Neslihan Demir: Tek Eksiğim Şampiyonlar Ligi

A Milli Kadın Voleybol Takımı’nın tarihe geçen yıldızı Neslihan Demir Güler, 4 senedir giydiği Eczacıbaşı Vitra formasıyla yeni başarılara yelken açmaya hazırlanıyor. İspanyollar tarafından, “Demir Yumruk” olarak anılan kimi zaman da Voleybolun Messi’si yakıştırması yapılan tecrübeli oyuncu için Türkiye’de ise ‘Demir Leydi’ ismi öne çıkıyor.

Eski kulübü Vakıfbank ile CEV Şampiyonlar Ligi’nde bir kez daha Final-Four’da karşılaşmanın hazırlığı içerisinde olan 32 yaşındaki pasör çapraz samimi açıklamalarda bulundu, kariyerinde eksik olan Şampiyonlar Ligi’ne işaret etti.

Final-Four’da rakip yine Vakıfbank oldu, neler söylemek istersin?

Geçen sene de aynı şekilde Vakıfbank’la eşleşmiştik. Ama bu sene takımdaki oyuncuların bireysel performansları ve yeni katılan oyuncuların katkıları iyi olduğu için erken bir final olduğunu düşünüyoruz. Tabii ki kazanan biz olmak istiyoruz ve umarım da başarırız. Benim içinse artık çok eski takımım gibi olmuyor. Eczacıbaşı’nın başarısı için her şeyi yapmaya hazırız.

Kariyerinde birçok başarı var, ancak Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu yok. Bunun için neler söylemek istersin?

Bir tek Şampiyonlar Ligi şampiyonluğum eksik. İnşallah bunu da bu sene hem kendi kariyerime hem de kulübümüzün başarı listesine yazdırmak istiyorum. İnşallah olur.

2 defa ligde yendiğiniz rakibinize karşı uzun zaman sonra psikolojik üstünlük kurdunız.

İlk defa psikolojik üstünlük bizde olacak. Biz de çıkıp sonuna kadar savaşacağız.

Artık daha fazla savunma yapıyorsun hatta daha çok servis karşılıyorsun.

Ben sezon başında antrenörümüz Caprara’ya söylemiştim. Yardıma ihtiyacın varsa ben manşet de alabiliyorum diye, hatta çok sevinmişti. Sonra beni yavaş yavaş adapte etmeye başladı manşete. Şu an bana kızlar çöpçü diyor. Her yerden top çıkarıyorum. Bu sene daha değişik şeyler yapıyorum ve daha fazla sorumluluk alıyorum. Bundan önceki 15-16 yılda böyle değildi. Hücumda çok fazla sorumluluk alıyordum. Bu benim için değişik bir duygu. Aslında pasörlüğüm de iyidir. Hatta antrenörüm ‘senin gibi birini daha bulsam çift pasör oynayabiliyiriz’ diyor. İlk başladığım dönemde de pasör oynamıştım zaten.

Zürih maçında Final-Four altın sette gelmişti. O anlar hakkında neler demek istersin?

O maçta bir 10 yıl yaşlandım. Maç sonu yarım saat tüm arkadaşlarımla beraber sevinçten ağladımız için sevinç fotoğrafı çektiremedik. Psikolojik bir savaştı adeta. Burdan da galip çıkmamız aslında bizim bir adım daha attığımızı gösteriyor takım olarak. Altın sette 5-1 geriye düşünce kaybedeceğiz hissi olmadı ama ne yapacağız diye düşündüm.

VakıfBank eşleşmesinin erken final olduğu görüşüne katılıyor musun?

Ben de bu söylenen görüşe katılıyorum ama Polonya ve İtalya takımları da bana göre iyi takımlar. Özellikle Chemck Police’in kendi evinde oynuyor olması onlara avantaj sağlayacaktır.

3 kupa için de hedefiniz var ve hepsini kazanmak istiyorsunuz. Sence ne kadar gerçekçi bir hedef?

Her takım 3 kupayı kazanmak istiyordur. Ama gerçekten zorlu, psikolojik ve fiziksel bir savaş olacak. Özellikle Zürih maçı psikolojik yönden çok önemli şeyler kattı. Bence 3 kupa hedefi gerçekçi ve 3’ünü de alabiliriz.

Sakatlığın nedeniyle milli takıma katılamamıştın, sakatlığın halen sürüyor mu?

Sakatlığım halen devam ediyor. Eski hücum gücüm maalesef yok ama ben de blokta ve serviste takıma yardımcı olmaya çalışıyorum. Ağrılarım devam ediyor, yüzde 100 düzelmiş değilim. Omzumdan sakatlandığım için omzum halen tam açılmıyor. Çünkü büyük bir yırtığım var. Ameliyat olmayı ise hiç düşünmüyorum. Çünkü omuz ameliyatı çok riskli.