Karanlığın Şampiyonları"

FERDİ UZUN - Manisa'da görme engelli sporcunun, karanlık dünyanın başarılı olmaya engel olmadığını anlatmak üzere çıktığı kulüp kurma serüveni, köylerden toplanan engelli sporcuların gayretiyle 10 yılda aralarında dünya şampiyonluğunun da bulunduğu 35 kupa ve 700 madalyadan oluşan bir başarı hikayesine dönüştü.

Görme Engelliler Spor Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi ve Manisa Temsilcisi Milli Judocu Mehmet Göktaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2005 yılında kurdukları Manisa Görme Engelliler Spor Kulübü'nün kısa sürede görme engelliler judoda Türkiye'nin en başarılı kulübü haline geldiğini belirtti.

Kişisel gayretleriyle 5 sporcuyla kurdukları kulübün özellikle judo dalında başarı gösterdiğine işaret eden Göktaş, "Kulüp ilk kurulduğunda çok fazla ilgi gördüğünü söyleyemeyiz. 'Nasıl spor yapacaksanız, görme engelli bireyleri spora kazandırmak zordur' gibi tepkilerle karşılaştık. Görme engelinin sporda başarılı olmanın önünde engel olmadığını göstermek istedik. 'Görme engelliler başaramaz' algısını yıkmak için yola çıktık." dedi.

Manisa'da köy köy dolaşıp görme engellileri spora davet ettiklerini, özellikle gençleri evlerinden çıkarmaya çalıştıklarını anlatan Mehmet Göktaş, 6 branşta 90 sporcuya ulaştıklarını söyledi.

Her bir sporcuyla özel olarak ilgilendiklerini, bir süre sonra katıldıkları turnuvalardan derecelerin gelmeye başladığını kaydeden Göktaş, kulüp olarak toplamda 35 kupa ve 700 madalyaya ulaştıklarını dile getirdi.

Kulübün en etkili branşı olan judoda halen 25 sporcuyla çalıştıklarını, bunlardan 15'inin milli sporcu olduğunu ifade eden Göktaş, 7 sporcunun ise uluslararası turnuvalardan kupa ve madalyalarla döndüğüne işaret etti.

Mehmet Göktaş, şöyle konuştu:

"Kurulduğumuz günden bu yana judoda 300 madalya ve 5 kupa aldık. Bu kupaların 3 tanesi de birinciliktir. Sporcularımızdan Yunus Korkmaz, 2009 Dünya Oyunları'nda dünya şampiyonu, İsrafil Dündar ve Faruk Korkmaz da Avrupa üçüncüsü oldu. Şu anda görme engelliler anlamında en fazla judocu yetiştiren, en çok birinciliği olan il konumundayız. Bu işe başlarken 'görme engelliler spor yapamaz' algısını yıkmak için yola çıkmıştık. Bunu başardığımız için gururluyuz."

Evlere hapsetmeyin, spor yaptırın

Görme engellilerin mutlaka sporla uğraşması gerektiğini, özellikle çocuk engellilerin ailelerine çağrıda bulunduklarını ifade eden Göktaş, sporun engellileri hayata bağladığına dikkati çekti.

Mehmet Göktaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu şampiyonlukları, karanlık dünyamızdan aydınlık yarınlara açılan bir pencere olarak görüyorum. Onlarca öğrenci yetiştirmenin gururunu yaşıyoruz. Tüm görme engelli arkadaşlarımızı kulübümüze bekliyoruz. Çocukları eve hapsetmek, onlara merhametle yaklaşmak anlamına gelmiyor. Böyle düşünmesinler ve mutlaka kulübümüze gelsinler."

İsrafil: "Ön yargılar yerini tebriklere bıraktı"

Görme engelli milli judocu İsrafil Dündar ise ailesinin tehlikeli olduğu gerekçesiyle bu spora başlamasını istemediğini, antrenman salonlarında engelli olduğu için kimsenin kendisiyle çalışmak istemediği dönemler yaşadığını anlattı.

Kararlılığı sayesinde bu seviyeye geldiğine işaret eden İsrafil, "Ülkemizde görme engellilere karşı bir ön yargı var. 'Bir şey yapamaz nasıl olsa görmüyorlar' diye düşünüyorlar. Daha sonra başarılarımız arttıkça bize karşı olan ön yargılar yerini tebriklere bıraktı." diye konuştu.

Kulübün 2 yıldır antrenörlüğünü yapan Zeki Öcal ise sağlıklı bireylere göre görme engelli bireylerin daha azimli olduğunu ve hislerinin daha kuvvetli olması nedeniyle teknikleri daha çabuk kavradığını söyledi.