Eski Galatasaray Kulübü Başkanı Ünal Aysal, UEFA Finansal Fair Play kriterlerinden dolayı alınan 1 yıl men cezasının kendi hatalarından kaynaklandığı yönündeki eleştirileri yanıtladı.
Galatasaray Kulübünün Haliç Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen mali genel kurulunda söz alan Aysal, 2011 yılında göreve geldiğinde bugünkü kadar borç yüküyle karşılaştığını belirterek, "Bugün olduğumuz yerden çıkarız. Bu, Galatasaray'ın imkanlarının hudutsuz olduğuna güvenimin bir izahı. Genellikle 10-15 senenin lafı, 'Paramız yok. Borcumuz çok' oldu. 2011'de geldiğimde aynı borç yükünü kucağımda buldum ama yönetmeye alıştığım rakamlar olduğu için korkup elimden atmadım. Oturup, kimseden de şikayetçi olmadım. 3,5 sene bunu taşıdım. Galatasaray'ın marka değerinin her şeyin üstesinden geleceğini anlatmaya ve herkesi ikna etmeye çalıştım. Galiba bir nebze de başarılı oldum." diye konuştu.
Galatasaray'ın büyüklüğüne vurgu yapan Ünal Aysal, şunları kaydetti:
"Borç konusunda 4-5 sene önceki rakamla bugünkü rakam aynıdır. Bu sizi korkutmasın. Bundan önce nasıl başarıyla savunduysak, 81,5 milyon dolar faiz ödeyip, kur farklarını karşıladıysak, bundan sonra da yaparız. Yönetimdeki arkadaşlarım, biraz ciddi bir çalışmayla bu sorunları çözerler. Bu arada bir tek şeyde mutabık değilim. 'Geçmiş dönemin zararlarını sileceğiz' diye gelip, Galatasaray'ın marka değerinin silinmesine karşıyım. Beklentimiz, Galatasaray'ın en önemli varlığı olan marka değerinin korunması, yükseltilmesi ve yüceltilmesidir. En büyük yatırımımız, ne futbolculara ne de bilançoyadır. En büyük yatırımımız, marka değerinedir. Çünkü bu değer en büyük gelir kaynağıdır. Geçtiğimiz 3,5 sene içinde en büyük getiriyi bize markamız sağlamıştır. Biz de en büyük yatırımı markaya yaptık, Drogba veya Sneijder'e değil. Onlar, markaya yapılan yatırımın sadece bir simgesiydi."
"Bir senedir algı operasyonu sürdürülüyor"
Ünal Aysal, hakkında 1 yıldır algı operasyonu yapıldığını ileri sürerek, cevap vermek için mali kongreyi beklediğini söyledi.
Sarı-kırmızılı kulübü yönetmek için paradan çok erdem, güç ve inanca ihtiyaç olduğunu vurgulayan Aysal, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Geçen sene, 'Galatasaray'ın tek bir alternatifi vardır' demiştim. Bu alternatif, küçülmek değil, büyümekten geçer. Yönetimler olarak, çözümler üretmek zorundayız. Geçtiğimiz 1 sene içinde hiçbir televizyon kanalına çıkmadım. Özellikle 1 senedir algı operasyonu sürdürülüyorsa, bunun cevabını burada, camiam içinde cevap vermeyi tercih ettim. Bu makam, şikayet değil, çözüm üretme makamıdır. Galatasaray Kulübünü yönetmek için ihtiyacınız olan milyarlar, milyonlar değildir. En önemli gereksinim, erdemli, güçlü, inançlı ve cesur olabilmektir. İnanmadığınız şeye 'hayır' deme gücünüz yoksa, bu masada oturma yüzünüz ve hakkınız olamaz. Bir Arap ata sözünü hatırlatmak istiyorum. Başında bir aslan olan kuzular ordusu, başında bir kuzu olan aslanlar ordusunu yener."
"En büyük sorumlu tutulduğumuz konu, UEFA'dan alınan ceza"
Sarı-kırmızılı kulübün eski başkanı, UEFA'dan alınan 1 yıl men cezasından dolayı kendi yönetiminin sorumlu tutulduğunu belirtti.
