Lider Fenerbahçe'nin iki takipçisini karşı karşıya getiren mücadelede genel beklenti iç sahadaki maçlarını iştahlı ve atak oynayan Galatasaray'ın bu karşılaşmaya da baskılı ve tempolu başlayacağı yönünde olsa da ilk düdükle beraber işlerin farklı geliştiğini gördük. Hafta içinde Chelsea ile oynanacak Şampiyonlar Ligi maçının da Galatasaraylı oyuncuların aklının bir kenarında olması, sarı-kırmızıların maça düşük viteste başlamasına neden oldu. Özellikle Drogba, Selçuk, Sneijder gibi kilit oyuncuların hayli verimsiz başladığı maçta orta sahada tüm yük Melo'ya bindi. Son haftalarda uyumu ve dinamizmi yükselen Beşiktaş orta sahası bu maça da müthiş bir presle başlayarak Galatasaray'ın etkili olmasını engelledi. Beşiktaş savunması zaman zaman Necip ile sağ bek pozisyonunda aksaklık gösterse de Dany'nin acemice yaptığı penaltıya kadar daha istediklerini yapan taraf görüntüsündeydi.
Pres altında top çıkaramadılar
Dany'nin büyük hatası sonucu penaltı kazanan Galatasaray, Selçuk İnan'ın topu ağlara göndermesiyle birlikte skor avantajını yakaladı. Kalan 10 dakikalık bölümde Beşiktaş rakip sahada baskı kurmak istese de gol ile daha da moral bulan Galatasaray, rakibinin etkili olmasına izin vermedi ve ilk yarıyı 1-0 önde tamamladı. Yine de Ceyhun ve Selçuk'un yoğun pres altında top çıkaramayan görüntüsü Galatasaray için olumsuz bir sinyaldi. Beşiktaş içinse ilk yarının en kötü ismi Olcay Şahan'dı. Aldığı birçok topu ezen ve olumsuz kullanan yıldız oyuncu geçtiğimiz haftalara göre düşük performansla sahadaydı.
Risk aldı ama…
İkinci yarının başı Beşiktaş için çok kritikti çünkü Galatasaray'a süre ilerlemeden cevap vermek gerekiyordu. Galatasaray ise artık Fatih Terim'in o sürekli ileriye giden takımı değildi. Mancini İtalyan köklerine ihanet etmiyor hem geriyi iyi kapatıyor hem de savunma güvenliğini maksimize ediyordu. Özellikle Burak ve Sneijder'in ikinci yarıda iyice düşmesiyle Galatasaray, Beşiktaş'ın üstüne gitmeyi başaramadı ama geriyi iyi kapatarak topu daha çok kullanıyor gözüken Beşiktaş'ın etkili pozisyon üretmesini de engelledi. İkinci yarının hemen başındaki Almeida pozisyonu hariç Beşiktaş ikinci yarı çok net bir pozisyon üretemedi. Elbette Tolga Zengin'in sakatlanması ile bir değişiklik hakkını kullanan Bilic ortada gözükmeyen Olcay yerine küskün Fernandes ile risk aldı ama Portekizli yıldız Beşiktaş defterini kapattığını bir kez daha oynadığı oyunla gösterdi. Son bölümde Gökhan Zan'ı da sahaya sürüp savunmayı iyice güçlendiren Mancini son bölümlerde de Beşiktaş'a pozisyon vermeyerek istediğini aldı. Bilic ise maça iyi hazırlanmış olmasına rağmen Dany'nin bireysel hatasından sonra demoralize olan takımın yenilgisine çare bulamadı. Zaten kırılma maçlarını, kırılma noktalarını uzun zamandır iyi oynayamayan Beşiktaş yine bir eşiği yine bir kırılma noktasını mağlup olarak kapadı. Beşiktaş'ın artık bu tip maçlara psikolojik olarak da iyi hazırlık yapması gerekiyor. Elbette çok tartışılan Dany transferi bu maçtan sonra daha da tartışılacaktır. Bazen tüm ilk yarı sahada her şeyi doğru yapsanız bile devre arasında yaptığınız bir transfer hatası maçı size kaybettirebilir. Dany belli özellikleri iyi olan vasat üstü bir stoper ama bu tip hataları çok sık yapıyor ve apar topar ona sarılıyorsanız bu tip hatalarda da çok söyleyecek sözünüz kalmıyor.
Son bir söz de Cenk Gönen'e. Bence ne olursa olsun herhangi bir travma herhangi bir hayati durum için hemen hastaneye kaldırılmalıydı. Maçın en güzel anı tartışmasız Semih'in hakeme topun kendinden çıktığını belirttiği andı ki bu kadar yozlaşmış ve kirlenmiş futbol ortamında ve bu kadar kötü geçen bir maçta güzel olarak hatırlanacak ender anlardandı.
Son Dakika › Spor › Beşiktaş Eşikleri Aşamıyor - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?