt altına almak ve gelecek nesillere aktarmak istediklerini söyledi. "1944 Kırım Tatar Sürgünü Sözlü Tarih Çalıs¸ması"nın, sürgünün belgeleştirilmesi açısından bir ilk olduğuna işaret eden Bülbül, "Zira, sürgünü yaşayan insanların dilinden ortaya çıkmıştır. Doksan yaşını aşmış, sürgün trajedisini yaşamış canlı tanıkların bir kısmı halen hayattadır. Sözlü tarih çalışmasıyla Kırım Tatarlarının milli davasının, dünya kamuoyuna en objektif şekilde, trajedinin mağdurlarınca anlatılmasını amaçlamaktayız" ifadelerine yer verdi.-"Ölüleri trenden atarak devam ettiler"Görüntülü mülakatlarda sürgün gününü anlatan tanıklardan 1930 Bahçesaray doğumlu Saniye Saliyeva, Rus askerlerinin evlerini sabaha karşı basıp, ailesini kamyona bindirdiği anı, "Ben yanıma ne alsam çekip çekip bıraktırdılar. 'Bu sana lazım değil', 'Bu sana lazım değil' dediler" şeklinde anlatıyor.1932 Kezlev doğumlu Hacı Mecit Bambetov da kötürüm babasının arkasından tüfekle vurarak zorla kamyona bindirdiklerini söylerken, 1939 Karasubazarlı Şemsiye Bekirova, "Annem koynuna bir şey koydu. Meğer Kur'an'mış. Asker başka bir şey sakladı sandı. Gelip çıkardı, Kur'an'a baktı. Kamyonun üzerinden savurup attı" diyor.Sürgün edilmek üzere bindirildikleri trenin vagonlarında pencere ve tuvalet olmadığını söyleyen 1927 Sudak doğumlu Medine Calborova, "Bazı istasyonlarda dururdu. Kapılarını açarlardı. Bir kova, bir bakır. Alan alır, almayan kalırdı" şeklinde aktarıyor.Sürgün tanıklarından 1929 Akmescit doğumlu Ablalimova, "Biri daha ölmüş, biri daha ölmüş' derlerdi. Biri, bir ailenin çocuğu, diğeri bir ailenin ihtiyarı. Ölüleri, trenden yol kenarlarına atarak giderlerdi" ifadelerini kullanıyor. 1932 Sudak doğumlu Fadime Osmanova da karanlık, havasız vagonlarda kadınların doğum yaptığını, etrafın kötü koktuğunu ve herkesin ağlaştığını belirtiyor.-"Kırım Tatar Tarihi Eserleri Envanteri Projesi"YTB, 50 yıllık mücadele neticesinde 1990'lı yıllarda anavatanlarına dönmeyi başaran Kırım Tatarlarının önemli sorunlarından biri olan ve bölgenin Müslüman kimliğini ortaya koyan tarihi eserlere yönelik de bir çalışma yürüttü. Vakıflar Genel Müdürlüğüyle işbirliğinde hayata geçirilen "Kırım Tatar Tarihi Eserleri Envanteri Projesi" ile yıkılmış, dönüştürülmüş, tahrip edilmiş ve yok olmaya terk edilmiş eserler tespit edilerek, detaylı fotoğraflar ve krokileriyle envanterleri çıkarıldı.Detaylı bir envanter raporuyla 11 şehir ve 44 köyde 200 yakın eser belirlenen projenin, Tatarca, Rusça, İngilizce ve diğer dillerde katalog çalışması devam ediyor.Uluslararası literatüre geçecek envanterin tanıtımı YTB tarafından gelecek ay yapılacak.
Son Dakika › Politika › Ytb, Kırım Tatarlarının Milli Davasını Dünyaya Duyuracak - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?