Kendi döneminde futbolcu alım satımından zarar edilmediğini aktaran Aysal, şu ifadeleri kullandı:
"En büyük sorumlu tutulduğumuz konu, UEFA'dan alınan ceza. 2011 yılında aldığımız, bugün de aynen duran borç stoğunun ağırlıklı döviz olması ve faiz üretmesi nedeniyle her sene zarar ediyoruz. Bu zararı önleme imkanı, borç yükünü kaldırmaktan veya ciddi karlılık yaratmaktan geçer. Ben de 2014 Ekim ayında 'Gayrimenkullerimiz süs gibi duramaz. Satarsak hata ederiz ama projeye çevirerek, gayrimenkul yatırım ortaklığı içinde değerlendirirsek, borçlarımızı öderiz' demiştim ama kabul edilmedi. Bunun dışında çözümler de üretilemeyeceği için görevi bıraktım. Bir şeyi çözemeyeceğinizi, çözüm için ciddi engeller olduğunu görürseniz, en haysiyetli hareket görevi bırakmaktır."
UEFA'nın verdiği tavsiyelerin tamamını hayata geçirdiklerini anlatan Ünal Aysal, şöyle devam etti:
"Galatasaray Kulübü, başarıya endekslidir. İlk geldiğim gün '328 milyon dolar borç var bunları ödeyeceğim' demedim. 'Başarı, başarı, başarı' dedim. Son 4 yılda Galatasaray 42 oyuncuya 110 milyon avro ödedi. Karşılığında 3 lig şampiyonluğu, 2 Türkiye Kupası, 3 TFF Süper Kupa, 2 de Şampiyonlar Ligi'nde tur atlama başarısı göstermişiz. En yakın rakibimiz (Fenerbahçe), bu zamanda 24 oyuncuya 100 milyon avro ödemiş ve 1 lig şampiyonluğu, 2 Türkiye Kupası ve 1 TFF Süper Kupa kazanmış. Yani paranın değeri neyse geri alınmış. Müsriflikle itham edilen yönetimimiz, Galatasaray Kulübüne yakışır ve hedeflerini tutturan bir politika izlemiş. Kadro derinliği sayesinde Türkiye Futbol Federasyonunun aleyhte kararlarına rağmen, bizden sonraki yönetim 4. yıldızı taktı. Ne ekerseniz, onu biçersiniz."
"UEFA'nın kucağına düştük"
Ünal Aysal, Mağazacılık AŞ'yi Sportif AŞ'ye devrederek, UEFA cezasından kurtulmayı amaçladıklarını, yönetimin bu konuyu savunması durumunda 1 yıllık cezayı almayacağını savundu.
Kulübün CAS savunmasında devri kullanması durumunda cezanın indirileceğini ileri süren Ünal Aysal, sözlerini şöyle tamamladı:
"Mağazacılık AŞ'yi Sportif AŞ'den kulübe sattık. Bunun getirisi 58 milyon avroydu. Bu, UEFA'nın kestiği cezayı önleyecek ciddi bir tedbirdi. SPK'dan onayı alındı. Üç kez UEFA denetiminden geçti ama bir Allah'ın kulu da 'yapmayın' demedi. Bizden sonra gelen yönetim bunu devam ettirdi. Ne hikmetse bilmediğimiz bir sebepten dolayı geçen sene ekim ayında bu iptal edildi ve 58 milyon avro kardan vazgeçtik. Böylece UEFA'nın kucağına düştük. UEFA'da sadece bu konuyu savunsaydık, bir sene değil, hiç ceza almayacaktık. Bu konuyla ilgili Sayın Başkanı aradım, ikaz etmek istedim. 'Savunmayı bunun üstüne kurun' dedim. Bana, 'UEFA'dan böyle bir tavsiye aldık' dedi. Bunu araştırdım. Böyle bir tavsiye yok. CAS savunmasında da bu konu üzerinde çalışırlarsa, kazanma şansları olacağını hatırlatmak isterim."
Son Dakika › Spor › Galatasaray Kulübünün Mali Kongresi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?