Cem Dizdar ağabeyin kulakları çınlasın, radyoda programlarımızda sık sık "maç etmek" ile "futbol oynamak" arasındaki farkı anlatır. Ben de daha önce başka bir müsabaka yazısında "iyi futbol" ile" heyecanlı futbol "arasındaki farkı Tdk sözlük vasıtası ile anlatmaya çalışmış ve öncelikle "iyi" ile "heyecanlı" anlamlarını yazarak o yazıya girizgah yapmıştım.
Mersin'de ilk 16 dakikada Samsunspor'un bilinçli hücum girişimleri ve rakibi kendi ceza yayı önüne kadar akıllı karşılaması göze çarptı. İlk 2 golde Erdem katkısı olsa da (1 gol/1 asist), Musa Aydın'a biçilen rol sahada gayet yakışlıklı durmaktaydı. Aminu-Adiloviç ve Serkan'ın kanatlara kaçarak oyunun boyunu enlemesine genişlettiği zaman dilimlerinde Musa ve Erdem hem pas organizasyonunu yönetiyor, hem de ceza alanı üstüne dikine koşular ile Mersin savunma hattını zor durumlara düşürüyorlardı. Nitekim ilk gol özelinde bu planın da sağlıklı işlediğini söyleyebiliriz.
Mersin'de ise Hakan Kutlu'nun geçen seneki Emrah-Gerard-Bi Gohpu ortaklığı üzerine çalışması zorunluluğu ön plana çıkmakta. 0-3 geriye düştükten sonra yapılan oyuncu değişikliklerinin "B" değil "A" planı olması öncelikle sahada oynanan futbolun elini yüzünü daha belirgin hale getirecektir. Geçen sene Kayseri Erciyesspor'da Emrah Bozkurt, Gohou'nun arkasında sarkık asistan forvet rolünü oynamış ve bunda da çok başarılı olmuştu. Tabii o kadroda Hanni başta olmak üzere Ragıp ve diğerlerinin de katkısını unutmamak gerekmekte. Geçen hafta oynanan müsabaka sonrası Lawal-Ben Yahia orta saha tandeminin önemli olduğu ve bozulmaması gerektiği konusunda cümleler kurmuştuk. Mehmet Yıldız'ın etkili olması isteniyor ise muhakkak tandeminde Emrah'ın da olması gerekmekte. Doğru kurgulandığı zaman 4-4-2 formasyonu sizi zayıf düşürmez aksine akil bir planın uygulayıcısı olarak neonlar eşliğinde işaret eder. Emrah ve Mahmut'un oyuna dahil olması, Nurullah'ın da Brezilyalı sol bek çilekeşleri gibi 70 metre sorumluluğu alması ile Mersin baskısını daha da belirginleştirdi ve Hüseyin Kalpar'ın da hamlesizlikleriyle Samsunspor'u yoğun baskı altına aldı. Musa Sinan'ın topla ilk temasında golü bulması, müteakip atakta Emrah Bozkurt'un golcülüğünü göstermesi, Efe Halil'in Hacettepe'de stopere devşirilmeden önce oynadığı forvet pozisyonunu hatırlayarak direkten dönen kafa vuruşunun gol ile sonuçlanması "iyi" değil "heyecanlı" futbolun getirdikleriydi.
Eğer bu müsabaka için iyi futbol betimlemesi kullanılacak olur ise zaten sistemi olmayan futbolumuzun ileriki günleri daha da kararabilir. 5-4 biten gol düellosunda heyecanlı "maç edildi" ama iyi "futbol oynanmadı".
Notlar:
17 yaşındaki genç kardeşimiz Doğan yatarak topa gelmenin de bir ustalık olduğunu unuttu veya kendisine öğretilmedi. Önemli olan bu kardeşimizin kart yüzünden karalar bağlamaması. Hüseyin Kalpar'ın da şefkatli bir yaklaşım sergilemesini umuyorum zira Doğan kırmızı kart görene kadar kendisinin oyuna müdahalesizliği başroldeydi.
Behram vs Adiloviç: Karşı karşıya kalınan pozisyonda Adiloviç bir golcünün topu vurması gerektiği yere yani kalecinin ayak dibine doğru vurduğunu gördük lakin Behram bacağını inanılmaz açtı ve mutlak golü önledi.
Aminu: Yabancı liglerde U20 Dünya Kupası'nda oynayan çocukların oynadığı maçları ve attığı golleri ballandıra ballandıra anlatıyoruz. Bu sebepten Samsunspor transfer komitesini ve Aminu'yu da ayrıca tebrik etmemiz gerekmekte. Umarız sonu Zenke gibi olmaz.
Maç 0-3 olduğunda taraftarların Hakan Kutlu'ya "French Connection Uk" dan giyinmesi yönünde bazı tezahüratları vardı. 5. gol moda işinin hassas olduğunu göstermiştir.
Son Dakika › Spor › Mersin'de Maç Edildi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?