En başından itibaren davadaki hukuksuzlukları sıralayan Prof. Dr. Bayraktar, kararın henüz resmi olarak kendilerine tebliğ edilmediğini, tebligattan sonra karar düzeltmesi için başvuruda bulunacaklarını bildirdi.
TBMM’de ana muhalefet ve iktidar partilerince de desteklendiği deklere edilen ÖYM kararlarının yeniden gözden geçirilmesi ile ilgili bir kanun teklifi bulunduğunu hatırlatan Bayraktar, bu teklifin kanunlaşmaması durumunda Yargıtay’ın verdiği karar hakkında Anayasa Mahkemesi ve sonrasında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuracaklarını dile getirdi.
Pek çok hukuksuzluk yapıldı
FB TV’de yayınlanan ’Gündem Özel’ programına konuşan Prof.Dr Köksal Bayraktar, 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararının ardından çok geniş bir temyiz dilekçesiyle Yargıtay’a başvurduklarını belirterek, "Temyiz talebimiz 760 sayfa tutmaktaydı ve uluslararası kuruluşlara sunulması için tercümeleri bulunuyordu. Bu temyiz talebimizde 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği kararın genel hukuk kurallarına aykırı yönleri ve maddi hataları yer alıyordu. Yanlış telefon dinlemelerine kadar soruşturmada birçok hukuksuzluk yapıldı. Aziz Bey emniyetteyken ikameti cezaevi olarak gösterildi" dedi.
Tebliğname beklenmeden inceleme başlatıldı
Yargıtay aşamasındaki alışılmış teamüllerin dışında ve hukuk dışı uygulamalar olduğunu da savunan Bayraktar, "Temyiz talebimizden 1 yıl sonra Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın davayla ilgili görüşlerinin yer aldığı tebliğname ulaştı. Bu tebliğname bizim açımızdan olumsuzdu ve yanlış yönlerine 1 hafta içinde cevap verdik. Bizim itirazımıza cevap verilmeden 5. Ceza Dairesi tam da bugünlerde dosyadaki bazı eksikleri sıralayarak mahkemeye geri gönderdi. Oysa 5. Daire’nin incelemeye tebliğnamenin tam olarak taraflara ulaştırılmasından sonra başlaması gerekiyordu.Bunun beklemeden incelemeye başlandı. Bu usulü bir eksiklikti. İtirazların beklenmesi, neleri ileri sürdüğümüz dosyaya girmeliydi. Oysa Yargıtay resen inceleme başladı. Bu önemli nokta 50 sayfalık Yargıtay kararında yok. Bizim itirazımız üzerine Başsavcılığın ikinci kez tebliğname göndermesi gerekirdi bu da yapılmadı. Yani 5. Ceza Dairesi, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın görüşünü beklemeden incelemeye başlayarak usul hükümlerini atladı. Ek tebliğname olduğunu biz kararde öğrendik. Ek tebliğnamede bizim tarafımızdan neler olduğu bilinmeden inceleme başladı. Bu usul hukuk kurallarına aykırı ve yanlıştır. Ötesinde gelmesi gereken 2. tebliğnameden sonraki 3. cevap hakkımızı da kullanamamış olduk. 3 cevap hakkımız teke indirildi" diye konuştu.
'Yargıtay Başkanı dosyayla ilgili görüş bildiremez'
Bayraktar, sözlerine şöyle devam etti:
Aralık 2013’te Yargıtay Başkanı kamuoyuna bir açıklama yaparak ’ Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe’nin davası Aralık sonunda bitecek’ dedi. Yargıtay Başkanı böyle dosyalarla ilgilenmez, kamuoyuna bilgi veremez. Bu dosyadan 5. Daire’den başkası haberdar olamaz. Ama görüyoruz ki daire üyelerinden başkası da dosyayla ilgiliymiş. Biz bu durumu da dilekçeyle bildirdik ve adil yargılama istediğimizi söyledik. Kararda 5 üyenin imzası dışında başka imza mı var? Yargıtay Başkanı’nın tarih vermesinden 18 gün sonra kararın çıkması önemlidir."
’Kanun teklifi var hemen karar vermeyin’ dedik, dikkate alınmadı
Yeniden yargılanma konusuyla ilgili girişimlerine değinen Bayraktar, "Çok önemli bir kanun değişikliğinin arifesindeyiz. Ergenekon ve Balyoz davaları ile ilgili olarak ÖYM’lerin yetki alanlarının ortadan kaldırılması ve verdiği kararların yeniden gözden geçirilmesi ili ilgili olarak ana muhalefet partisi milletvekillerinin verdiği bir kanun teklifi var. Biz bu kanun teklifinin yasalaşacağını bildirerek, dilekçeyle Yargıtay’a ’Kararınızı hemen vermeyin’ dedik. Bu da dikkate alınmadı" dedi.
