Francis Ford Coppola’nın 90’larda çıkardığı yüzakı filmlerden biri olan The Rainmaker, Matt Damon’ın bugünkü başarısının temel taşlarından birini oluşturuyor.
The Godfather/ Baba üçlemesinden sonra çıtayı düşürmemek için çaba sarfeden ancak doğru proje ile karşılaşmadığı için 90’larda pek sesini duyuramayan yönetmen Francis Ford Coppola’nın imdadına yetişen film The Rainmaker oldu. John Grisham’in ünlü romanından uyarladığı filmde, Coppola genç bir avukatın kudretli ve kuraltanımaz bir sigorta şirketinin karşısında kalışını ve kurtlar sofrasında ayakta kalma mücadelesini perdeye taşıdı. Başrolü ise henüz Good Will Hunting’in başarısıyla dikkat çekmemiş olan Matt Damon’a vererek, hayli büyük bir risk aldı, ama Damon’ın performansı yüzünü kara çıkarmadı. Filmde zalim sigorta şirketi avukatlarının liderini canlandıran Jon Voight ise performansıyla Altın Küre’ye aday gösterilmişti.
Amerikan hukuk sistemine eleştiri okları fırlatan ve hala güncelliğini yitirmemiş, halkın düşmanı konumundaki sigorta şirketleri sorununa doğru taraftan bakan The Rainmaker’ı, uyarlandığı kitabın yazarı Grisham de kendi eserlerinden uyarlanan filmler arasında “en sevdiği” olarak tanımlıyor.
Son Dakika › Sinema › Yağmurcu (The Rainmaker) Orjinal - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?