FARUK KARA - MERVE TOPUZ - Sivas'ın Suşehri ilçesinde 9 yıl önce kızını Wilson hastalığından kaybeden Tarakçı ailesi, aynı rahatsızlıkla mücadele eden iki oğlunun hayata tutunmasını ümit ediyor.
Yaklaşık 30 yıl önce Ordu'dan gelip Suşehri'ne yerleşen ve Wilson hastalığının neden olduğu karaciğer rahatsızlığı yüzünden 18 yaşındaki kızı Nurcan'ı 2004 yılında kaybeden Tarakçı ailesi, oğulları Furkan (11) ve Murat'ın (24) da aynı hastalığa yakalanmasının üzüntüsünü yaşıyor.
Aile, karaciğer, beyin ve bazı organlarda fazla miktarda bakır birikmesiyle ortaya çıkan, karaciğer hastalıkları, psikiyatrik veya nörolojik belirtilerle kendini gösteren, genetik bir rahatsızlık olan Wilson hastalığıyla mücadele eden iki oğlunun sağlığına kavuşması için dua ediyor.
Anne Ayşe Tarakçı (45), AA muhabirine yaptığı açıklamada, kızı Nurcan'ın 9 yaşındayken rahatsızlandığını, doktora götürdüklerinde Wilson hastalığı teşhisi konulduğunu öğrendiklerini söyledi. Tarakçı, 9 yıl tedavi gören kızının 2004 yılında Ankara'ya tedaviye götürülürken yolda öldüğünü belirtti.
Kızını kaybetmenin üzüntüsünü yaşarken, oğulları Furkan ve Murat'ın da aynı hastalığa yakalanmasıyla sarsılan anne Tarakçı, "2005 yılında küçük oğlumu doktora götürdüm, karaciğer enzimleri yüksek çıktı ve Ankara'ya götürdük. Orada da yapılan tetkiklerde kızımın hastalığının aynısı olduğu tespit edildi ve bizden büyük oğlumun da getirilmesini istediler. Oğlum Murat'ın da Ankara'ya gelmesini istedik ve geldiğinde hastanede yapılan tetkiklerde her iki oğluma da Wilson hastalığı teşhisi konuldu" diye konuştu.
Artık evlat acısı yaşamak istemiyor
Anne Tarakçı, büyük oğlu Murat'ın hastalığının çabuk ilerlediğini ifade ederek, şunları söyledi:
"Doktorlar, bu hastalığın genetik olduğunu söyledi. Eşimin bir ağabeyini bu hastalıktan kaybettik ve bir ağabeyi de bu hastalığın tedavisini görüyor. Çocuğum gün geçtikçe yatağa mahkum oluyor. Dışarı çıkamıyor, evde ihtiyaçlarını gideriyorum. Eşim üzüntüden şeker hastası oldu ve bu rahatsızlığından dolayı karaciğerini veremiyor. Benim karaciğerim de küçük olduğundan alınamıyor. Bir an önce çocuğumun karaciğer naklinin gerçekleştirilmesini istiyorum çünkü hastalık ilerledi ve karaciğerde beyne giden damar işlev göremiyor. Çocuğum bu yüzden 3 aydır da konuşamıyor, el işaretleriyle ya da yazarak anlaşabiliyoruz."
Evlat acısını bir daha yaşamak istemediklerini belirten Tarakçı, çocuklarının sağlığına kavuşmasını diledi.
Eşi Zihni Tarakçı'nın (46) düzenli bir işi olmadığını ve Ordu'ya fındık toplamaya gittiğini dile getiren Tarakçı, evin geçimini merdiven silerek sağladığını ve komşuların yardımıyla ayakta durduklarını belirterek, "Çocuğumun Ankara'ya her gidiş-gelişi ve tedavi masrafı yaklaşık 2 bin liraya mal oluyor. Çocuklarımın ilaçları da kaymakamlığın sosyal yardımlaşma vakfından karşılanıyor" diye konuştu.
Furkan Tarakçı ise "Aynı hastalık bende de var. 3 yaşında yakalandım ama ağabeyimin hastalığı ilerledi, bir an önce karaciğer naklinin gerçekleşmesini istiyorum. Ablamızı bu hastalıktan kaybettik. Ağabeyimi kaybetmek ve ben de ölmek istemiyorum" dedi.
Türkiye Yüksek İhtisas ve Araştırma Hastanesi Gastroenteroloji Kliniği'nde görev yapan Doç. Dr. Meral Akdoğan da tedavisini yürüttüğü Murat Tarakçı'nın hastalığı hakkında bilgi verdi.
Hastayı 7 yıldır takip ettiğini belirten Akdoğan, hastalığın 2. aşamada olduğunu dile getirerek, "Hastalıkla Murat'ta beyin tutulumu gerçekleştiği için nakil olsa bile düzelmeyebilir" ifadesini kullandı. - Sivas
Son Dakika › Sağlık › Ablalarının Yenik Düştüğü Hastalıkla Mücadele Ediyorlar - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?