Lehimize hiçbir rapor dikkate alınmadı
Davayla ilgili lehlerinde hiçbir rapora itimat edilmediğini söyleyen Bayraktar, "Bu davada adil yargılama yapıldığına olan inancım maalesef yok. Oysa Etik Kurulu Raporu var. Hiç şike iddiasına rastlanmayan hakem raporları var, Federasyon kararı var. TFF Temsilcilerinin raporu var. Spor Toto Teşkilat Müdürlüğü’nün lehimizde raporları var. Bunların hiçbiri dikkate alınmadı. Spor Toto Teşkilat Müdürlüğü’nde çok ilginç bir düzenek var. Maçlar izleniyor ve oradaki aygıtlar şüpheli bir durum gördüklerinde alarm veriyor. Buradan gelen lehimize raporlar var yazı gitti ancak cevabı yok" diye konuştu.
Karar düzeltme isteyeceğiz
Yargıtay kararlarının, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın isteğiyle yeniden gözden geçirilebileceğini belirten Köksal Bayraktar, 50 sayfalık Yargıtay kararına de basın yoluyla ulaştıklarını henüz kendilerine iletilen resmi bir tebligat bulunmadığını, tebligatın ulaşmasının ardından, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’na karar düzeltme talebinde bulunacaklarını söyledi.
İktidar ve ana muhalefet aynı görüşte
Yeniden yargılama konusuna bir kez daha değinen Bayraktar, "CHP’den 3 milletvekili yeniden yargılama konusunda bir kanun tasarısı sundu. AK Parti’nin de bu kanun teklifinin lehinde görüşlerinin olduğuna dair istihbarı bilgilerimiz var. Adalet Bakanı da böyle bir kanun teklifini destekliyor. Bu kanun teklifinde ÖYM’lerin verdiği kararların yeniden gözden geçirilmesi isteniyor" dedi.
Köksal Bayraktar, Yargıtay’nın benzer durumlarda, örneğin çek kanununda yapılacak dosyada binlerce dosyayı beklettiğini oysa bu konuda aceleyle karar verdiğini de sözlerine ekledi.
AYM ve AİHM’ye başvurucağız
İddianamede silahlı örgüt iddiası olmamasına rağmen ÖY 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nin görev alanı olmadığı bu davaya baktığını belirten Köksal Bayraktar, "Yetkili olmayan bir mahkeme 6 yıla mahkum etmiştir" dedi. Karar düzeltme talebinden ve yeniden yargılanma yasasından netice alınmaması durumunda da hukuki mücadelelerinin süreceğini belirten Köksal Bayraktar, "Bütün hukuki yollar aleyhimize kapatıldıktan sonra Anayasa Mahkemesi’ne başvuracağız. Buradan da sonuç alamazsak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gideceğiz" dedi.
Kuvvetli suç şüphesi olmadan dinleme yapıldı
Kararın içeriğine de değinen Köksal Bayraktar, kararın girişinin iddianamenin özeti olduğunu belirterek, "Kanunda kuvvetli suç şüphesi oluşmadan yapılan dinlemelerin delil kabul edilemeyeceği yazıyor. 5. Daire bu 135. maddeyi ihlal ediyor. 17 Şubat 2011’de henüz hiçbir maç oynanmadan Aziz Yıldırım’ın telefonları dinlenmeye başlıyor ve bunlar sonradan delil olarak kabul ediliyor. Aynı şekilde fiziki takibin de kuvvetli suç şüphesiyle yapılması gerekiyor. Oysa bu da ihlal edilmiş" diye konuştu.
Aziz Yıldırım’ın statükosu olduğu gibi devam ediyor
Hukukta hüküm giyen kişi veya vekiline verilen kararın imza karşılığı tebliğ edilmesi gibi bir kuralın olduğu yani resmi tebligatın kendilerine yapılması gerektiğini belirten Köksal Bayraktar, "Bize henüz bir tebligat yapılmadı. Dolayısıyla da Aziz Yıldırım’ın statükosu olduğu gibi devam ediyor. 5. Ceza Dairesi’nin kararı ilk olarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’na iletmesi gerek. O da İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na iletecek. İstanbul Savcılığı bozma kararlarını mahkeme gönderecek, onama kararlarını da infaz bölümüne gönderecek. Bize ancak o zaman tebliğ edilecek" diye konuştu.
Son Dakika › Spor › 'Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne Gideceğiz' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?